İnsanlar sahip oldukları şeylerin kıymetini bilmeyi küçük
yaşlardan itibaren öğrenir. Ben de elimdekilerin kıymetini her zaman bilmeye
çalışıyorum. Geçmişe doğru baktığımda elimdekilere sahip çıktığımı, onların
kıymetini bildiğimi görebiliyorum.
Elimize geçen eşyalar, elbiseler bizim için çok gereklidir.
Onlara sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum. Ben elimdekilerin kıymetini her zaman
bilmişimdir çünkü sahip olduğumu en küçük eşya bile bize her zaman lazım
oluyor. Örneğin silgi çok küçük bir eşyadır ancak yazı yazdığımızda bize sadece
silgi lazım oluyor. Ya da kalem, defter, telefon ve daha başka şeyler ne olursa
olsun elimdeki her şeye sahip çıktım ben ve sahip çıkmaya da devam ediyorum.
Çevremde gördüğüm bazı insanlar öğrenci olarak kalemini,
silgisini veya başka eşyalarını kaybedince diyorum ki içimden bu nasıl çocuk,
elindeki hiçbir şeye sahip olamıyor. Böyle olmamalıyız. Elimizde bir öğrenci
olarak sahip olduğumuz hangi eşyamız varsa, onların kıymetini bilmeliyiz. Çünkü
sahip olduğumu her şey ihtiyacımız olan şeylerdir. Gün geliyor bize çok lazım
oluyor, değer vermediğimiz o şeyler.
Elimdekilerin kıymetini her zaman bilmişimdir çünkü sahip
olduğum her şey benim için önemlidir. Onlar benim işlerimi kolaylaştıran
eşyalardır. Elimde para olsun, uç olsun, kitap olsun, en küçük bir A4 kağıdı
olsun hepsi de bana gerekli olan şeylerdir. Ben onların kıymetini bilmezsem,
işlerimi kolay bir şekilde yapamam. Bu yüzden elimizdekilerin değerini iyi
bilmek gerekir diye düşünüyorum.
Elimdekilerin kıymetini her zaman bilmişimdir çünkü ben
böyle yetiştirildim. Annem, babam bana elimdekilerin kıymetini bilmeyi
öğrettiler hep. Onlara bana böyle bir alışkanlık kazandırdıkları için teşekkür
ediyorum.