Söz
konusu fındık olunca ilk cümle hep şöyle olmuştur, olmalıdır:
-“Dünya fındık üretim ve
ihracatının büyük kısmını karşılayan…”x
İkincisi;
“Türkiye’ye tek kuruş ithal girdisi olmadan tek başına yılda 2 milyar
doların üzerinde döviz sağlayan…”
Üçüncüsü
ise; “Türkiye fındıkta daha çok üretip, daha çok satıp, daha çok kazanacaktır.”
*
Bu
cümleler içinde bana göre ilk sıraya konulması gereken üçüncüsüdür. Yani,
"Daha çok çalışıp, daha çok üretip, daha çok satıp, daha çok kazanmak.”
Bunun
rakamlarla ifadesi ise, ilk etap da 1-1.5 milyon ton üretip, tamamını satın 4-5
milyar dolar döviz kazanmak.
*
Ancak
bunun için bir numaralı öncelik, 750 bin hektara yaklaşın bahçelerde verim ve
kaliteyi yükseltmek, makineli tarıma geçerek maliyeti azaltmak, sürümü
artırarak, fındıkta iştahları kabardıkları için habire fındık diken diğer ülkeleri
uygulanacak sürdürülebilir istikrarlı üretim ve fiyat politikaları ile
caydırmaktır.
*
Demek
ki, üretimi arttırırken maliyeti düşüreceğiz, dünyaya 250-300 bin ton iç değil,
500 bin tonunun üzerinde iç fındık yedireceğiz. Bunun için de fındığın dünyadaki
tanıtımına önem verecek, yeni pazarlar bulacağız.
*
İşte
bu düşünceden yola çıkarak fındıkta birçok ilke imza atmış olan Trabzon’da
Ticaret Borsası, Dünya Fındık Haftası’nın üretimden tüketime kadar olan süreci
tamamen içerecek şekilde uluslararası boyuttaki etkinliklerle kutlanması için
harekete geçti.
Tıpkı
2003’de gönüllülük esasına dayalı olarak oluşturan Fındık Koordinasyon Kurulu
gibi… Tıpkı Ulusal Fındık Konseyi’nin kurulmasına organize etmek gibi… Tıpkı
bugün sektördeki tüm ilgili kuruluşlar tarafından örnek alınan ve 2003’de
başlatılan Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projelerine başlamak gibi… Tıpkı
en çok tüketilen ekmeğe ürünü sokmak için hayata geçirilen Fındıklı Ekmek
Projesi gibi…
İrili
ufaklı daha onlarcasında olduğu gibi…
*
İşte;
“Herkesin durduğu yerde” demek yerine, “Birinin, birilerinin öncülük
etmesi gerektiği” fikrinden hareketle il ki aceleyle Trabzon Ticaret
Borsası tarafından organize edilen Dünya Fındık Haftası, önümüzdeki yıllardan
itibaren sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşların ortak çalışma ve çabaları (Ordu’dan
fındığın her aşamasındaki isim Mehmet Albayrak’ın tarif ettiği gibi) ile
olması gerektiği şekilde kutlanmalıdır, kutlanacaktır.
*
İlki
9-14 Ağustos tarihleri arasında, her güne bir etkinlik şekliyle Trabzon’da
kutlanacak olan Dünya Fındık Haftası programına yurt dışı ve yurt içinden,
İstanbul’dan Trabzon’a kadar her kesimden katılım olacak, fındığa emek ve değer
verenler de hak ettikleri ödülleri alacaktır.
Bunların
başında da Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildiği günden beri, sadece
fındık değil, tarımın her alanında ekonomik ve sosyal çalışmalara, projelere
damga vuran Mehmet Hilmi Güler gelmektedir.
*
Trabzon
Yomra-İkisu’daki örnek bahçede daha 7’inci yılında dönümde 200 kg üretmeye
başlayan çiftçi Ömer Ustaömeroğlu gibi, Türk fındığının büyük kısmını alıp
işleyen ve çikolataya koyarak katma değer yaratan Ferrero gibi… Ordu- Ünyeli
Orhun Güven, Çarşambalı Suat Yılmaz, TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal ve de Türk
fındık üretimin ezberi bozan baş adamı Mustafa Şahin gibi…
*
10
Ağustos Pazartesi Trabzon Ticaret Borsası’nın Çok Amaçlı Salonu’nun da saat
14.00 de başlama vuruşu yapılacak Dünya Fındık Haftası şimdiden sektöre de, ülkemize
de, dünyaya da hayırlı olsun.