Matematikte denklemler vardır. Problemler, denklemlerle
çözülmektedir. Problem, denkleme dönüştürülerek çözülebilmektedir. Ya da
verilen bir denklem çeşitli yaklaşımlarla çözülerek bilinmeyenler
bulunmaktadır. Bir ya da birden çok bilinmeyenin bulunduğu denklemler söz
konusudur.
Mühendislik uygulamalarında hiperstatik sistemlerden söz
edilir. Denge denklemleri ile çözülemeyen denklemler, uygunluk şartlarından
yararlanılarak çözülmektedir. Bu noktada malzeme özellikleri için çeşitli
kabuller yapılmaktadır. Ancak malzeme özelliklerinin yapılan kabullere
bütünüyle uymaması noktasında, kabullerde ortaya çıkan hatalar, mühendislik
probleminin belli ölçüde hatalı sonuçlar vermesine neden olmaktadır.
Mühendislikte güvenlik sayıları kullanmanın ve güvenli tarafta kalmanın nedeni
de esasında burada yatmaktadır.
Zaman önemli bir aşındırıcıdır. Gerilmeler tarif edilirken,
fizik ve mekanik gerilmelerden söz edilir. Böyle bir ayrıma gidilir. Hâlbuki
fizik gerilmelerde mekanik gerilmeler oluşturur. Ama bir disipline de gerek
bulunmaktadır. Bir metodoloji oluşturmak gerekmektedir. Büyük oranda doğru
olarak bir problemi tanımlamak önemlidir. Bunu yaparken küçük hatalarda ortaya
çıkmaktadır ancak bunlar kabul sınırları içerisinde değerlendirilmektedir.
Sıcaklık dalgalanmaları, dönme çözülme döngüleri, çeşitli
sabit ve hareketli yükler fizik ve mekanik gerilmeleri oluşturmaktadır.
Yorulma, yaşlanma önemli mühendislik problemleridir. Her ne kadar önlemler
alınsa da yorulma ve yaşlanma kaçınılmazdır.
Yaşamın yani ömrün sınırlı olmasında bir hikmet vardır.
Yaşlanma kaçınılmazdır ve yaşam yaşanılıyorsa yorulma da yaşlanma da
kaçınılmazdır.
Yaşamın yönetilmesi gerekmektedir. Yaşamın yönetilmesi
sırasında uygunluk şartlarının kullanılması gerekmektedir. Yorulmanın ve
yaşlanmanın yavaşlatılması ve yönetilebilmesi için bakım ve rehabilitasyon
süreçlerinin akıllı bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
İnsan her şeyi her alanı bilemez. Bilmediği alanlarda teslim
olma yolunu seçer. Güven arar. Güvendiği kişiye ve sisteme teslim olur. Bilim
günümüzde bana göre, çok şeyi bulmuş, çok şeye çözüm üretmiş ama her şeyden
önce çaresizliğini görmüştür. Şu anda bilimin geldiği yeri özetlemek gerekirse,
belki de “bilim gelinen süreçte evrendeki karmaşıklık karşısında acizliğini ve
çaresizliğini ancak görmüştür” denilebilir.
Dengeli ortamlarda dengeli yaklaşımlar, dengesiz ortamlarda
dengesiz yaklaşımlar, hem dengeli hem dengesiz ortamlarda da bunların
karışımının olması doğaldır. Esasında; yaşam dengeyi ve dengesizliği bir arada oluşturmaktadır. Burada, insanların bu ortamda bulunması noktasında, dengenin
ve dengesizliğin içerisinde bir sınav ortamında olunduğu açıktır. Yaşayan her
canlı esasında bir sınav sürecindedir. Bu sınavlardan başarı ile çıkmanın
anahtarı esasında dürüstlükte, iyi niyette, samimiyette, anlayışta, hak
vermede, hoş görmede, konuşmada, anlamada, objektif olmadadır. Yaşamın
bilinmeyen denklemleri karşısında, her şeyi çözdüğünü ve artık olduğunu
zannedenlere yaşamın dersi çok ağır gelir. Bu da belki de yaşam denklemlerine
getirilen bir uygunluk bağıntısıdır. Herkesin doğru uygunluk denklemini
bulmasını Yüce Allah’tan dilerim.