Koronavirüs mutasyona uğruyor. Hatta mutasyonu da
mutasyon geçiriyor. Son günlerde yeniden yükselişe geçen salgın, bir taraftan
da kısıtlamaların da uzamasıyla insanlar üzerindeki baskıları artırıyor.
Özellikle gelecek ve ekonomik kaygı endişe verici.
Tüm dünyada ve ülkemizde aşı çalışmaları, salgına karşı
alınan önlemler ve desteklerle mücadele devam ediyor. Ancak salgının getirdiği
büyük ve uzun süreli kısıtlamalar tüm önlemlere rağmen çözüm olamıyor. Birçok
iş dalında insanlar zor durumda. Küçük esnaf, lokantalar ve restoranlar, düğün
sektörü ve bunlara bağlı hizmet sektörü her geçen gün daha da zor duruma
düşüyor. Örneğin düğünlerde müzisyenlik yapan bir kişi aylardır işsiz
kaldığını, müzik aletini satışa çıkardığını, ancak kimse iş yapamadığı için
herkesin aynı durumda olduğunu ve müzik aletini dahi satamadığı ifade ederek,
“Çok çaresiz kaldık” diyor. Bu örnekler o kadar fazla ki; hepsini anlatmaya
sayfalar yetmez.
Küresel ölçekteki bu salgının, sağlıktan sonra sebep
olduğu en büyük krizin ekonomik alanda olması kaçınılmazdı. İşte başta
ülkemiz olmak üzere tüm dünya korunma tedbirlerinden sonra, ilk sırada
ekonomik tedbirleri gündemine aldı/alıyor. Devletlerin ciddi anlamda
açıkladıkları ekonomik tedbir paketleri, salgın bittiğinde insanlığın en az
zararla hayatlarına devam edebilmeleri için alınmış önemli ve doğru kararlardı.
Ancak ülkemizde bu ekonomik krizden en çok etkilenen kesim ise şüphesiz
küçük esnaf olmuştur. Hayatlarını daha çok günlük kazanımlarıyla idame eden
küçük esnafın büyük bir kısmı alınan önlemler nedeniyle kepenk kapatmak
zorunda kaldı. Çay ocakları da dahil, kahvehaneler, kafeler, berberler,
kuaförler, lokanta ve restoranlar gibi yerel ekonominin en yaygın
dinamiklerinden olan esnaf da çok zor günler geçiriyor.
Elbette yaşanan salgın çok ciddi ve ölümcül sonuçları
olan bir durum. Ancak bu durum geçtikten sonra insanların hayatlarını
sürdürebilmeleri, ekonomik durumlarına da bağlı. İnşallah bu süreç
atlatıldığında esnaf yeniden ayağa kalkacak ve günlük işlerine geri dönecektir.
Ama sürecin verdiği zararı ve darbeyi uzun süre üzerinden atamayacaktır. O
yüzden alınan ve açıklanan önlem paketlerinde küçük esnafın durumu tekrar
değerlendirilmeli ve destekler artırılmalıdır. Bir diğer hususta
fırsatçılıktır. Özellikle gıda ve temel ihtiyaç maddelerine yapılan fahiş
zamlarda ekonomik bir mutasyon gibi insanları zor durumda bırakıyor. Devletin
denetimi ve yaptırımları da bunlara engel olamıyor. Özellikle yaygın market
zincirlerinde görülen bu fırsatçılık da en az Korona kadar zarar verici.
Ancak bu salgınla mücadele edebilmek için alınan önlemler ve kısıtlamalarda çok gerekli. İşin tüm ciddiyetine rağmen, özellikle sosyal mesafe ve maske kurallarına hala uymamakta ısrar edilmesi de işi kolaylaştırmıyor. Oysa temizlik, sosyal mesafe ve maske kurallarına tam anlamıyla uyulabilse süreç daha hızlı kontrol altına alınabilir. İşte buna tam anlamıyla uyulursa önlem ve kısıtlamalar yeniden değerlendirilerek Koronaya rağmen hayatta kalınabilecek yeni yaklaşımlar ortaya konulabilir, korona ve ekonomik mutasyonlar kontrol altına alınabilir.