SON DAKİKA
SON DAKİKA


Ekim; Meme Kanseri Farkındalık Ayı
16.10.2019
Merhabalar..
Yıllar önce, bir akşam teyzem aradı, o akşamı hiç unutmuyorum. Bana “meme dokusunda ele gelen bir kitle olduğunu, ne yapması gerektiğini”sordu. Ertesi gün genel cerrahi polikliniğine gittik; tetkikler, ultrason ve mammografi derken biyopsi kararı verildi, sonuç meme kanseri olarak geldi. Kitle çok büyüktü ve tüm vücut başka bir yere yayılma var mı diye tarandı, bir sorun çıkmadı. Ardından hızlıca ameliyat planladı ve memenin tamamını çıkarma ameliyatı, koltuk altı lenf bezleri de dahil olmak üzere yapıldı. Çıkarılan lenf bezlerinin bir kaçında da tümöre ait hücreler saptandı ve iyileşme sürecinin ardından kemoterapi başladı. Onun için kemoterapi sonrasındaki her takip heyecan ve endişe doluyken, aldığımız her güzel haber de mutluluk demekti hepimiz için. Bir kaç yıl sonra bel ve kalça kemiğindeki ağrısıyla yeni bir serüven başladı. Kemik metastazı(kemiğe yayılım) nedeniyle tekrar başlayan kemoterapi süreci, tedaviler, taramalar, bu süreçte yaşananlar yazarken kolay, yaşarken zor. Aralıklarla devam eden tedavi süreçleri hep onun neşeli ve hayat dolu bakışıyla, yaşadığı her şeyin aslında farkında olup yok sayarak geçirdiği zamanlara döndü. Kemoterapi sırasında ya da muayene olmak için beklerken yaşadıklarını, kendi mizahi bakış açısıyla gözünden yaş gelecek kadar gülerek anlatırdı çoğu zaman. Kemoterapiler, tedaviye yanıtsızlık, yeni metastazlarla (başka yerlere yayılım) bu süreç yaklaşık 10 yıl sürdü. O dönemde tatil için farklı bir yer olsun diye Fas’a gitmeye karar verdiğimde ona uğradım, tatile gidiyorum, bu kez Fas’a dedim, gülerek “Fas nerden çıktı? Gelince anlatırsın bize artık” dedi. Kemoterapi süresince bir şey bulaştırmamak adına sarılmasak da bu kez yola çıkacağımdan sarıldık, vedalaştık, ayrıldık. Oturduğu yerden bana el sallayışı hâlâ aklımda. Ertesi sabah yola çıktık ve Fas’a ulaştık. Teyzemle konuştum, şikayetleri olunca ertesi gün hastaneye gittiğini öğrendim. Yapılacak işlemlere bile “yaptırsam mı?”diye benden onay alarak karar verdi. Hastaneye yattıktan sonra rahatlayınca ve şikayetleri azalınca bende rahat ettim. Her şey yolunda gözükürken gezinin 4.gününde(1 Ekim 2016) teyzemin vefat ettiği haberini kilometrelerce uzaktayken aldım. Daha 50’li yaşlarda, yapacak çok şeyi vardı diye düşünürken yaşadığım şaşkınlık, üzüntü, dönüş için uçuş bulma telaşı birbirine karıştı. En erken ertesi gün akşama uçak buldum ve yetişemedim. Şimdi Fas bana her zaman teyzemi ve uçuş için geçmeyen saatleri hatırlatır.
Tüm bunları hem hekim, hem de hasta yakını olarak hissettim. Peki neden anlattım?

“1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” olarak kabul edilmekte. Yani tam da teyzemi meme kanserinden kaybettiğim bu ay.  Belki kitle bu kadar büyümeden saptansaydı yüz güldürücü sonuçlar alabilecektik. Erken teşhis tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de çok önemli. Günümüzde artık her 8 kadından 1’i hayatı boyunca meme kanseri ile karşılaşma riski taşıyor. Kadınlar 20 yaşından sonra ayda bir kez, regl bitimi sonrası dönemde tercihen ayna karşısında meme ve koltuk altı muayenesini kendileri yapmalılar. Memede elle hissedilen bir sertlik veya kitle, iki meme arasında asimetri, meme başında veya ciltte çekinti, memede yara, çatlama, meme cildinde portakal kabuğuna benzer görünüm, meme başında şekil değişikliği ve akıntı, koltuk altında sertlik, şişlik veya kitle ciddi hastalık belirtisi olabilir ve hekim tarafından muayene edilmelidir. Memede hiç bir şikayet olmasa da 20-40 yaş arası 1-3 yılda bir, 40 yaş sonrasında ise her yıl rutin muayene ve ileri tetkik mutlaka yapılmalı. 
Bu yazıyı okuyan tüm kadınları muayene için ilgili bölümlere davet ederek sağlıklı günler diliyorum. Her şey farkında olmakla başlar! 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap