SON DAKİKA
SON DAKİKA


Ermeni mezaliminde Amerikan parmağı...
28.04.2021

Sizlerle bugün 8 Şubat 2009’da Ohenas Apresyan adlı bir Ermeni’nin hatıralarından oluşan ve 1928’de ABD’de yayımlanmış olan Türkçe adı ile “İnsanlar Böyledir” adlı kitabı okuyunca kaleme aldığım uzunca bir yazıdan birkaç bölümü paylaşmak isterim.

Bu kitabın en önemli yönü, Ermeniler tarafından Türklere karşı işlenmiş sayısız cinayetlerin, zulüm ve gaddarlıkların ve bilhassa 1919-1920 yıllarında Ermenistan hudutları içindeki bütün Türk ve Müslüman toplumlarının toptan yok edilmesi gibi jenosit hareketinin ve buna bizzat katılmış olan bir Ermeninin ağzından açık ve dürüst bir şekilde anlatılmış olmasıdır.

Kitapta “Kars bölgesindeki Amerikan Yardım Teşkilatından faydalanmasaydılar Ermeni halkının bu bölgeyi işgal edebilecekleri şüpheliydi” diyen Apresyan; “Zaman içinde Kars’ı işgal edecek kadar Anadolu toprağının içine giren Ermeni askerlerinin yaptığı vahşetin, kendilerine yapıldığını iddia ettiklerinin yanında bile masum kalmıştı” dedikten sonra vahşeti bakın nasıl dile getirmişti:

“Ağlayan çocuğun sesini rehber alarak görünüşünden Türk ailesinin evi olduğu anlaşılan bir ev yıkıntısının avlusuna girdim. Avlunun köşesinde ölü bir kadın yatıyordu. Gırtlağı kesilmişti. Kadının üstünde bir yaşında bir kız çocuğu duruyor ve ölü kadının memesinden süt emmeye çalışıyordu. Çocuğu kucağıma alıp cebimde kalmış olan ekmek parçasını su ile ıslatıp doyurabildiğim kadar çocuğa vermeye çalıştım.”

Şimdi, ABD Başkanı Biden’ın Ermenilere yapıldığı iddia edilen soykırım yalanına neden sarılması gerektiğini anladınız mı?

Demek istiyorum ki; Amerika geçmişten günümüze soykırımların (Kızılderililer) ve katliamların (Vietnam, Irak vs) içinde yer almaktan geri durmamıştır. Biden da ABD’nin bugün başkanı olduğuna göre, “hem suçlu hem güçlü” tarifine uyacak şekilde hareket etmekten başka ne yapacaktı ki?

Kısacası ABD her zaman yaptığını ve de kendine uyanı yaptı!

MUSALLA TAŞINDA BİLE EŞİTLİK KALMADI…

Dünya aleminde olmayan eşitliğin, gider ayak ölüm ile kondurulan musalla taşında olduğunu hep söyler dururuz. Ama öyle güne geldik ki, iki metrelik kefene sarılarak tabuta konulmuşların cenaze namazının kılınmasında cemaat arasında eşitsizlik yapıyoruz.

KANAL İSTANBUL HESABI…

Kanal İstanbul’da yabancıların hesabı; İstanbul Boğazı’nın Montrö’sünden kurtulmak… Yerlilerinki ise; kanala nazır, yalılar, saraylar, plazalar, şatolar, rezidanslar, grosmarketler kurmak…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap