AKP aynen virüs gibidir. Sürekli mutasyona uğrar. O gün
AKP’nin yararı neyse, AKP ona dönüşür! Örnekleyelim; AKP’nin Kürt kökenli
vatandaşlarımızın oylarına ihtiyacı mı var? Anında mutasyona uğrar! AKP Genel
Başkanı ve eşi, sağ taraflarına Barzani denen eşkıyayı, sol taraflarına
“Türkiye terör devletidir” diyen Şivan Perver’i alır, el ele fotoğraf verir ve
salya sümük ağlayarak Öcalan’ın mektubunu dinlerler. (Sesli ağlayan, özgül
ağırlıklı Bülo’dur)
Bunlarla işleri bitti mi, anında tekrar mutasyon ve “Bu
İllet İttifakı var ya, bunlar PKK terör örgütü ile birlikteler” demeye başlar.
Beşar Esad ile işi mi var? Esad, “Biraderim Esad” olur, iki aile denize
girerler! Küresel Patron, “şşşşşşttt” diye fırçaladı mı? Birader Esad, “Katil
Esed” olur! Rüzgargülü ve bukalemun, AKP’nin mutasyon yeteneği karşısında çırak
olamazlar çırak!
Sizler neden varsınız ki?
Bu AKP denen yalan makinesi, öyle kurumlar oluşturur ki
imrenirsiniz. Hah dersiniz, bunlar akıllandılar, artık bilime, danışmaya
inanmaya başladılar. Fakat “Alışmamış popoda don durmaz” deyişinde olduğu gibi,
yaptıklarını hemen yine kendileri bozarlar! İlginç tarafı ise o kurullarda
bulunan ve isimlerinin başında PROFESÖR yazan kişiler olmalarıdır. SARAY, Covid-19
virüs salgınına karşı halkı korumak için “BİLİM KURULU” oluşturdu. Koca koca
profesörler bir araya geldiler, çalıştılar, televizyonlara çıktılar ve millete
bilgi verdiler.
Dediler ki;
“Cenazelerde en fazla 15-20 kişi olacak! Fazla kişi olursa, bulaş olur,
ölürsünüz!”
YÖK Başkanının babası öldü, Fatih Camisini binlerce insan
doldurdu. En önde CB ve Sağlık Bakanı vardı. 106 yaşında bir Hafız öldü, en
önde CB ve binlerce kişi “Kaşık Kalıbı” gibi yapışık bir şekilde saf tuttular!
Bilim Kurulu dedi ki; Partilerin, baroların, sendikaların genel kurullarını
erteleyin, yoksa bulaş olur, ölürsünüz! CB, salonları ağzına kadar doldurdu ve
dolu salonla gurur duyduğunu söyledi!
Değerli Bilim Kurulu üyeleri; CB bu tavrıyla size dedi ki;
“Yemişim sizin kurulunuzu!”
Sizin içinizde bir tane bile, “Yahu bunlar bizimle alay
ediyor, ben istifa ediyorum” diyecek bir kişi çıkmaz mı? Sizler neden varsınız
ki? Kendi bilimsel saygınlığını korumaktan aciz kişi konumuna düşmek, sizi
rahatsız etmez mi? Çocuklarınızın yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz ki?
CB, İzmir’de bas bas bağırdı; “Merkez Bankası rezervimiz
eksiye düştü diyor alçaklar. Bizim 95 milyar dolar net rezervimiz var! Yarın
150, öbür gün 250 yaparız” dedi. Her birini çok iyi tanıdığım, CB’nının
söylediklerinin doğru olmadığını bilen, ailece modern yaşam tarzlarını
bildiğim, Atatürkçü olduklarını söyleyen İzmirli iş insanları, oda başkanları,
CB’nını çılgınca alkışlıyorlardı!
Sözüm ona İzmir’in kanaat önderi olan oda başkanları, iş
dünyasının temsilcileri çakma Atatürkçüler; yahu sizler ne zaman ameliyatla
omurlarınızı aldırıp, yumuşakçaya dönüştünüz? Hem bize gelip, “Ülke elden
gidiyor, din devletine dönüşüyoruz” diyorsunuz, hem de AKP İzmir iline tomarla
para verip, doğruları söylemeyen CB’nını alkışlıyorsunuz! Sizler neden varsınız
ki?
Çocuklarınızın, eşlerinizin yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz
ki? Hasan Tahsin’den, Mustafa Necati’den, Kubilay’da da utanmıyor musunuz?
Sağlık ve başarı dileklerimle…