Trump’un Filistin’de son yaptıklarına; “Bu bir işgal projesidir” diyenlere,

“Bunların tümü, senaryosu yarım asır önce yazılmış, uygulaması ise peyderpey hayata geçirilen ve adına kısaca BOP denilen, Büyük Ortadoğu Projesi’nde yer almaktadır” gerçeğini bir kere daha hatırlatsak!

Yetmez!

“Bu projenin ana hedefinin başkenti Kudüs olan Büyük İsrail Devleti ile Kürdistan’ı kurmak” olduğunu dilimizde tüy bitercesine tekrar tekrar söylediğimizi, yazmaktan kalemimizin neredeyse tükendiğini de ifade etsek!

Sonra da ardına; çok değil 16 yıl öncesinde, “BOP’un eşbaşkanı” olmaktan övünerek dem vurduğumuzun kayıtlarına da bir göz atsak!

O zaman; bugün olup bitenlere, neler derdiniz?

AKIL SIR ERMİYOR!

Ben; “Anlamadığım şey” diyeceğim ama sizin bana; “Bunun anlaşılamayacak neresi var?” diye sormanızdan endişe ediyorum!

Neyi mi?

Rusya, Suriye’de Esat ile Libya’da Hafter ile beraber.

Esad’a da, Hafter’e de düşman olan biz ise arada bir kullanılan ifadelere bakarsak Ruslarla müttefikiz! Tıpkı Ruslara karşı olan Amerikalılarla müttefik olduğumuz gibi!

Aklıma bize ortaokul sıralarında öğretilen, “Bir şeye eşit olan iki şey de birbirine eşittir” teoremi de gelmiyor değil!

Ama, “yine de bu yapılanlara akıl sır ermiyor” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyorum!

LİBYA NEREYE GİDİYOR?

Nereye gittiğini görmek için kör;

Nereye gideceğini anlamamak için, kusura bakmayın delilik yetmez!

Salak olmak gerekir!

Kıssadan hisse; hani yaşadığı sorun nedeni ile akıl hastanesinin bahçesinin kenarından kendisine akıl vermeye kalkan deliye; “Git başımdan. Sen anlarsın?” diyen adama, “Deliyiz denildi ise, salak da değiliz yaa” diye cevap verenin kıssası yok mu?

Biz yine de; “ABD-AB eliyle ve de figüranların da desteği ile Libya’nın bölünmeye doğru yelken açtırıldığını” bir kere daha iddia edelim!

İddiamızı da, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) denilen yarım asırlık hesapta yer aldığını bir kere daha hatırlatalım mı?

MEDYA ALGI ARACI!

Yandaşa yoldaş edilmiş medyanın büyük kısmının, “Bir adama kırk gün deli dersen deli olur” hesabı üzerine monte edilerek algı operasyonunun baş aracı haline getirildiği bir ülkede düşünmekten söz eylemek, akla hakaret etmekle eş değerdir.