SON DAKİKA
SON DAKİKA


Çünkü...!
18.09.2020

Merhabalar,

Uzun zamandır devam eden salgın mücadelemizde tedbirli davranınca vaka sayılarında azalma olduğunu, tedbirsiz davrandığımızda da belirgin şekilde artış olduğunu hep birlikte gördük. Hasta sayılarındaki artış, yoğun bakım ihtiyacının ve Covid19’a bağlı ölümlerin de artması demek. Daha önce hep başkalarında duyduğunuz enfeksiyonun sizlerde ya da sevdiklerinizde görülmeye başlaması da çemberin daraldığının açık bir göstergesi. Umarım bu salgında hiçbirimizin canı yanmaz, yüreği sızlamaz ama şimdiye kadarki veriler, bize bunun mümkün olmayacağını söylüyor ne yazık ki.

Uzun bir süredir hem buradan yazarak hem de günlük hayatta karşılaştığım ve iletişim kurduğum herkese uyarılarda bulunarak tedbirli olunması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum, diğer sağlık çalışanı arkadaşlarım gibi. İşin içinde olmayanlar, hastalarla karşılaşmayanlar ya da kendisi veya yakınları hasta olmayanlara uzak ve sıradan gelebilecek bu hastalık tablosu için farkındalık oluşturmak ve belki de ufak bir ayrıntı ile birilerinin hasta olması, yoğun bakımda bulunması ya da kaybını engellemek temel amacımız.

Neden ısrarla ifade ediyoruz, korunma yollarını anlatıyoruz, lütfen dikkat edin diyerek rica ediyoruz?

Çünkü nefes alamayan hastanın ne demek olduğunu iyi biliyoruz. Bir nefesin ne kadar kıymetli olduğunu bilmemize rağmen bazen unutabilirken, unutmaya fırsat kalmayacak kadar çok hatırlatmalarla karşılaşıyoruz.

Çünkü “Şu anda solunum sıkıntınız olduğu için yoğun bakım ihtiyacınız var, takibinizi orada yapmak ve sizi rahatlatıp tekrar servise almak için bu gerekli” dediğimiz her hastamızın bakışlarındaki korku ve kaygıyı biliyoruz.

Çünkü bizlerden iyi cümleler duymak için gözümüzün içine bakan hastalarımıza elimizden geldiğince destek olmaya çalışsak da, aciz kaldığımız durumlar için hissettiklerimizi anlatamıyoruz.

Çünkü artık yaşın bir öneminin kalmadığını, 90’lı yaşlardaki hastalarımızı çok şükür ki şifa ile taburcu edebilirken, ne yazık ki 30’lu yaşlardaki hastalarımızı kaybedebildiğimizi görünce üzülüyor ve anlıyoruz.

Çünkü, akciğerleri etkilenen fakat rahat olan, süreci izolasyonla tamamlayıp şifa ile taburcu ettiğimiz hastaların ciddi bir şikayetleri olmamasına rağmen, yatış sürelerindeki yalnız kalma durumunun oluşturduğu endişeye, rahatsızlığa ve huzursuzluğa tanık oluyoruz.

Çünkü, işin içine bulaşıcı hastalık girince, refakatçiye ihtiyacı olan bakım hastalarımızın yanında “en sevdiklerini” bulmak yerine, herkesin can korkusu ile bir bahane bulduğunu görüyoruz.

Çünkü önce çocukların etkilenmediği ile ilgili veriler varken, artık çocukların da hasta olduğunu ve kayıpların bulunduğunu öğreniyoruz.

Ve yine çünkü, belli bazı durumlarda hastalığın ağır geçirilme olasılığını tahmin ediyor olsak da, kimde nasıl seyredeceğini, akciğerlerin ne düzeyde etkileneceğini bilemiyoruz.

Bu çünküler uzar, gider...

Tüm mücadelemiz, salgını en az hasarla atlatmak için. Bu mücadele içinde mümkün olduğunca korunmak, önlemlere uymak, bunları görev olarak değil, yaşam biçimi haline getirerek uygulamaktan başka çaremiz yok. Sık hatırlatmalar, uyarılar, yazılar, konuşmalar, kurulan her cümle bu yüzden.

Her birimiz dünyaya bir kez geldik ve kıymetliyiz. Adına “ömür” dediğimiz bu zaman diliminin salgınla geçen süresi içinde, korkuyla ve kaygıyla yaşamak değil söz ettiğim. Tedbir alarak, önlemlere uyarak, elimizden geldiğince eğlenceli hale getirerek bu süreci geçirmek.

Güzel günlere en kısa sürede ulaşmak dileğiyle...

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap