SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bu gidişle Z, Y’nin devamı olacaktır!..
3.06.2021

Son dönemde sosyal ve siyasi alanların en önemli gündem maddelerinden biri 2000-2020 yılları arasında doğan Z kuşağı. Onları diğer kuşaklardan ayıran en önemli özellik teknolojiyle erken tanışmaları, internetle kurdukları dünya üzerinden daha geniş bilgi ortamına erişmiş olmaları. İçine doğdukları bu imkânlar sayesinde de, farklı hayat görüşlerine ve daha hızlı düşünebilme kabiliyetine sahip olmaları.

Yaklaşık 7 milyon genç, ülke geleceğinin önemli bir belirleyicisi olarak görülüyor. Bu da en fazla siyaset tarafından izlenmelerine neden oluyor.

Peki, Z kuşağının siyasetle ilgisi ve siyasete bakış açısı hangi yönde? 

Bu kuşağın siyaset algısı, sosyal paylaşımlar ve internet medyası tarafından şekilleniyor.

Çoğunluk siyasi partilere mesafeli ama kendi düşüncelerini önemsedikleri ve ülkelerinin geleceğine yön verebileceklerine inandıkları için oy kullanma konusunda duyarlılar.

Toplu bir örgüt ve yapılanma içinde olmaya sıcak bakmıyorlar.

Yani düşüncelerini eyleme dönüştürecekleri, sürekli içinde olacakları bir platformdan uzaklar.

Birey olarak geliştirdikleri değerleri topluma yansıtacakları bir alan arayışında değiller. 

Kısacası Z kuşağı, dijital ortamlarda varlar ama henüz düşünceleriyle topluma karışmamışlar.

Bu yüzden ne kamuoyu ne de siyaset tam olarak Z kuşağını tanımlayamıyor. Dolayısıyla onlara ulaşacakları argümanları ve projeleri yetersiz.

Biz söyleyelim.

Z kuşağının siyasete bu kadar mesafeli olmasının en önemli nedeni, siyasetin eski alışkanlıkları, güven ve umut veremiyor olmaları.

Onlara göre siyaset hiç net değil, hala eski usullerle ve değişmeyen vaatlerle topluma ulaşmaya çalışıyorlar.

Z kuşağının en büyük şansızlığı sadece ülkenin değil, dünyanın da en zor dönemini yaşıyor olmaları.

Salgın dünyayı ve ülkemizi öyle bir savurdu ki, herkes kendi kendiyle, sadece yaşamlarını idame ettirme, ellerindekini koruma derdinde.

Bu umutsuzluk sarmalı da en çok gençlerin atılım yapacağı alanları daraltıyor.

İşsizlik gibi çok büyük bir sorun önlerinde dururken, kendi sınırlarını aşma ve hayallerini gerçekleştirme konusunda adımlar atamıyorlar.

Nihayetinde ekonomik olarak kendine yetememek, hür iradeyi esir alırken, gençleri özgür düşünmekten ve cesur olmaktan alıkoyuyor.

Dolayısıyla kuşakları değerlendirirken bulundukları coğrafyanın sosyoekonomik yapısını, kültürünü ve değerlerini göz önüne almamız gerekiyor. Diğer kuşakların olduğu gibi Z kuşağının da en temel sorunu sistem, ekonomi, fırsat eşitliği ve deneyim eksikliği…

Nihayetinde Z kuşağı ne kadar donanımlı ve de bilinçli olursa olsun toplum gerçeği ile karşılaştıklarında, toplumdan farklı bir davranış biçimi ortaya koymaları mümkün değil.

.   

Görünen o ki, hayat buldukları kültür dâhilindeki normlara göre şekillenecek, toplumun kaderiyle yüzleşerek yürüyecek olan. Z’de, Y’nin devamı olacak…

Bu anlamda bir neslin yaratıcılığından faydalanamayacak olmamız üzücü. Muhtemelen ihtiyaçları ve beklentilerine cevap bulamayanlar da, fırsatını bulduğu an, başka ülkelere göç edecektir.

İnşallah yanılırım!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap