SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bir yıldan daha fazlası
29.12.2020
Merhabalar...
Bir yılı daha geride bırakmaya sayılı günler kaldı. Hepimizin hafızalarında her zamankinden farklı bir yıl olarak kalacağı çok açık. Ufak bir virüs tüm yaşantımızı değiştirdi, bir anda alışkanlıklarımızdan koptuk, rutinimiz farklılaştı, hayatımızı yeniden şekillendirdik. 

Sevdiklerimizden, samimi sohbetlerimizden, evlerimizdeki o sıcak görüşmelerden uzak kaldık. Korumak ve korunmak adına kucak dolusu sarılmayı, öpüp koklamayı rafa kaldırdık. Birlikte yapılan kahvaltılar, yemekler, içilen çaylar-kahveler yerini dış mekanlarda uzak durulan aktivitelere bıraktı, bir süre sonra onlar da kalmadı. Hepsinin ne kadar da kıymetli olduğunu anlamak bizler için zaman aldı. Halbuki daha önce tümü çok sıradan ve kimi zaman başka aktiviteler aratacak kadar da tekdüzeydi. Şimdi ise o vakitleri “meğer ne kadar kıymetliymiş” diyerek anıyoruz. Aslında hep kıymetliydi ama biz bu kıymeti ancak kaybedince anladık, hayatın diğer alanlarında da hep yaptığımız gibi. 
Sağlığımızın kıymetini hasta olunca, geçen yılların kıymetini bugün, sevdiklerimizin kıymetini kaybedince anlamadık mı? Nefes almak, yürümek, koşmak, görmek, konuşmak, duymak, dokunmak, hissetmek, gülmek, yiyebilmek, lezzet almak, koklayabilmek gibi her gün farkında olmadan yaptığımız her şeyin ne büyük şükür sebebi olduğunun daha fazla farkına vardık. 

Söz konusu can olunca, insanların en sevdiklerinin bile yanında olamayacağını gördük. En ihtiyaçlı zamanlarda bile “ya bana da bulaşırsa?” diyerek çok sevdiklerini söylediklerinin yanında olmayanların haklı endişelerini kimi zaman anlayabildik, kimi zaman bu kadar da olmaz ki dedik.
Geçen yıl bu zamanlar, hepimiz gibi yeni gelecek yılla ilgili plan-program yapanlardan bu vakte ulaşamayanlar olduğunu, basit bir virüsün sevdiklerimizi bizlerden koparabileceğini gördük. Kızgınlıkların, kırgınlıkların bu ölümlerle pişmanlıklara dönüşebileceğine şahit olduk. 

Tedbir almanın, önerilere uymanın, önlemler konusunda sunulan bilimsel uyarıların ne kadar anlamlı olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini anladık. Alınmayan tedbirlerin özellikle aile içi bulaşlarda oluşturduğu kayıplarla, aileye virüsü taşıyan kişideki vicdani rahatsızlığa tanıklık ettik. 
Uzak görünen bir şeyin ne kadar içinde olabileceğimizi anladık. Dünyanın bir ucunda başlayan ve ilgimizi çekmeyen salgının, bir anda bizleri nasıl etkileyeceğini gördük ve “bize ne!” düşüncesinin “bizi de” içine alabilecek hale dönüşebileceğini anladık. 
Hep cazip görünen özgürlüğün zannettiğimiz anlamıyla çok da büyük istekler için olmaması gerektiğini, maskesiz-mesafesiz bulunmanın, istediğimiz gibi gezebilmenin, dolaşabilmenin, sevdiklerimizle vakit geçirebilmenin, kucaklaşabilmenin, bir masa etrafında yan yana oturup gülebilmenin, sinemada film, tiyatroda oyun izlemenin, bir konserde eğlenmenin, bir alışveriş merkezinde bulunabilmenin dahi özgürlük olduğunu farkettik. 
Tüm bu tecrübeler ve takip ettiğimiz hastalarda gördüklerimizden yola çıkarak sürekli hatırlatmalar ve uyarılarla, kimsenin canı yanmasın, gördüklerimizin tekrarı olmasın istedik. 

Hayatın çok kısa olduğunu, üzülmek için çok sebeplerimiz olabilecekse de tercihimizi mutlu olmak yönünde kullanmanın daha akıllıca bir seçenek olduğunun farkına vardık. 
Bu yıl, bir yıldan öğrenileceklerden çok daha fazlasını anlattı bize. Zor günlerin geride kalmış olmasını dilerken, yeni yılla güzel günlerin gelmesi ümidini de bu yıldan öğrenmedik mi? 
Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap