Evet… 2021 yılının ilk ayında da neredeyse her güne bu cümle ile uyandık.
Ve görünen o ki uyanmaya da devam edeceğiz…
Bizler kadın cinayetlerinin azalarak bitmesini beklerken, ne yazık ki temenniden öteye geçemiyoruz. İş tabiri caizse çığırından çıkmış durumda…
Gazeteciler yazmaktan, halk tepki göstermekten, ocağına ateş düşen aileler isyan etmekten yoruldu…
Allah’ın verdiği canlar, kendini bilmezler tarafından sözde kıskançlık ve çeşitli türdeki bahanelerle alınırken, herkes tek yürek halinde tek bir soru soruyor…
Çözüm noktasında ne zaman adım atılacak?
Kadınların suçu evlenmek ya da boşanmak istemek mi?
Düşünün ki sırf kendisini kahvaltı yapması için uyandırdığı için eşinin ve daha 1.5 yaşındaki kızının üzerine kaynar su dökerek yakıyor. Ve önce serbest bırakılan bu şahıs, sosyal medya tepkileri üzerine tutuklanıyor.
Artık toplumsal bir yara haline gelen bu konunun geniş kapsamlı ele alınması için daha kaç kadının ölmesi ya da şiddet görmesi gerekiyor?
*
Ve geçtiğimiz haftaya iki kadın damgasını vurdu…
Onlar için ‘ölmemek için öldürdüler’ başlıkları atıldı.
Kaldıkları ikilemde canlarını kurtarmak isterken, hem kendilerinin hem de çocuklarının hayatlarını mahvettiler…
Melek İpek, Antalya'da, ellerini kelepçeleyip kendisine çıplak halde saatlerce işkence yapan eşi Ramazan İpek’i av tüfeği ile öldürdükten sonra tutuklandı.
Ve Mersin’in Anamur ilçesinde muz serasında cesedi bulunan Ali Toprak’ı öldürmekle suçlanan ve cinayet işlediğini katıldığı canlı yayında itiraf eden Alime Toprak da tutuklandı. 
Ne acı ki, artık kadınlar neredeyse iki seçeneğe mahkum edilir hale geldi…
Ya öleceksin ya da öldürüp çocuklarından uzakta hapislerde çürüyeceksin…
Kadınlarımızı bu ikilemde bırakmayacak adımların tüm yönleri ile en kısa sürede atılacağını ummaktan başka elimizden bir şey gelmiyor ne yazık ki… 
*                                                           
2021 yılında da birbiri ardına cinayetler işlenirken, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2020 Raporu'nu açıkladı. Rapora göre Türkiye'de 2020 yılı boyunca 300 kadın öldürüldü, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.
2020 yılında öldürülen 300 kadının 97'si evli olduğu erkek, 54'ü birlikte olduğu erkek, 38'i tanıdık birisi, 21'i eskiden evli olduğu erkek, 18'i oğlu, 17'si babası, 16'sı akraba, 8'i eskiden birlikte olduğu erkek, 5'i kardeşi, 3'ü tanımadığı birisi tarafından öldürüldü. 23 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu ise tespit edilemedi.
Kadınların 181'i evinde, 48'i sokak ortasında, 15'i işyerinde, 14'ü de arazide, 11'i arabada, 5'i otelde, 4'ü ıssız bir yerde, 1'i odun deposunda, 1'i kuaförde öldürüldü. 20'sinin öldürüldüğü yer tespit edilemedi.
Görüyoruz ki kadınların büyük çoğunluğu, en güvenli gördükleri evlerinde öldürüldü.
*
Sözün özü; artık cezai yaptırımların yanında önleyici tedbirler için de bir an önce harekete geçilmeli…
Daha fazla ailenin ocağına ateş düşmeden gereken adımlar atılsın ve
bu ülkede kadın olmak zorken, bari kadın ölmek kolay olmasın…