Yeni bir yıla merhaba dedik. Zorlu geçen bu süreçteki tüm yaşadıklarımızı 2020 ile geride bırakmış olmayı diledik, 2021’e bolca anlam yükledik. Her yeni yılda yaptığımız gibi yüreğimize umut doldurduk, bu yeni yılın tüm güzellikleri ile gelmiş olmasını umduk.

Her şeyin başı sağlık, önce sağlıklı olalım dedik ama sağlıklı olabilmek adına çok da gayret göstermedik. Sporu ve hareketi azalttık, stresli dönemde duygu açlığımızı yiyerek doyuma ulaştırıp mutlu olmaya çalıştık, her pazartesi diyete başlayıp salı sonlandırdık, kronik hastalıklarımız için takibi azalttık, salgından korunmak için yapılması gerekenleri yapmadık ama yeni yılın bize sağlık getirmesini diledik.

Sonra huzur ve mutluluk istedik ama huzurun da, mutluluğun da bilinçli bir tercih ve sadece kendi içimizde olduğunu, hiç kimseye bağlı olmadığını, çaba göstermeden de kimsenin sahip olamayacağını hiç düşünemedik. Çünkü hep etrafımızdaki faktörler ve isteklerimizin gerçekleşmesi ile ilgili olduğunu zannettik. Hayatta sürekli mutluluk hali olmayacağını, duyguların değişebileceğini, mükemmel olma ve mükemmel kalmanın imkansızlığını kabul edemedik. İçinde bulunduğumuz küçük anların mutluluk olduğunu, mutluluğun hedef değil, hedefe giden yol üzerinde bulunduğunu ve sadece çaba gösterene sunulduğunu bilemedik.

Ekonomik olarak sıkıntı çekmeyelim dedik ama az çalışalım, yorulmayalım da istedik. Ekmek aslanın ağzında değil evet artık midesinde dedik ama mideye ulaşanlar kadar emek vermedik. Başkalarının emeğini değil de, sonucundaki halini değerlendirdik, geçtiği yolları görmezden gelip senin tuzun kuru dedik.

Hayatımızda güzellikler olsun istedik, güzellikleri de hep gelecek diye bekledik ama beklentilerin üzeceğini düşünemedik. Yaşamın iyisiyle-kötüsüyle devam edeceğini, her şeyin zıttıyla anlam kazandığını ve hayatı tamamıyla olmasını istediğimiz gibi değil, olduğu hali ile kabul etmemiz gerektiğini öğrenemedik.

Yeni yılla yeni bir biz olmayacağımızı, sadece tecrübelerimizin eski bize kattıklarıyla oluşan katkılı bizlerin, bakış açımızı yönlendireceğini bilemedik.

Yaşanmış olan her ne ise bir amaca hizmet ettiğini, bizleri eğittiğini, öğrettiğini, koruduğunu, geliştirdiğini ve bir boşluğu doldurmak için gerektiğini anlamadan hareket ettik.

Şimdi yeni bir yıla eski ama katkılarla gelişmiş biz olarak girerken, isteklerimizin yeni bir zamandan değil, kendimizden olması gerektiğini fark ettik.

Pek çok şey öğrendik, en başta da hayatın ve varlığımızın ne kadar değerli olduğunu.

Yeni yılın ilk günlerinde beklentimiz zamandan ya da başkalarından değil, kendimizden olsun. Sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevdiklerimiz ve sevenlerimizle birlikte olalım, içimizden geldiği gibi yaşayalım ve geçen hiçbir anın tekrarı olmadığını unutmayalım, bu değerli zamanımızı da kıymet verenler ve kıymet verdiklerimize harcayalım.

Pek çok anlam yüklediğimiz 2021’in hoş mu yoksa boş mu geldiği bizim elimizde. Boşlukları hoşluklarla dolduralım, hayatımızın iplerini elimize alalım.

Her şey gönlümüzce olsun!

Sağlıcakla kalalım...