Profesör Doktor Sencer İmer, ülkemizin yetiştirdiği değerli bilim insanlarımızdan bir tanesi.

Çok kısa bir şekilde öz geçmişine değinmek isterim.

Sayın İmer, şuanda Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığını görevini yürütüyor.

Yıllarca Berlin Üniversitesi’nde de bilimsel çalışmalar gerçekleştirdi.

Sayın İmer, 1989-1992 yıllarında Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri A.Ş. (TDÇİ) genel müdürlüğü görevinde bulundu.

Yine 1982-1992 yılları arasında BM uzmanı olarak Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) müşavirlik ve çeşitli bakanlara danışmanlık yaptı.

Prof. Dr. İmer’in CV’sini kısaca sizlere aktarmamın nedeni şu.

Hani sürekli olarak dilimize dolayıp duruyoruz ya ‘İşi ehline bırakalım, işlerin başına liyakatli insanları götürelim’ diye.

İşte değerli hocamızın da özellikle depreme önlem noktasında çok önemli uyarıları ve tespitleri var.

Sayın İmer, diyor ki yüksek katlı binaların betonarme (demir ve çimento) olarak yapılmaması gerektiğini söylüyor.

Yapılması halinde depreme karşı bu yapıların son derece dayanıksız olacağını vurguluyor.

Peki nasıl bir çözüm önerisi sunuyor Sayın İmer.

Diyor ki yüksek katlı binalarda çentikli, nervürlü demirlerin kullanılması gerektiğini ifade ediyor.

Bu demirlerin direncinin yüksek, dayanıklı olduğunu dile getiriyor. Bu demirle beton birleşmesinin çok daha kuvvetli olduğunu kaydediyor.

Sayın İmer’in yıllar önce bu konudaki uyarıları dikkate alınmış mı dersiniz.

Kendi anlatımına göre ne yazık ki hayır.

Uyarıları maalesef birçok kurumun başındaki idareciler tarafından türlü bahanelerle kulak arkası edilmiş.

Sayın İmer ve diğer değerli bilim adamlarımızın, uzmanlarımızın uyarıları, ön görüleri, çözüm önerileri dikkate alınmadığı için maalesef ülke olarak acı tecrübeler yaşadık.

Düzce, İzmir, Elazığ, Van depremlerinde çok sayıda can kayıpları verdik.

‘Tedbir kuldan takdir Allah’tan’ deyip gerekli önlemleri almadığımız müddetçe, işlerimize hile hurda karıştırmadan layığı ile temiz bir şekilde yapmadığımız müddetçe böylesine acı felaketlerde kaçınılmaz olacaktır.

Sayın İmer’in bu önemli uyarılarını Rize ve bölge illerimiz özelinde düşündüğümüzde acilen harekete geçilmelidir.

‘Zararın neresinden dönersek kardır’ mantığıyla hareket ederek özellikle Rize yapılması planlanan kentsel dönüşüm çalışmalarında yeni yapıların depreme dayanıklı bir şekilde yapılacağına inanmak istiyorum.

En azından yüksek katlı binaların betonarme şeklinde değil de depreme dayanıklı yapılar şeklinde ve tıpkı Sayın İmer’in anlattığı gibi yapılır.

Bu konuda gerekli tedbir ve önlemlerin alınmasını umut ediyoruz.