SON DAKİKA
SON DAKİKA


Montrö’ye değil, Türkiye’ye…
7.04.2021

Türkiye’de olup bitirilmeye çalışılanları değerlendirmek için, bırakın sayfalarda yer bulup yazmayı, artık sadece takip etmekte bile zorlanıyor insan hafızası! Ben diyeyim “akşamdan sabaha”, siz söyleyin “saat başı”, ama suni, ama tabii Türkiye’nin gündemi lebalep dolduruluyor. Konuşan konuşana!

Hem de, “Çok lâf yalansız olmaz” derb-i meseli ile çok konuşma hastalağına teşhir konmuş olmasına rağmen! Ondan sonra da, artık sadece algı yaratmak için kullanılan medya aracılığı ile “indir-kaldır”, ya da “doldur-boşalt” diyerek, konuş da konuş! Kuyuya taş atacak fettan da (karıştıran, kışkırtan, entrikacı) bol olduğuna göre… Taşın atılmasını bekleyen tayfanın da hiç de az olmadığına göre… Ama İstanbul Sözleşmesi olmuş, ama Montrö Sözleşmesi olmuş hiç ama hiç fark etmiyor! Yeter ki, “lâf olsun, torba dolsun” ve de gündem meşgul edilsin! Kovid, korona da hak getire! Onların lâfı mı olur?

Adeta, “bir bardak suda fırtına kopartılıyor!”  Ahali de bunu sanki “abı hayat suyu” sayıp, içmenin peşinde koşuyor! Bana göre şu işgüzar amiraller meclisinde olup bitenler ne idi? Rahmetli Necmettin Erbakan’ın deyimi ile “faso fiso!” Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un dediği gibi; “Neymiş? Birkaç emekli general bir araya gelip bildiri yazmışlar!”

Yani nereden bakarsanız bakın, tenâkuzi bir durum. Kimisi üsten, kimisi alttan Montrö’ye sarılmış!

Kaç kişiler? Soldan bak 3, sağdan bak 5 kişi!

Onun için, hele hele de ikide bir; “Türkiye’de vesayet dönemi sona ermiştir” denildiğine göre, bu gibi zamansız, gereksiz ve lüzumsuz iştigallerle gündemi meşgul etmeye hiç ama hiç gerek yok. Gerçek gündeme, yani Türkiye’ye dönmeye ise gerek çok…

GERÇEK GÜNDEM Mİ?

Son araştırma anketinde: "Türkiye'de bir ekonomik kriz olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna verilen cevaplar: 5 Mart 2021 tarihinde yüzde 77,8 oranındaki evet, 31 Mart 2021 tarihinde ise yüzde 83,2 oranına yükselmiş!

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ Mİ?

O’na da bir bakalım! Hele hele, geçmişine bakmadan, kimin böyle bir anlaşmayı Türkiye’nin başına musallat ettiğini (karşıt olanların deyimi ile) hatırlamadan, akla izana sığmayacak kadar zehir zemberek sözler sarf edenlerin penceresinden bakalım…  İşte, İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye ile buluştuğu tarihlerle ilgili gerçekler: “Türkiye 11 Mayıs 2011'de sözleşmeyi İLK imzalayan ülkedir.  24 Kasım 2011'de parlamentosunda da İLK onaylayan ülkedir. Onay belgesini 14 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine İLK gönderen ülkedir.”

Ve bu sözleşme ancak Temmuz 2020 itibarıyla 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanmış, imzacı ülkelerin 34'ünde de onaylanmıştır.

Kıssadan hisse:

Nasıl demiş Hünkâr Hacı Bektaş Veli:

“Hararet nardadır, sacda değildir,

Keramet baştadır, taçta değildir,

Her ne arar isen kendinde ara,

Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap