Ülke olarak belki de son yıllarda hiç olmadığımız kadar zor bir dönemden geçiyoruz. Bir yıldan fazla süredir mücadele ettiğimiz koronavirüs salgınında, vakalar her geçen gün artınca,  tam kapanma kaçınılmaz oldu. 17 gün sürecek tam kapanma sonrasında istenilen düşüş sağlanır ve vakalar 5 binin altına gerilerse, kontrollü normalleşme dönemine geçilecek. Bilindiği üzere geçen yıl, vaka sayılarında belli bir düşüş sağlanmasının ardından önce mayıs ayında AVM'ler, 1 Haziran'dan itibaren de kafe, restoran ve eğlence mekânları açılmıştı.

Bu karar sonrası bazı illerde ve bölgelerde yeniden vaka patlamaları meydana gelmişti. Bu yıl bu süreçten ders çıkarmalıyız…

Aksi halde görünüyor ki bu döngü bu şekilde uzayıp gidecek…

Açıklamalara da bakıldığında, ilk olarak pandemiden en çok etkilenen küçük işletmelerin, ardından ise AVM ve eğlence mekânlarının açılması planlanıyor. Aşılama çalışmaları da belirtildiği gibi hızlı bir şekilde uygulanabilirse, şüphesiz sürece büyük bir katkı sağlayacak. Tüm bu gelişmeler istenildiği gibi olursa ülkemizin bacasız sanayisi turizm için ayrı bir normalleşme takvimi devreye konulacak.

İlk adım olarak da 15 Mayıs’tan itibaren Türkiye’ye girişte bazı ülkelerden PCR testi istenmeyeceği açıklanarak atıldı.

*

Durum o ki gerçek anlamda bir normalleşmeye geçebilmemiz ve bu salgından kurtulabilmemiz için bu süreci herkesin çok dikkatli geçirmesi gerekiyor. Test sayısına bağlı olarak günlük vaka sayılarında düşüş görünse de vefat sayıları ne yazık ki hala 350 ve üzerinde seyrediyor…

Çalışmak zorunda olanları ayrı tutarak söylemek gerekirse, hiçbir kurala uymamak için direnen bir grup var ne yazık ki… Bir de alınan her tedbirden sonra eleştirmeyi kendine görev sayanlar… 

Normalleşme sürecine giriliyor, bu vakalar nasıl azalacak? Yoğun tedbir alınıyor, bu kadar da olmaz deniliyor…

Tam kapanma oluyor, neden kapanıldı? Verilen her karar eleştiri konusu olacaksa, biz bu illetten nasıl kurtulacağız? Bu tam kapanma sürecinde mağdur olan esnaf ve çalışanlar dışında kimsenin konuşmaya hakkı olmadığını düşünüyorum…

Hele hele keyfi yerinde olup, 17 gün evde nasıl oturacağız diyen bir grup var ki acaba dalga mı geçiyorlar diye düşünmeden edemiyor insan…

Evine gıda alamayan, aylarca çalışmayan, geçim sıkıntısı çeken bunca insan varken, sudan sebeplerle can sıkıntısı bahaneleri ile süreci eleştirmek ne yazık ki lükse kaçıyor… Ve bir de kendisine bakmadan sadece başkasını eleştiren bir kesim var…

Kendisi tatile gidiyor, tatile giden bir başkasını eleştiriyor… Kendisi sokağa çıkıyor, bu sokaklar neden bu kadar kalabalık diyor…

Bu sürecin uzamasının yüzde 50 nedeni, ne yazık ki hiçbir kurala uymadan dilediği gibi yaşamaya devam edenlerin olması… Artık kendimize gelelim… Her gün çok sayıda insanımız yaşama veda ederken, biraz olsun sorumlu davranmanın zamanı geldi de geçiyor bile…

Çuvaldızı başkasına batırmadan önce, iğneyi kendimize batıralım… Bakın o zaman her şey daha kolay olacak…