SON DAKİKA
SON DAKİKA


İnsanız…
7.06.2022

Dünyada aldığım ve verdiğim ilk nefesin, gözümden akan ilk yaşın, varlığımla buradayım dediğim ilk günün adı 4 Haziran. Yaşam yolculuğumun başlangıç tarihi.

Adına doğum dediğimiz, her değişim ve dönüşüm gibi ağrılı-sancılı bir süreçle, ağlamayanın bir temasla ağlatıldığı, şu anda küçücük gözüken anne karnındaki bir dünyadan, şimdi içinde bulunduğumuz bize göre büyük, evren içinde yine küçücük başka bir dünyaya doğarak başlayan, acının sevince dönüştüğü bir yolculuğun başlangıcı bu. 

Öyle bir yolculuk ki, aynı yoldan geçen herkes farklı şeyler görüyor ve öğreniyor çünkü bu yolun hissettirdiklerini insanın yalnızca kendisi biliyor. 

Bazen yol kenarındaki bir çiçeğin rengi dikkatimizi çekiyor, bazen yaprağının güzelliği büyülüyor, bazen de o çiçek bizi alıp çocukluğumuzda koşup oynadığımız başka yerlere götürüyor. Çünkü şu anda var olan bizde, o vakte kadar ki yaşadığımız her andan bir şeyler birikiyor. Bizi biz yapan tüm varlığımız boyunca yaşadıklarımız ve hissettiklerimiz yani içimizdeki hazinemiz oluyor.

Kimi zaman unuttuğumuz, kimi zaman anahtarını kaybettiğimizi sanıp elimizde olduğunu dahi hatırlamadığımız, kimi zaman kimse görmesin diye saklayıp kendimiz bile bulamadığımız, kimi zaman başkaları üzerine oturduğu için kıyamadığımız, kimi zaman içinde göreceklerimizi bilmediğimizden açmaya korktuğumuz, kimi zaman araladığımız, kimi zaman da şöyle bir güzel altını üstüne getirecek kadar karıştırdığımız bir hazine bu. 

Ne yaparsak yapalım bildiğimiz bir gerçek var ki o da şu; yaşam, kendimizi keşfedip içimizdeki hazineyi bulmak için var olduğumuz bir yer ve hepimiz ona sahibiz. Birbirimizden tek farkımız bu hazineye yaklaşma şeklimiz ve elbetteki bu da bizim tercihimiz. Yaklaşma şeklimizi belirleyen de, yaşamı ne kadar kabul ettiğimiz gerçeği.

Bizler insanız. Doğrularımızla, yanlışlarımızla… İyiliklerimizle, kötülüklerimizle… Hastalıklarımızla, sağlığımızla… Hayallerimizle, gerçekliklerimizle… İmkanlarımızla, imkansızlıklarımızla… Başarımızla, başarısızlıklarımızla… Yeteneklerimizle, beceriksizliklerimizle.. Tercihlerimizle, zevklerimizle, düşündüklerimizle, korkularımızla, zayıflıklarımızla, hassasiyetlerimizle ve aklımıza gelen ya da gelmeyen her şeyle biz insanız. 

Varlığımızı olduğumuz halimizle kabul etmek, değiştirmek istediklerimizi belirlemek, değiştiremeyecek olduklarımızla savaşmayı bırakmak, akıntıya karşı kürek çekmek, rüzgara karşı uçmaya çalışmak yerine akıntının ve rüzgarın gücünü kullanarak yol almanın keyfine varmak bütün mesele.

Yıllar boyu bize öğretilen olmayanı oldurmaya çalışmak, sözde “eksiklikleri” tamamlamak için uğraşmak yerine olanı beslemek daha da güçlenmemizi sağlayacak. Adındaki “eksiklik” bile değersizlik hissi oluşturmak için biçilmiş kaftan iken “var olanı” güçlendirmek hepimize iyi gelecek. Bizler birbirimizden farklı ve bu farklarla kıymetliyiz. 

Kabul etmeyi öğrenmek, savaşmak yerine sevgiyle kucaklamayı da öğrenmek demek. 

Ben de her halimle kabul ederken kendimi, doğduğum günden bugüne öğrendiğim her şey için ve üzerimde ufacık bile olsa emeği bulunan herkese teşekkür ediyorum. Başta aileme, kan bağım olanlar ama daha da öte can bağım olanlara da teşekkürü borç biliyorum. 

Asıl teşekkür, şükür ise Allah'a. Bana yaşattığı, verdiği, vermediği, lâyık gördüğü, öğrettiği her şey için. 

Çok şükür, bin şükür..

Sağlıcakla kalın. 

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap