SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Kar eden kuruluşları peşkeş çektiler

Kar eden kuruluşları peşkeş çektiler

27 Şubat 2013 Çarşamba - 09:23




KESK ve Kamu Sen’e bağlı Büro çalışanları bugün iş bırakma eylemi yapıyor.





Büro Sen Merkez Yönetim Kurulu üyesi Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Metin Tatar, “Hükümet kamu kurumlarının kar ettiği halde peşkeş çekilmesi için bu kurumların her fırsatta zarar ettiğini, battığını, devletin sırtında kambur olduğunu söylüyordu. Özelleştirmelere kamuoyunu, halkı da bu şekilde ikna ettiler. KESK ve Kamu Sen’e bağlı Büro çalışanları bugün iş bırakma eylemi yapıyor. Memur Sen ise greve destek vermiyor. Kamu çalışanları itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Tatar, Kamu Sen ile birlikte insanca çalışma şartları ve iş güvencesi talebiyle bir günlük eylem yaptıklarını ifade etti. Memur Sen’i eleştirerek, “Kazanılmış haklarımız elimizden alındı. Biz iş güvenceli, insanca yaşam hakkı istiyoruz” dedi. KTܒde işten atılan işçilere de destek ziyaretinde bulunan KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası Merkez Yönetim Kurulu üyesi Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Metin Tatar son ssüreçte kamu çalışanlarının kazanılmış haklarına yönelik saldırılar durmak bilmeksizin devam ettiğini iddia etti. Ekonomik anlamda kamu çalışanları kazanılmış haklarını bir bir kaybediyor. Zaten ülkemizde kamu çalışanları açlık sınırıyla yoksulluk sınırı arasında kalmış durumda. Hiçbir kamu çalışanın yoksulluk sınırının üzerinde maaş aldığı yok. Açlık sınırı bin 150 lira yoksulluk sınırı 3 bin 3 yüz küsür lira. Kamu çalışanları açlık sınırıyla yoksulluk sınırı arasında yaşamaya devam ediyor. Gelinen noktada bıçak kemiğe dayanmış durumda. Bugün Kamu-Sen ile birlikte Büro emekçileri olarak grev kararımızı uyguluyoruz. Memur Sen ise hükümetten icazet bekliyor. Kazanılmış haklarımızın kaybedilmesinin nedeni Memur Sen’dir. İŞ GÜVENCEMİZDEN TAVİZ YOK Alt çalışma birimi olan taşeronlaştırmanın, özelleştirmelerin çalışanlara neler getirdiğini çalışanları nelere mahkum ettiğini yaşayarak gördük. Doğrudur bize göre de 657 sayılı devlet memurları kanununda bir dizi değişiklikler yapılması gerekiyor. İçerisinde anti demokratik maddeleri barındıran bir kanunla karşı karşıyayız. Daha önce DMK’nın 125. Maddesi’nde yaptıkları değişikliklerle kamu emekçilerinin işten atılmasını kolaylaştıran bir düzenleme söz konusuydu. Şimdi tamamen iş güvencesini hayata geçirmeye yönelik bir durumla karşı karşıyayız. İş güvencemize dokunulması bizim için grev sebebidir. Biz asla iş güvencemizden taviz vermeme konusunda kararlıyız. İş güvencemizin tartışılmasına bile tahammülümüz yoktur. KAMU ÇALIŞANLARI İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR Anayasanın bu maddesini bir çok yerden ihlal ettiler. Tamamen ortadan kaldırarak devlet memurluğunun tanımını değiştirmek istiyorlar. Bir anlamda Kamu İçişleri Bakanlığı, Diş İşleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı gibi merkezi idareyi oluşturan alanlarla sınırlı kalıyor. Diğer hizmet üreten alanların özelleştirilmesi, eğitimden sağlığa piyasa koşullarına açılması bu düzenlemelerle hedefleniyor. Bu yapacakları düzenlemeleri hayata geçirmek için kamu emekçilerini itibarsızlaştırarak işe başlıyorlar. Örneğin; Çalışma Bakanlığı her fırsatta söylüyor. Diyor