Merhabalar.
Bitti bitecek diye beklerken hasta sayısındaki artışla
salgında yeni bir boyuta geçtik. Bu kez delta varyantı dünyayı olduğu gibi
ülkemizi de etkisi altına aldı. Önce bir kaç vaka görüldüğü haberini aldık,
sonra hasta sayısının giderek arttığına hep birlikte şahit olduk. Halbuki tüm
bunlar olmadan önce aşılara ulaşmış ve aşılanma yaş sınırları da bu artıştan
korunmamızı sağlayacak seviyeye düşmüştü. Toplumsal olarak istediğimiz oranda
aşılanmış olsaydık bugün bu artışı görmemiş, daha doğrusu bu artışın olumsuz
sonuçlarından etkilenmemiş olacaktık.
Aşılarla ilgili bugüne kadar aşı karşıtları tarafından
pek çok şey yazıldı, çizildi. Kimisi şehir efsanesi boyutunda, kimisi de tüm
aşılarda görülme olasılığı bulunan istenmeyen etkilerin abartıldığı durumlar ki
çoğunun bilimsel bir dayanağı da yok. Belki binde bir görülecek ve olumsuz
sonuçlanmayacak bir kaç durum öyle manipüle edildi ki, insanlar da haklı olarak
endişe duydu, aşı olmaktan kaçındı ve bugün ki duruma ulaştık. Hastalığın yani
virüsün oluşturduğu etkiler bile kimi zaman aşıya mal edildi. Önemli olan bilgi
kirliliğine değil, doğru kaynaklara ulaşmak ve söylenenlerin bilimsel kaynağını
sorgulamak.
İlginç olarak, aşılarla ilgili ifade edilen tüm
gerçekliği olmayan durumlara inanmaya nedense bir yatkınlık mevcut. Fakat
yıllarca zararı bilinen ve gerçekliği bilimsel olarak ispatlanmış başka
şeylerde aynı hassasiyet gösterilmiyor. Mesela sigara. Üreme fonksiyonlarını
yavaşlattığı, kalp damar sağlığını olumsuz etkilediği, kansere neden olduğu
gibi pek çok somut ve bilimsel gerçek varken, sigara içenler bu verilerle
içmeyi bırakmıyor, hem bireysel, hem de atıklarıyla toplumsal zarar oluşturuyor
ama aşı ile ilgili gerçekliği olmayan “sözde” kısırlık yaptığına inanarak aşı
olmaktan kaçınıyor. İnanarak diyorum çünkü bilimsel bir dayanağı yok. Aşı
sonrası kalp krizi ya da ani ölümlerde artış varmış gibi bir algı oluşturuluyor
fakat hastalığın yani virüsün bunları yapabileceği bilimsel olarak ispatlanmış
olmasına rağmen bu gözardı ediliyor. Biliyoruz ki hastalık herkeste şikayete
neden olmuyor, bazılarında bir şikayet olmadan yani farkına varmadan
geçiriliyor fakat bu sürede bulaş da devam ediyor, hastalık sonrasında
oluşabilecek komplikasyon dediğimiz istenmeyen etki riski de.
Elbetteki aşı olmak gibi olmamayı seçmek de tercih ve
kimseye zorla uygulanamaz ama bu aşının koruduğu, yoğun bakım yatış ve ölüm
oranlarını azalttığı gerçeğini de değiştirmez.
Normalleşme süreci ile korunmaya verilen önem ve dikkatin
azaldığı bu zamanlarda vaka sayısındaki artışın çok daha fazla olmasını,
dolayısıyla yoğun bakım ihtiyacı ve ölüm oranlarının da çok daha fazla
yükselmesini beklerken şu an ki tablo bile aşı koruyuculuğunun etkisi.
Bugün dünyada görülmeyen çiçek hastalığının bir dönem
uygulanan aşılarla ortadan kalktığını, çocuk felcinin aşılarla önlendiğini de
hatırlatmakta yarar var.
Lütfen bilime ve bilimsel gerçeklere inanın, güvenin,
sorgulayın ve karar verin.
Tabii ki son karar sizin.
Sağlıcakla kalın.