AKP’nin “Yıldız Projesi” İstanbul Havalimanının kargo bölümü kar yağışı nedeniyle çöktü! Çöken, kargo binası çatısı mı, yoksa içinde haram olan AKP’nin ihale anlayışı mıydı? Bildiğimiz kadarıyla 10,2 Milyar Avro (!) maliyetle başlanan fakat sonra devlete 32,5 milyar Avro fatura dayatılan İstanbul Havalimanı nasıl oluyor da bir kar yağışıyla çöküyor, pistleri kapanıyor, uçaklar apronda, yolcular saatlerce uçaklarda, havalimanı otobüslerinde, havalimanında kartonların üzerinde perişan oluyor? Kar yağışı önceden bilinmesine rağmen, neden alınması gereken tedbirler alınmadı? Nasıl bir işletme anlayışı ki, yolculara 48 saat boyunca sıcak bir yemek verilmez? Aziz Türk milleti; Esas çöken, Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denen ucube sistemdir.

AKP’nin, Cumhuriyetin tüm kurumlarını teker teker perişan ettiğini, daha önce defalarca yazdık! Türkiye’nin büyüklüğünü, modern çağın gereklerini, Ortaçağ anlayışından kalan küçücük kafalarına sığdırması mümkün olmayan bademler, ülkemizi yalnızca soyulacak, yolunacak kaz olarak gördüler ve boğazlarına kadar harama boğuldular! AKP’nin bu ucube sistemi, çağın gelişmelerine, uzmanlığa ve profesyonel desteğe kendini kapatmış “aile şirketlerine” benziyor. Baba çok eskilerde kalmış! Bir karar veriyor, anında uygulanıyor sonuç, zarar! Halbuki uzmanlığa, gelişmelere, profesyonelliğe açık şirketlerde, karar “birleşik akılla” alınır. Aynı sektördeki gelişmeler, ekonominin iç ve dış olaylardan etkilenme derecesi, ekonomiyi etkileyecek siyasi olaylar, para piyasalarındaki hareketler, rekabet koşulları, beklentiler, sendika talepleri hepsi masaya yatırılır ve birleşik akılla bir karar verilir ve uygulanır. Sonuç; Kâr ve büyüme… Eğer badem kafası, Türk devletinin kurumlarını kapatmasa, onların tavsiyelerini dinleseydi, ne ülke bu duruma gelirdi ne de Erdoğan sokağa çıkamaz hale gelirdi! Bakın haramzade bademler; İnanın sizin için bir gram üzülmüyorum, ama size inanmış masum AKP’ye oy vermiş vatandaşlarımız için çok üzülüyorum. Zaten onların ah’ı sizi çarpacak, helâk olacaksınız!

Bademlerin durumunu, en iyi Karadeniz fıkralarıyla anlatabiliriz ama daha önce bir uyarı görevimizi yerine getirelim. Bademler, Covid 19 virüsünden daha tehlikelidir. Covid 19’un şimdiye kadar dört versiyonunu gördük. Bademlerin ise şimdiye kadar doksan dokuz kılığa girdikleri, en has Atatürkçüleri bile kandırdıklarını gördük. Bunlardan olabildiğince uzak durun! Marangoz Temel, işi ilerletip gelişmelere de ayak uydurup normal testere yerine elektrikli testereye geçmiş! Temel, bir binanın onarımında ikinci katta çalışırken yanlışlıkla testereyi kaydırır ve sol kulağını kopartır. Kulak iki kat aşağıya yere düşer! Temel aşağıdaki işçilere bağırır: Ula uşaklar, oralarda bir kulak gördünüz mü? İşçiler etrafı ararlar ve kanlar içinde kulağı bulup Temel’e gösterirler. Bu mudur? Temel tam cevap verecek iken, Nebati seslenir: Yok yahu, o kulak Temel’in değil! Temel’in kulağının arkasında hep kalem bulunur da! Elinizi vicdanınıza koyup söyler misiniz? Hazineyi ve Maliye’yi Nebati’ye teslim eden bir anlayıştan ne bekliyorsunuz? Süpürün deliğe gitsinler.