ki; “Bu devlet memurlarını biz çalıştıramıyoruz. Bunların iş güvenceleri var. Çalışmıyorlar. Çalıştırabilmemiz için iş güvencelerini kaldırmamız gerekiyor” diyor. KAR EDEN KURULUŞLAR PEŞKEŞ ÇEKİLDİ Toplumda bu söylenenlere itibar ediyor. Biz bu söylemi çok yakinen tanıyoruz. Özelleştirmelerin yapıldığı dönemlerde de benzer ifadeler kullanılıyordu. Kamu kurumlarının peşkeş çekilmesi için Kamu Kurumlarının her fırsatta zarar ettiğini, battığını, devletin sırtında kambur olduğunu söylüyorlardı. Özelleştirmelere kamuoyunu, halkıda bu şekilde ikna ediyorlardı. Ama tam tersine zarar edenlerden değil, kar edenlerden başladılar işe. Sümerbank’tan, SEKA’ya, Telekom’dan çimentosuna kadar, SEK’ine kadar Türk Traktörüne, Tüpraş’ına kadar bir çok kurumu bu şekilde özelleştirdiler. Tüm çalışanların destekçisiyiz Tatar, “Hükümet eliyle kamu çalışanlarının iş güvenceleri ellerinden alınmaya çalışılıyor. Emekliliği dolan kamu çalışanları hak kaybına uğradığı için emekli olamıyor. Rotasyon yoluyla emekliye zorlanıyorlar. Taşeron, sendikalı, sendikasız, sözleşmeli tüm çalışanların hak mücadelesine sonuna kadar destek vereceğiz” dedi. Emeklisi gelen ayrılmak istemiyor YİNE hükümetin gündeminde kamu çalışanlarına yönelik bir saldırı daha gündeminde var. Kamuda önemli oranda emekliliğini hak etmiş emekli olabilecek durumda olan çalışanlar var. Bunlar şuanda emekli olamıyorlar. Çünkü emekli oldukları anda çalışırken aldıkları ek ödemelerin kesilmesi durumunda aldıkları ücretlerde yüzde 30, yüzde 40 oranında kesinti söz konusu. Bundan dolayı da çalışanlar emekli olamıyorlar. Emekliye bu çalışanları zorlamak için de hükümetin bir çalışması var. Hiçbir devlet memuru aynı ilde, aynı yerde 20 yılın üzerinde çalışamayacak. Rotasyon uygulaması söz konusu. Ülkenin değişik il ve bölgelerine gönderilmesi isteniyor. Çalışma Bakanı’nın böyle bir açıklaması söz konusu. Bunun anlamı hak kayıplarından dolayı emekli olamayan kamu emekçilerini sürgün yoluyla emekliye zorlamak. İnsanca çalıştırılmaktan yanayız BİZ KESK olarak, Büro emekçileri olarak herkesin parasız, eşit, nitelikli ulaşılabilir bir hizmetin verilmesinden yanayız. Bu ülkede tüm kesimler kamudan aldığı hizmetler açısından mağdur edilmektedir. Sağlık paralı hale, eğitim paralı hale getirildi. Bizim güvencesiz çalıştırılanlar için de güvenceli iş güvenceli ücret talebimiz var. Güvencesiz olarak çalıştırılan taşeron işçilerinin ve 4 B’li 4C’li gibi sözleşmelilerin de mücadelesinin bizim mücadelemiz olduğunu biliyoruz. Onun için KTܒde işten çıkartılan işçilerinde 54 gündür mücadelesinde yanındayız. Bundan sonrada geleceği belirsizleştirilmemiş, işini ekmeğini kaybetmiş, güvencesi elinden alınmış ya da alınmaya çalışılan tüm emekçilerin mücadelesinin yanında yer alacağız. GELECEK BİZİM GELECEĞİMİZ Yapılan düzenlemeler sizi etkilemeyecek. Sizden sonrakileri etkileyecek söylemleriyle mücadele etmemizin önünü kesmeye çalışıyorlar. Örneğin emeklilik yaşının yükseltilmesinde biz yine alanlardaydık, yine sokaklardaydık. Başbakanın bir sözü var ‘ Ya bunlara ne oluyor. Bu emeklilik yaşının yükseltilmesi şuanda çalışanları, emeklileri kapsamıyor. Sizden sonrakileri etkileyecek’ demiştir. Evet doğrudur. Bizi etkilemeyecek ama gelecek bizim geleceğimiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! Adem Yılmaz
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap