Korona Virüs sonrası dünyada sosyal yaşamda, ekonomik koşullarda ve yönetim anlayışında çok büyük değişikler olacaktır.
Bir kere tüm dünyada sağlığın ve sağlık çalışanlarının
bir toplum için çok çok önemli olduğunu anlamayanlar da anladı. Küçük bir
virüsün tüm dünyayı nasıl hizaya getirdiğini hep beraber gördük.
Sağlık söz konusu olunca tüm dünyanın bir bütün haline
gelip ortak bir tasada birleşmesi ve ortak mücadele edilmesi gerektiğini tüm
dünyanın anlamış olması gelecekte insanlığa bakış açımızın daha insancıl olması
yönünde ümit vericidir.
Gözle görülemeyen bir virüsün, çökmez diye bilinen
Amerika, İngiltere, İtalya gibi ülkelere nasıl diz çöktürdüğünü gördük,
yaşadık. Bundan sonra sağlık yatırımlarına her ülkenin daha çok önem vereceği,
hekimleri yetiştiren Tıp Fakültelerinin güçlendirileceği inancındayım. Tüm
dünyada ve özellikle ülkemizde gerektiğinde hayatını insan sağlığına adayan
hekimlerin ve diğer sağlık personelinin çok çok önemli olduğunun nihayet
anlamış olması sevindiricidir.
Eskisi gibi, sokakta gördüğünüz arkadaşınızı veya
tanıdığınızı öpme, gelişi güzel sarılma artık olmayacak ve olmamalı. Kapalı bir
düğün salonuna veya eğlence yerine binlerce kişinin alınıp halay çekmesi gibi
hareketler artık olmayacak veya bu konuda çok dikkatli olunacak.
Maçlara giden seyirci sayısında azalma olacak ve bu durum
yıllarca sürecek. Spor kulüpleri eskisi gibi har vurup harman savuramayacak.
Turizm müthiş şekilde etkilenecek. Örneğin ben,
gitmediğim güney Amerika, Çin ve Afrika ülkelerinin bir kısmını gezmek için
yaptığım programları artık düşünmem bile mümkün olmayacak. Bu nedenle ülkelerin
eskisi gibi turizmden milyarlarca dolar kazanma devrinin bittiğini hepimiz
beraber göreceğiz.
Mali durumu iyi olanların şehirlerdeki merkezi kalabalık
ortamlardan kaçıp daha az insanın yaşayacağı alanları tercih edeceğini
düşünüyorum. Şehirlerin betonlaştırmak yerine daha çok yeşil alanların dikkate
alacak bir şehirleşme sisteminin olması gerektiğini bu salgın bize fazlasıyla
öğretmiş oldu. Tabiatı yok etmenin dünyaya nelere mal olabileceğini tüm
dünyanın anlamış olduğunu tahmin ediyorum.
Eğitimde kalabalık okul ve sınıflar yerine internetin
dolayısı ile uzaktan eğitimin daha çok kullanılacağı açık bir gerçektir.
Bu salgın, tüm dünya ülkelerinin olduğu gibi ülkemizin
ekonomisini de önemli şekilde etkileyeceğini, bu nedenle bundan sonraki yatırım
ve harcamalarımızda daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Şu anda dünyayı kurtaracak olan bu virüse karşı bulunacak
aşıdır. Ancak bu aşının uygulamaya geçebilmesi için en az 1 yıllık bir süre
gereklidir. Bu aşıyı bulup satışa çıkaracak ülke gelecek 50 yılını garanti
altına alacaktır. Çünkü dünyadaki müşteri sayısı 7 milyar olacaktır.
Bu salgın, son salgın olmayacağından aşı üreten
merkezlerin kapatılması yerine Almanların Robert Koch enstitüsüne yaptıkları
gibi daha da güçlendirilmesi gerektiğini, dünyayı idare eden her devlet
yöneticinin görmüş olduğunu anlamış olmasını dilerim. Büyük Atatürk'ün dediği
gibi " Hayatta en hakiki Mürşit ilimdir, fendir" sözünden hareketle
bilime çok daha fazla sarılmamız gerektiğine inanıyorum.
Salgın, gelişi güzel inançların ve hurafelerin insanlığa
hiç bir yarar sağlamayacağını hatta zarar vereceğini açık seçik göstermiştir.
Bu salgın, dünyadaki genel politikaları ve politik
sistemleri yeniden gözden geçirilmesine neden olabileceği gibi hiçbir şeyin
eskisi gibi olmayacağı kanısındayım.
Bir hekim olarak salgın bize geç gelmesine rağmen
özellikle vakaların yoğun olduğu İstanbul’dan şehirlerarası yolculuğun devam
etmesi, en azından büyük şehirlerde sokağa çıkma yasağının alınmaması, test
sayısının uzun süre istenilen seviyeye ulaşmaması sonucu vakaların erken teşhis
edilememesi, ibadet yerlerinin 2 hafta gecikme ile kapatılması, umreden
gelenlerin çoğunun karantina altına alınmaması gibi nedenler salgının tüm
gayretlere rağmen ülkemizin her tarafına yayılmasına neden olmuştur.
Başlangıçta en az 3 hafta genel bir sokağa çıkma yasağı alınsaydı, salgının bu
kadar yayılmayacağını ve bugün kaybettiğimiz vatandaşlarımızın en az yarısını
kaybetmeyeceğimizi düşünüyorum. Bu arada sağlık bakanlığının ve bilim kurulunun
canla başla çalıştıklarını, hekimlerimizin hastalarını çok başarılı bir şekilde
tedavi ettiklerini özellikle belirtmek isterim.
Bu arada kendi sağlığını hiçe sayıp bu salgınla canı
pahasına mücadele veren tüm sağlık çalışanlarını ve devletimizin her
kademesinde bu salgının önlenmesine katkısı olan herkesi kutluyor ve
alkışlıyorum. Bu uğurda şehit olanlara Allahtan rahmet diliyorum.
NOT: Değerli okurlar; Daha evvel takriben 10 yıla yakın
gazetemizde “Eğitim, Bilim ve Sağlık” adında köşe yazısı yazdım. Ancak son
yıllarda yoğunluğum nedeni yazılarıma ile ara verdim. Gazete yöneticilerinin de
isteği üzerine haftada bir karşınızda olmaya çalışacağım. Bana sizlerle yeniden
buluşma imkânı veren gazete yöneticilerine ve siz değerli okurlarımıza bu zor
günlerde sağlık ve sevgi dileklerimle.