SON DAKİKA
SON DAKİKA


Boy aynası!
15.01.2022

Merhabalar. Birkaç gün önce poliklinikte hasta bakarken telefonum çaldı. İşimiz sadece poliklinik olmadığından, yatan hastalarımız, eş zamanlı acile baktığımız ve 112 ile iletişim halinde de olduğumuz için her telefon çalışı bizim için önemli. Arayanın birlikte çalıştığımız enfeksiyon hastalıkları uzmanı arkadaşım olduğunu gördüm, açtım. Covid ve bölüm içi işleyiş ile ilgili konuşurken içeriye sıradaki hasta ve iki yakını girdi. Oda içerisinde hasta ve yakınları olarak yerleşme sürelerini henüz tamamlamışlarken, sonradan hastanın kızı olduğunu öğrendiğim, yaşı benim mesleki tecrübem kadar ancak olan genç, yüzündeki öfkeli ifadeyle “Telefonu kapatıp hastaya bakın, sizi bekliyoruz” dedi. O sırada, sonrasında hastanın eşi olduğunu öğrendiğim diğer hasta yakını da odadaydı.

Bölüm işleyişinden bahsettiğimiz doktor arkadaşımla konuşmamız tamamlandıktan sonra toplam konuşma süreme baktım, 2 dakikaydı. Telefonu kapadıktan sonra “Yaptığınızın saygısızlık olduğunun farkında mısınız?” dedim. “Hastamızın şikayetleri var ama” dedi. Hastanız acil mi diye sordum, değil dedi. Sizce şu anda hayati tehlikesi var mı dedim, hayır dedi. Ağrısı var mı dedim, hayır dedi. Kaç gündür şikayetleri var dedim, 20 gündür dedi. Covid döneminde kalabalık olmamak adına(!), “Hastanın yanında bir kişi kalsın lütfen” diyerek diğer hasta yakınını dışarıya aldım. Hastaya şikayetlerini sordum, muayene ettim, tedavisini düzenledim, yapması ve yapmaması gerekenleri anlattım, kontrole gelmesi gerektiğini söyleyerek reçetesini sekreterden alabileceğini belirttim.

Çıkarken hastanın “Kusura bakmayın doktor hanım, Allah razı olsun” dediğini duydum, “Geçmiş olsun” diyerek uğurladım. Sabah saatlerinde bunu yaşamış olmayı istemezdim elbette, üzüldüm fakat üzüntüm durumdan çok genç kızın halineydi. Saygı, bu yaşa kadar öğrenilmesi gereken bir şeydi çünkü. Bu saygısız tavrını güç zanneden sevgisiz yüreğini hayat boyu taşıyacak olmasına da üzüldüm, sabırsız davrandığı için hayatın ona sabırlı olmayı öğreteceği sürede yaşayacaklarına da. Kişisel bir iş için değil, yine hasta ve hastane işleyişini konuştuğum toplam 2 dakika süreye sabır gösteremeyen hasta yakınına en az 20 dakika sabır göstermeyi öğrenmek de, o genç kızın en az yaşı kadar bu mesleğin içinde olmanın verdiği tecrübeyle mümkün oldu sanırım. Şahsi bir görüşme değildi ama olabilirdi de. Bizler de insanız, bizlerin de gerektiğinde bize ulaşmaya ihtiyaç duyacak sevdikleri var. Öz güven ile saygısızlığın arasında ince bir çizgi var gibi gözükse de, çok net sınırlar var. Özüne güvenmek için o özü iyi bilmek ve herkesin de bir özü olduğunu kabul etmek gerekir. İnsan ancak en iyi bildiğine, tanıdığına, onu şaşırtmayacak olana güvenir. Saygısızlığı güç zannetmek, haddini aşmak, sınır ihlali yapmak bu özdeki bazı eksikliklerin farkına varılamamış olduğunu gösterir. Farkına varılamamış, anlaşılamamış bir şeye de kim güvenir? Yani öz güven zannettiğimiz şey bazen eksikliklerimiz, görmezden geldiğimiz yokluklarımız; iletişim şeklimiz de, sahip olduklarımız gibi, sahip olmadıklarımızı da gösteren ruhsal bir boy aynasıdır belki de. Bir de bu açıdan bakmaya ne dersiniz? Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap