Türkiye’nin içte ve dışta sıkışıklığı had safhada,
dayanılır gibi değil!
Gerek demokratik rejimin kurum ve kurallarının AKP
tarafından ters yüz edilmesi, gerek hukuksuzluk, gerek ekonomik tükenmişlik,
büyük resmi gören ve yakın geleceği okuyabilen vatanseverlerin nefes almasını
bile zorlaştırıyor!
AKP’ye göre ekonomi büyüyor!
Pandemi karşısında izlenen parasal ve kredi genişlemesi
sayesinde, bu senenin ilk çeyreğinde “büyüme” göründü. Ama bu sahte büyüme hiç
“İSTİHDAM” yaratmadı.
Yani, büyüme vatandaşa iş-aş olarak yansımadı. İşsizlik
ve açlık artıyor.
Borcu borçla kapatmak artık çok zor! Dünyada borca en
yüksek faizi veren biziz.
Yatırım yok, halka sosyal destek yok. Devlet Bankaları,
yandaşlara milyarlarca lira kredi akıtıp tahsil edemezken, çiftçilerin
traktörlerini haczediyor.
Esnafı, KOBİ’leri, Sanayicileri yüksek enflasyon, TL’nin
değer kaybı ve yüksek faiz eritiyor.
Hukuksuzluk, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa
Mahkemesi kararlarına uymamak, Anayasaya uymamak günlük olaylar haline geldi.
Milli değerlerimize, kurucumuza her gün darbe vuruldu,
insanlar din ile aldatıldı…
İyi de, nasıl oluyor da AKP denen mafya ile iç içe geçmiş
parti, hala %30 civarında oy alıyor? Türk Milleti mazoşist mi, sadist mi oldu?
Kendisine eziyet edilmesinden zevk alan bir toplum mu
olduk?
Dünyanın neresinde olursa olsun, AKP gibi yönetim
sergileyen, şeriat soslu, yolsuzluklara batmış, mafyalaşmış bir partiyi o ülkenin
milleti, tekme-tokat kovalar! Neden AKP hala %30 bandında duruyor?
-Pandemi nedeniyle, anketler yüz yüze (Anketör-Vatandaş)
yapılamıyor. Hepsi, telefon veya sosyal medya ile yapılıyor. İktidarın bilerek
yarattığı korku iklimi vatandaşı gerçek kararını açıklamaktan alıkoyuyor.
Zorunlu olarak iktidar bundan nemalanmaktadır.
-AKP, haram para ile medyanın %95’ini satın aldı. Bir
kısmını da devlet bankalarından kredilendirerek yandaşlarına aldırttı. Yani,
Türk Milletinin yaklaşık %40’ının ülkedeki hırsızlıklardan, yolsuzluklardan,
peşkeşlerden, ülkemizin soyulmasından haberi yok. Çünkü bu kitle, gazete
okumuyor, sosyal medyada yok, sadece (a haber) seyrediyor. Üstelik sosyal
yardım alıyor ve bu yardımı AKP’nin verdiğini zannediyor.
-Bu kitle, 2003-2008 yılları arasında, dünyadaki nakit
bolluğu nedeniyle AKP’nin akılsızca borçlanması ve borcu üretimde
kullanmamasıyla, sanal bir refaha kavuştu. Banka kredileri, kredi kartları ile
gelen bu bolluğun devam etmesini istiyor ve bunu AKP’nin yapacağına inanıyor.
-AKP’nin Siyasal İslamcılardan (Din üzerinden para
kazanan) oluşan kemik oyu %8-%12 arasıdır. Kalan oyun tamamına yakını “Merkez
Sağ” oylardır.
Bu oyların ne CHP’ye ne de İYİ Partiye gitmediğini her
seçimde gördük.
AKP’deki bu emanet oyları DOĞRU Partiden başka kimse
alamaz. Biz alırız.
Büyük Kongremizi tamamladıktan sonra bu gerçek
görülecektir.
-Son iki yılda, 3 milyon kişi daha yoksulluk sınırının
altına düştü. Bu sayı maalesef giderek artacak ve herkes artık denizin
bittiğini, AKP’nin tükendiğini görecek. AKP’nin sıcak para ve inşaata dayalı
büyüme modeli artık tıkandı.
Yapılması gerekeni bir daha söyleyelim;
AKP ve MHP’nin bu soygun ve yıkım düzenine karşı olan tüm
partiler, STK’lar, aydınlar, gençler, kadınlar birleşip, silahsız Kuvayı
Milliye Hareketiyle, demokratik yolla AKP’yi yargıya ve tarihe emanet etmek.
Kurtuluş budur.
Var mısınız?