Bunların hiçbiri salgının bittiği anlamına gelmiyor. Hala her gün pek çok yeni hastayla karşılaşıyoruz, hala yaygın akciğer tutulumu olan hastalarımız oluyor, hala yoğun bakımda takip ettiğimiz pek çok hastamız var ve hala Covid-19’a bağlı ölümler görüyoruz. Ve hatta tüm bunlara ilave olarak, mutasyona uğramış varyant suşlarla gördüğümüz enfeksiyonlar da azımsanmayacak ölçüde. 

Tüm bunlar virüsle karşılaşma ihtimalimizin devam ettiği anlamına geliyor. Virüsle karşılaşma ihtimalimizin devam etmesi de, korunmaya önem vermemiz ve bireysel korunma tedbirlerimizde esnemeye izin vermememiz demek oluyor. 

Ayrıca aşı yapılmış olmamız da korunmamıza yetmiyor. Aralıklarla yaptırdığımız 2 doz aşının koruyucu etkisinin başlamış olduğunu umduğumuz 2.dozun üzerinden 15 gün geçmiş olması, aşımızın bizi mutlaka koruyacağı anlamına gelmiyor çünkü bir aşının uygulanan herkesi koruyacağını söylemek mümkün değil, ayrıca her yaş grubu için farklı koruyuculuk sonuçları olabilir ve bu konuda elimizde henüz yeterince veri yok. Diğer taraftan, hastalığı geçirmiş olmanız da bir daha geçirmeyeceğiniz manasına gelmiyor ne yazık ki. Özellikle mutasyona uğramış varyant virüs suşları ile tekrar hasta olabilirsiniz. 

Okullardaki yüz yüze eğitim sürecine de ekstra hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Çocuklar korumayı kavrama anlamında erişkinlere göre daha eğitilebilir grup olsalar da, sonuçta çocuklar ve gözden kaçırabilecekleri olabilir. Bu konuda öğretmenlerimize kontrol mekanizması olmak adına, çocukların ailelerini ve virüsü taşıyabilecekleri kimseleri de düşünürsek, çok iş düşüyor.

Tüm bunlardan neden bahsettim? Çünkü esnetilen kısıtlamalarla salgının bitmeye yaklaştığı ya da bittiği ve hatta hastalığın sorun oluşturmadan iyileştiğinin zannedildiğini düşündüm. Kaldırılan kısıtlamalar ve normalleşme çalışmaları sonrasında herkes özlediği yerlere ve aktivitelere akın etti. Sokaklarda sosyal mesafeyi korumadan yürüyenler, kafe ve restoranların hizmete açıldığı yerlerdeki hareketlilik ve yakın temas, bize bir hafta sonra artan vaka sayısı olarak yansıyabilir ve bunu elbette istemeyiz. 

Kısıtlamaların kademeli kaldırılması, “Salgın hızı azalsa da devam ediyor. Artık korunmayı öğrendiniz, herkes kendisini ve sevdiklerini korumak için dikkat etmek ve kontrol mekanizması olmak zorunda” demek. Yaklaşık 1 yıl oldu, ne kadar daha sürecek bilmiyoruz ve hayatın olağan akışı devam etmek zorunda. Kurallara uymak için herkesin başına bir uygulatıcı ve bunu denetleyici koymak mümkün olmadığı gibi gerekli de değil çünkü kendisini korumak istemeyen, anlatılanı uygulamayan birisini yaptırımların koruması da imkansız. Bunun örneklerini de geçtiğimiz zaman diliminde gördük.  Şimdi bu vakte sağlıklı şekilde ulaşan canların, hepimizin daha fazla dikkat etme ve özenli davranma zamanı. Kendimiz ve sevdiklerimiz için… 

Sağlıcakla kalın.