Milli takım arası ve transferlerin bitişi ile takımların yeni sezon performansını görme şansını yakaladık. Oyunun ilk 20 dakikalık bölümünde Trabzonspor, oyunu rakip sahda baskı kurarak golü bulmak istiyordu. Hocanın bu görüşü doğru bir tercihti. Başakşehir ise oyunu 1. bölgede kaleciden başlayarak kurmaya çalışıyordu. İlk 20 dakikada takımlar birbirine üstünlük sağlayamadı. Başakşehir oyun disiplininden hiç kopmadı. Trabzonspor ise rakip sahada baskıyı bırakarak oyunu kendi sahasında kabul ederek rakibinin istediğini yaptı. Orta sahadaki oyun zenginliği Başakşehir’e üstünlük sağladı. Trabzonspor oyunu dikine değil geriye oynarak oyun kurmaya çalıştırdı. Başakşehir pozisyonlar üreten taraf oldu. Yeni transferlerden Baker’ın yaptığı hataya iki stoperi de çekerek Trabzonspor golü gördü.

Golden sonra Trabzonspor toparlanır diye bekliyorduk. Ne toparlanma vardı ne de takımda bir istek vardı. Başakşehir oyunu genişliğe yayarak Trabzonspor kalesini abluka altına almaya başladı. Sezon başından beri söylüyorum: Bir teknik adam önce sistem kurar, oyun disiplini uygulamaya çalışır. Gel gör ki Trabzonspor’da bunları göremiyoruz. Newton kenarda sadece nöbet bekliyor. Bu nöbetin de değişmesini bekliyoruz. Takımı sahaya sürerken Trabzonspor’u tanımayan bir teknik adam bu kulübün ne anlama geldiğini de bilmiyor. Hücum yapıyoruz, kaybettiğimiz toplar kalemize tehlike olarak geri dönüyor. Bunlara bile önlem alınmıyor. Trabzonspor’da ne istek ne arzu ne de bir mücadele kalmıştı. Bunları kaybeden takımın rakibine üstünlük sağlaması imkansızdı. Bir de şunu söylemek lazım; 4 tane yabancı kulübede oturuyor. Bunlar neden transfer edildi. Düşünün oyunda Diabete 80 dakika var mı yok mu belli değildi. Teknik direktör bunu da göremedi. Bu transferleri kimler önerdi? Kimler tespit etti, kimler aldı? Asıl sorunumuz budur. Bunları çözmezsek ne ekonomimiz ne de sahada takımımız düzelir?

Ünal hoca geldi, yönetim başarısız buldu. Yardımcısı Hüseyin geldi o da başarısız bulundu. Son olarak onun da yardımcısı olarak Newton geldi o da bizi hayal kırıklığına uğratacak gibi gözüküyor. Marka takıma marka oyuncular gerekir.