Merhabalar. Uzun süredir tüm dünya ülkeleri olarak salgınla
mücadele ediyoruz. Ülkemizde son dönemde vaka sayısında belirgin azalma mevcut
ve bunu bizler de sahada aktif çalışan hekimler olarak net bir şekilde
görüyoruz. Hasta sayısında azalma olsa da her gün yeni tespit edilen
pozitiflikler de bulunmakta. Bu süreç hem riskli hem de kritik bir zaman
dilimi. Yani şu an için salgının bittiğini düşünmek ya da bitmiş gibi davranmak
için erken ve bu düşünce ya da davranış şekli yeniden artan hasta sayısı olarak
karşımıza çıkabilir.
Hala maske+mesafe+hijyen üçlüsü olmazsa olmazlardan ve
özellikle bu vakte kadar hasta olmayanlar olarak kendimizi korumak adına dikkat
etmek zorundayız.
Riski azaltmak için havaların da ısınması ile birlikte
genellikle görüşmeler açık havada ve açık alanlarda yapılmaya başlandı. Açık
havada olunca sanki bulaşma olmayacakmış algısı mevcut. Halbuki açık alanlarda
da olsa mesafenin önemli olduğu ve mutlaka mesafeli olunması gerektiği
unutulmamalı, eğer kalabalık ve yakın iletişim varsa maskenin de olması gerektiği
akılda tutulmalı. Şu an için en riski alanlardan biri toplu taşıma araçları.
Toplu taşımada mesafeye dikkat etmek mümkün değil gibi görünüyor. Bu durumda
yani araç içinde konuşmak damlacık oluşumunu arttıracağından mümkün olduğunca
kaçınılması, maskenin ağız ve burnu kapatacak şekilde doğru kullanılması çok
önemli. Özellikle obezite, hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalığı olanlar
çok daha fazla dikkat ve özen
göstermeli.
Aşılanma oranı olarak henüz istediğimiz seviyede değiliz.
Kademeli aşılama ile yaş sınırı ve öncelikli meslek grupları ile başlayan aşı
uygulamalarında önümüzdeki günlerde daha yüksek oranlara ulaşmayı umuyoruz.
Aşının koruma sağladığını, hasta olunsa bile yoğun bakım ihtiyacını azalttığı
çok açık. Ne yazık ki; aşılanma sırası geldiği halde aşı olmayan, hasta olarak
takip ettiğimiz ve kaybettiğimiz hastalarımız oldu. Hastalık ve bulaşı
sorgularken “Aşı oldunuz mu?” sorumuza “Hayır, olmadım, olmak istemedim”
diyenlerin nefes almakta güçlük çektiği vakitlerde “Keşke aşı olsaydım” dediklerine
şahit olduk. Aşı hem kendimizi hem de sevdiklerimizi korumak için gerçekten çok
önemli. Kulaktan dolma, işin içinde olmayan, bilimsel bir dayanağı bulunmayan
verilerle açıklama yapanlar yerine lütfen bilimsel gerçeklerle konuşanları
dikkate alın.
Özellikle obezlerde hem akciğer kapasitesi çok iyi
olmayabileceğinden, hem de kardiyovasküler risk faktörleri nedeni işe aşı
uygulanması korunmak adına çok önemli. Diğer kronik hastalıklar için de aynı
şey söz konusu. Bu nedenle kronik hastalığı olanlar aşı sırası geldiğinde
lütfen bu fırsatı kaçırmasın diyor, sağlıklı günler diliyorum.
Güzel günlere en kısa sürede ulaşmak dileğiyle…