Özellikle Avrupalı turistlerin ayaklarının Trabzon'dan hatırı saılır ölçüde kesilmesine neden olacak kadar restorasyon adı altında kapalı tutulan Sümela Manastırı açılıp, bir de Trabzon'un fetih gününe tesadüfen (!) denk getirilip Hristiyan ayini ile de taçlandırıldı!

Taçlandırıldı taçlandırılmasına da, 10 lira gibi beleşe girişin yapıldığı manastırda rakam 50 liraya çıkarıldı diye bazıları tabiri caizse "kıyamet koparıyor!"

İşte ben bunu, yani "Dünya Mirası" denilen Sümela'ya girişin 10 dolar karşılığı bile yapılmamasına tepki koyanları anlayamıyorum!

Sorarım size: Sümela herhangi bir Avrupa kentinde olsa idi, buraya kaç liraya, kaç dolara, kaç euroya girerdiniz?

50 dolardan aşağı olur muydu?

Zinhar!

Peki o zaman sıkıntı ne?

Hani Türkiye bir Avrupa, dünya ülkesi idi!

Onun için hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye, fakir edebiyatı yapmaya gerek yok!

Sümela'ya girişin hakkı 50 dolar seviyesinde olmalıdır. Hadi biraz insaflı olalım da 30 dolar yapalım. Aşağısı mı? Zinhar olmaz!

Yerli turistler için de TSİAD Başkanı Çavga'nın önerileri dikkate alınır olur biter!

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK’TEN TAM TESPİT!

Yaşar Nuri Öztürk; (Trabzon-1945-İstanbul 2016) dini dinci değil de, dindar olarak yaşamayı öğütleyen, bunun için de İslâm’ın bidat ve hurafelerden arındırılarak, Allah’ın “insan” diye yaratıp, “akıl” ile donatıp, “kul” diye sayıp, kimseye teslim olmadan etmeden kullansınlar diye “irade” ile donattığı yaratılmışların, dünya hayatını Kitap’ın tam ortasından icra etmesi için çaba sarf eden has Türkiye sevdalısı, güzel Trabzonlu ilim adamı…

Şu sıralar “İslâm Nasıl Yozlaştırıldı?” kitabını bir kere daha okumakla haşır neşirim.

İşte size 2 bin yılı baskı kitabın 75’inci sayfasından bir paragraf:

“Hurafe ve siyaset dinciliği çok iyi bilmektedir ki, o eski kural ve kabuller yıkılırsa bugünün dünyasında onların yerini alacak yeni kabuller üretmek mümkün olmaz. O halde onların yaşatılması lazımdır. Bunun için onlara vücut verenlerin dokunulmaz, kutsal, zaman üstü ve aşılmaz ilan edilmesi kaçınılmazdır.”

BU TÜRKÜYÜ DİNLEYELİM!

“Birine 40 gün deli dersen deli olur”un gerçek olduğunu görmek için sözlerini Bestami Yazgan’ın yazdığı, Orhan Hakalmaz’ın bestesini yaptığı “İncitme Gönül” adlı türküyü dinleyelim!

Kimimiz bir, kimimiz 3-5, kimimiz 15-20, kimimiz de 40 kere!

İdrak edene kadar!

İşte o türkünün sözleri:

*

Çiçeklerle hoş geçin,
Balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için,
Dalı incitme gönül.

Mevla verince azma,
Geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma,
Külü incitme gönül.

Dokunur gayretine,
Karışma hikmetine,
Sahibi hürmetine,
Kulu incitme gönül.

Başın olsa da yüksek,
Gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek,
Yolu incitme gönül.

Söz: Bestami YAZGAN
Müzik: Orhan HAKALMAZ