Trabzon şehri birbirinden başarılı iş insanları çıkarttı. Bazıları dünya çapında projelere imza atan bu iş insanlarının bazıları zaman zaman Trabzonspor’u da yönetti. Ya da yönetimlerinde yer aldı. Hatta şu anki yönetimde de bu iş insanlarından olanlar var. Ama nedendir bilinmez dünya çapında başarı yakalamış bu iş insanları Trabzonspor’u yönetmeyi başaramıyorlar. Dünyada onca başarılı örnek olmasına rağmen. Mesela İngiltere’ye bir baksalar... Biliyorsunuz İngiltere Premier Lig’deki kulüplerin birçoğunu Arap, Rus ve Amerikalı iş insanları yönetiyor. İngiltere futbolu bu iş insanlarının elinde de büyüdükçe büyüyor. 

Trabzonspor’un tarihine baktığımız zaman hep yönetim sorunları yaşandı. Ağaoğlu yönetimi de onca güzel iş yapmasına rağmen, ‘tamam şimdi güneşli günler göreceğiz’ dediğimiz bir anda her şeyi tepetaklak etti. Trabzonlu iş insanlarının neden Trabzonspor’u yönetemedikleri üzerinde düşüneceğim.

Ünal Karaman’ın ayrılması sonrasında koskoca kulübü, hiç takım çalıştırmamış hocalara emanet etmek en acemi yönetimlerin bile yapmayacağı hatalardı. Nasıl bir akıl tutulması yaşandı?  Şaşırıyor insan. Sonuçları da ağır oldu. Camia şu an bölük pörçük. Ben yönetimin yerinde olsam, tekrar Ünal hocayı takımın başına getirirdim. Belki bu yazı yayınlanmadan yeni hoca da açıklanmış olacak ama kim gelirse gelsin takımı ve camiayı şu anki görüntüyle toparlaması zor. Bana göre şartlar itibariyle sadece Ünal hoca camiayı tekrar birleştirebilirdi. Yönetime bir tavsiyem daha ilk geldikleri güne, fabrika ayarlarına dönmeleridir. 

Ünal hoca bu sözü söyledikten sonra ayrılmamalıydı diye düşünmüştüm. Bana göre ‘ayrılırsan boğaza takılamazsın, kalırsan takılırsın’ o sözün sonrasındaki adım. Ama onun ayrılışı her geçen gün yönetimin elini zayıflattı. Sorunlar büyüdü. Çığ oldu. Ve gerçekten de boğaza takılma olayı yaşandı.

Newton, 333 bin Euro tazminat aldı. 3 aylık staj yaptığı bir yerden böylesine para alıp giden dünyadaki ilk insan oldu. Ona bu parayı veren müsrif şirket de tarihe geçti.