Çay sezonunda ikinci sürgün devam ediyor.

Başta Rize olmak üzere bölgemizdeki çay üreticileri, Kurban Bayramı’nda da çaylıklara inerek çay toplamayı sürdürüyor.

Üreticiler, yaz aylarının kavurucu sıcaklığında topladıkları çayda emeklerinin karşılığını geçmiş yıllarda olmasa da en azından bu bayramda almak için bir umut içerisine girdiler.

Ama nerede?

Bazı fırsatçı özel sektör temsilcileri ÇAYKUR’un destekleme bedeli ile aldığı 3.40 TL’nin altında alım yaparak bayramı çay üreticilerinin adeta burnundan getirdiler.

Çay üreticileri her zaman olduğu şikayetlerini bu bayramda da bize ilettiler.

Peki hep ezilen çay üreticileri mi olacak?

Çay üreticisinin emeğinin sömürüldüğü bu işleyişin önüne nasıl geçilecek? 

Üreticiler adına bu içler acısı gidişat daha nereye kadar devam edecek?

Aslında yapılması gereken çok basit.

Hem üreticinin hakkının sömürülmediği hem de özel sektörün mağdur edilmediği ve çok uzun yıllardan beri sürekli gündemde olan bir türlü hayata geçirilemeyen bir çay kanununa ihtiyaç var.

Çay kanunu ile ilgili birkaç ay önce Milliyetçi Hareket Partisi Rize İl Başkanlığı beğenirsiniz veya beğenmezsiniz bir taslak hazırladı.

Ancak bu taslak öylece ortada kaldı.

Hem iktidar temsilcilerinin hem de muhalefet temsilcilerinin bir araya gelerek bu taslakla ilgili bir öneri veya bir eleştiri getirdiklerine şahit olmadık.

İyi ama bu çay kanunu nasıl çıkacak?

Artık bir an önce harekete geçilmeli daha fazla süreç uzatılmadan hem üreticilerin hem de özel sektör temsilcilerinin mutlu olabileceği bir çay kanunu çıkarılmalı.

Siyasi kaygılar bir kenara bırakılarak samimiyet çerçevesinde herkes bu konuda elini taşın altına koymalı.

EL İNSAF ARTIK

Sel, heyelan olur AK Parti Rize Milletvekili Muhammed Avcı vatandaşın yanında olur.

Çayda hem çay üreticilerinin ve hem de özel sektör temsilcilerinin sorunlarıyla ilgilenen en azından sıkıntılarını dinleyen yine Milletvekili Avcı oluyor.

Kentsel dönüşümle ilgili yaşanan sorunlarda vatandaşların ve esnafın taleplerini dinleyen yine Sayın Avcı.

Bunları neden mi anlattım. Şunun için…

Kimsenin avukatlığını yapacak değiliz ancak hakkaniyeti de elden bırakmamız gerekir.

Hani diyor ya bazıları ‘Rize’nin sorunlarıyla ilgilenen yok’ diye.

El insaf artık. Birazcık vicdanlı olmak gerekir.

Sayın Avcı, şehrin ve vatandaşın sorunlarını çözer veya çözemez ama en azından gayret gösteriyor.

Ankara ile köprü görevini üstleniyor.

Avcı’nın bu samimi gayretine en azından saygı duyulması gerektiği kanaatindeyim.