Merhabalar.

Tekrar artan vaka sayısıyla salgında yeni bir sürecin içindeyiz. Bayram tatilindeki tavrımız sonrası için belirleyici olacak derken gördüklerimizden bu noktaya geleceğimiz belliydi elbette. Yalnız ilginç olan şu, 20 bin üzerine çıkan pozitif vaka sayısına rağmen korunma anlamında dikkat ve özen açısından olumlu bir değişiklik hala yok. Durum ortada fakat insanlar maskesiz, mesafesiz bir arada bulunmaktan çekinmiyorlar, bireysel kısıtlama konusunda hiçbir gayret olmadığı gibi ayrı kalınan zamanların acısını çıkartırcasına sosyalleşme çabası görülüyor ve çoğunluk hastalık varlığı ile yaşamayı öğrenmek yerine boş vermişlik modunda. Halbuki virüs farklı varyantları olsa da, ülkemizde hatta şehrimizde ilk vakayı öğrendiğimiz zamandaki ile aynı virüs ve yapılacaklar da hiç değişmedi, hep aynı.

Korunma hassasiyeti görmediğim ve uyarmak zorunda kaldığım herkesten duyduğum cümleler de artık klasikleşti. “Maskeden bunaldım”, “Aşım var”, “Ben geçirdim”, “Psikolojim bozuldu”, “Hep maskeliyim, şimdi çıkardım”. Bunlara hepimiz bir kaç cümle daha ekleyerek çoğaltabiliriz.

Evet yorulduk, bunaldık, belki kaygı, korku ve endişe ile ruhen iyi hissetmedik ama bu şekilde gidersek biz daha çok yorulur, bunalır, kayıplar verir ve üzülürüz. Maskeden bunaldığınızda oksijen maskesi kullanmak zorunda kalabileceğinizi, mesafeye dikkat etmek zor geldiğinde de bir hastane odasında kimse olmadan kalmanın daha kötü hissettireceğini düşünün.

Ruhen yoran bir süreç olmasının temel nedeni bir vakte kadar nasıl korunacağımızı bilmiyor olmamızken zaman ilerledikçe ve hastalığı öğrendikçe bu yerini belirsizliğe bıraktı. Ne kadar daha sürecek, ne zaman bitecek bilmiyor olmamız kendimizi iyi hissedebilmemiz için bizi savunma mekanizması olarak virüsü yok sayarak hareket etmeye itti. Halbuki hastalık varlığı ile yaşamayı öğrenmek, hayatın olağan akışının korunma tedbirlerine uyum sağlayarak devam etmesi belirsiz olan bu sürecin kısalmasına neden olacaktı.

Bundan sonrası için planlanan ne bilmiyorum ama kısıtlamaların bilinçli hareket etmeyi öğretmediği çok açık. Zorla evde kalmayı sağlamanın amacı her birimizi korumakken, zorunluluk ortadan kalkınca bu süreçten ders almayan bizler daha çok hareket imkanı oluşturma çabasına girdik. Bu nedenle kişisel fikrim artık kısıtlamalarla evde kalmayı sağlamak yerine virüs varlığı ile yaşamayı öğrenmek, bilinçli olanların bir tercih olarak evde kalması, herkesin de kendi davranışlarının sorumluluğunu alması.

Ve hepsinden önemlisi de aşılanma. İtalya, Şubat 2021’den bu yana Covid19’a bağlı ölenlerin %99’unun tam doz aşı olmamış kişiler olduğunu bildirdi. Yani aşının ölümleri azalttığı çok açık.

Güzel günler dileğiyle. Sağlıcakla kalın.