SON DAKİKA
SON DAKİKA


Farkındalık zamanı
1.05.2020

Merhabalar,

Yine yoğun geçen bir nöbet çıkışı, yine güneşli bir sabah ve yine ben. Tekrar eden bir döngü içinde hepimiz görevlerimizi yerine getiriyoruz, biri bitiyor, başka bir seviyede bir diğeri başlıyor sıklıkla. İlla çalışmak değil bahsettiğim, yaşam içerisinde yaptığımız her şey. Devam eden döngü içerisinde, görev kabul ettiğimiz yapacaklarımıza odaklanıp yaşamı kaçırıyoruz çoğu zaman.

Bir süredir yaşadığımız bu pandemi sürecinde, sosyal izolasyon nedeniyle daha çok evde vakit geçirmeye başladık. Süre uzadıkça ve belirsizleştikçe sıkıldık, gerildik ve kaygılandık. Kimimiz için hareketli yaşamdan durağan yaşama geçmek zorken, kimimiz için sevdiklerimizden uzak kalmak yorucu geldi. Bazılarımız için geçim derdi ve ekonomik kaygılar süreci zorlaştırırken, bazılarımız için belirsizlik endişe verici oldu.   Evde kalmak, yoğun süreçlerde cazip gelirken ve dinlendiriciyken, mecburi olunca hepimizi yordu. Yaşadığımız çağda hayatımız o kadar dışarıda kalmak üzerine kurulmuş ki, evde kalmak zor geldi.

Aslında bu kimimiz için uzun, kimimiz için kısa süreç bize bir öz değerlendirme fırsatı verdi. Vermediyse de şimdi bunu fırsata çevirme zamanı..

Mesela tam da şimdi ne yapmak isterdiniz? En çok kimleri özlediniz? Kimlerden uzak kalmak iyi geldi? Kimlerle kucaklaşmak size iyi gelirdi? Keşke şimdi yanımda olsaydı dediğiniz kimler var? Mekân olarak uzak kaldığınız bir yerin özlemini hissettiniz mi? İzolasyon bitince ilk ne yapmak istersiniz? İşinizden ayrı kaldıysanız en kısa sürede başlamak ister misiniz? Çalışmak isteme nedeniniz ekonomik kaygılar mı, işinize olan sevginiz mi? Bu ve benzeri sorular uzar, gider. Aklımıza gelen tüm bu sorulara vereceğimiz cevaplar aslında duygu anlamında bizim özetimiz.

Bir de şu açıdan bakalım. Bu süreci mutlu mu geçirdik, mutsuz mu? Mutlu olmak için nedenler mi aradık, mutsuz olmak için nedenler mi? Sabır gösterebildik mi? Öfkemizi kontrol edebildik mi? Sadece her yeni güne ulaştığımız için bile şanslı olduğumuzu fark edebildik mi? Vaktimizi nasıl değerlendirdik? Bu süreçte ne ürettik? Bu zamanların da şöyle iyi bir yanı oldu diyebileceğimiz neler var? Düşüncelerimizde değişiklikler oldu mu? Aslında ne kıymetliymiş de anlayamamışız dediğimiz her ne varsa değerini gerçekten bilecek miyiz?

Yani evde kalmak sadece çekmecelerimizi, dolaplarımızı düzenlemek için değil, kendimizi düzenlemek için de iyi bir fırsat. Duygu, düşünce ve davranış olarak kendimizi gözden geçirme, değiştirmek istediğimiz davranışlarımızı değiştirme, duygu ve düşüncelerimizi düzenleme zamanı. Rafların tozunu almayı düşünürüz de hep, duygu ve düşüncelerimizin tozunu almak aklımıza gelmez nedense. Evimizi ya da arabamızı temizleriz de, zarar veren duygu ve düşüncelerimizi temizleyip atmayı başaramayız. Her gün mutlaka yemek yaparız ya da planlarız ama ruhumuzu doyurmak için yapacaklarımızı erteleriz. Çamaşır ve bulaşık yıkamayı unutmayız ama bazen kendimizi unutur, akışa bırakırız. Yatağımızı her sabah düzeltiriz de, düşüncelerimizi düzenlemek aklımıza gelmez. En ufak bir şey için teşekkür ederiz de, ulaştığımız yeni gün için şükretmeyi unuturuz.

Tüm bunlar için bugün farkındalık günümüz olsun. Bu sorulara cevaplar bulalım, bu sürecin bize neler kattığını anlamaya çalışalım. Düzeltebileceklerimizi düzeltelim, değiştirebileceklerimizi değiştirelim yani birazda kendi tozumuzu alıp temizleyelim. Bakım verilen çiçekler daha güzel açmaz mı? İşte şimdi “ruhumuza bakım zamanı” diyelim ve bu baharda çiçeklenelim. Hayatın akışı içinde her durumu kontrol edemeyeceğimizi bilelim, tıpkı yaşadığımız bu süreç gibi. Kontrol edemeyeceğimizi bilelim ancak nasıl baş edeceğimizin bizim elimizde olduğunu da aklımızdan çıkarmayalım. Her günün iyi olmadığını fakat her gün içinde mutlaka iyi zamanlar da olduğunu hatırlayalım. Ulaştığımız her yeni günün bize hediye olduğunu unutmayalım.

Sağlıcakla kalın…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap