SON DAKİKA
SON DAKİKA


Marka mı, algı mı?
29.04.2021

Bugün bölgenin mihenk taşı, Trabzon’un gözbebeği Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden bahsetmek istiyorum. KTÜ’lü olmak pek tabi, ayrıcalıktır… Elbette orası bir markadır… Fakat önemli olan markayı yaşatabilmek, onu geleceğe taşıyabilmektir. Mutlak suretle her marka farkını göstermeli. KTÜ bu nokta da oldukça şanslı… Çünkü farkı ‘geçmişten’ geliyor… Nasıl mı? Karadeniz’in en önemli şehirlerinden birinde yer alması, ‘ayrıcalığın’ zirvesi ve başlı başına farklı bir deneyim. Kurulduğu günden bugüne müthiş kadrolarla birlikte akademik alanda önemli başarılara imza atıldı. Birbirinden değerli isimler orada yetişti.. Her dönem bilimin birliğinin sağlandığı sağlam çatılardan biri oldu. 1955, 1963’ten buyana fen ve sosyal bilimleri buluşturdu… KTÜ geçmişten gelen farkıyla, markasını hep yüceltti. Şimdi önemli olan marka mı olmak, yoksa marka algısı yaparak yola devam etmek mi?.. Bu iki soruya verilecek cevap hem kent, hem de Türk eğitim sistemi adına çok önemlidir… Ben bu sorunun cevabını KTÜ rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’da aradım. Göreve geldiği kısa süre içerisinde ne yaptı, nasıl bir yol izledi; meraklandım…

**

Mücadele adamı, iyi bir akademisyen olduğunu bilmekle birlikte KTÜ’ye katkı sağlayacağından hiçbir şüphem yoktu… Öyle de oldu. 2020’nin Ağustos ayında rektörlük görevine atandı, atandığı gün kolları sıvadı. Daha tebrikleri kabul ettiği dönemde Covid-19’a yakalandı. Rektörlük görevinin hemen akabinde koronavirüs illetiyle verdiği mücadele, onun KTÜ’ye olan bağlılığını zedeleyemedi… Daha güçlü bir şekilde döndü… Peki, kısa ve badireyle geçirilen bu sürede ne yaptı Prof. Dr. Çuvalcı? Çok önemli bir adım attı. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi olabilmesi için büyük bir özveriyle çalışmaya başladı. Her şeyden önemlisi, KTÜ ve kent arasında olan ilişkiyi, bir ve beraberliği artırdı. Trabzon’un sorunlarına ilişkin heyet görevlendirdi… Odasına kapanıp, çevresel sorunlara karşı gözü ve kulağını kapamadı. Üniversitelerin kentler adına ‘öncü’ kuvvet olduğunun farkında olması, bu süreçte çok kıymetliydi… Sendikal faaliyetlerinin içerisinde yer aldı. KTÜ’nün yalnız bir kurum olmadığını, güçlü ve ülkede önemli bir konumda yer aldığını herkese gösterdi.

Sosyal ilişkilerini sıkı tuttu… Hiç tartışmasız; uyumlu, hümanist, pozitif bir isim… Benim KTÜ’nün en çok eleştirdiğim noktası ‘sosyal medyadan’ uzak olmasıydı. ‘Gelişen ve dönüşen dünyada, gelişim ve dönüşümde lider olan üniversitelerdir. Eğer sosyal medya da dönüşümün bir parçasıysa üniversitelerde bu noktada gereğini yapmalı, hele hele KTÜ gibi bir marka sosyal medyadan asla geri kalmamalı’ derdim. Evet… O yaraya da parmak bastı… Gençler gibi düşündü ve dönüşüme önem verdi. İyi bir ekip kurdu… Sosyal medyadan kopuk olan KTÜ’yü, sosyal ağlarla buluşturdu. Kısa süre içerisinde bu ve bunun gibi etkili dokunuşlar yaptı. Nitekim, KTÜ’nün hedefinin hep ‘marka kalmak’ her zaman daha iyisini yapmak olduğunu yaşayarak görüyoruz.  Bu kentimiz adına umut ve mutluluk vericidir… Şunu söylemeliyim ki, Trabzon KTÜ olduğu için çok şanslı bir şehir… Fakat KTÜ’nün de şansı Trabzon’dur. KTÜ gibi kurumlarımız parlayan yıldızlarımızdır. Unutulmamalı ki, yıldızları daha parlatmak, bizlerin elinde…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap