‘En düşük emekli maaşına 500
lira, asgari ücretliye 500 lira zam yaptık’ dediler. Bütçe delik deşik oldu. Merkez
Bankası’ndaki döviz tükendi, vatandaşın yastık altındaki kefen parası da uçtu
gitti. “Sıfır elde var sıfır, ne yapalım” denildi. Bu delikleri kapatmak gerek
diyerek düğmeye basıldı. Milletin cebinden bu paranın hesabı yapıldı ve zam
fırtınası estirilmeye başlandı.
Pandemi nedeniyle kepenk
kapatan esnaflardan tutun da, ayakta durmak için direnen iş insanları yarınlar
için neler yapacaklarını kara kara düşünmeye başladılar. İktidar maaşlara zam
yaptık diyerek açığı kapatmak için çareyi milletin cebindekini almakta buldu.
Büyük zam veren iktidar, bu
zammı geri alabilmek için;
Buğday üreticisini batırdık,
buğday ithal ediyoruz: EKMEĞE ZAM yapıldı.
Milletin ağzı çok tatlandı,
şeker tüketimi arttı: ŞEKERE ZAM yapıldı.
Sebze üreticisi zarar ediyor
dışarıdan getirelim: SEBZEYE ZAM yapıldı.
Meyve üretimi yetersiz kaldı
ithal ediyoruz MEYVEYE ZAM yapıldı.
Kesilecek hayvan kalmadı
hayvancılıkta destek sınıfta kaldı, ithal ediyoruz ETE ZAM yapıldı.
Doğal gaz bulduk ama ithal
ediyoruz DOĞAL GAZA ZAM yapıldı.
Elektriği özelleştirdik
alanlar batıyor ELEKTRİĞE ZAM yapıldı.
Otoyollar yaptırdık firma
zarar ediyor OTOYOLA ZAM yapıldı.
Köprüler yaptık. Geçiş rakamı
dolmadı firma zararda KÖPRÜYE ZAM yapıldı.
Yetmedi bütçeye çok para
gerekli VERGİLERE ZAM yapıldı.
Zeytinyağı firmalara ithalat
için kar bekliyor ZEYTİNYAĞINA ZAM yapıldı.
Pirinç yetersiz ithal
ediyoruz açık var PİRİNCE ZAM yapıldı.
‘Bu delik bu zamlarla kapanmaz
faizleri de artırın bakalım’ dendi, FAİZ YÜZDE 17 OLDU
Millete çok para verdik
kendilerini alkole verdiler ALKOLLÜ İÇECEKLERE ZAM yapıldı.
Deprem oldu hazine tamtakır
yeni konutlar gerekli DEPREM VERGİSİNE ZAM yapıldı.
Millet çok konuşmaya başladı
sesini keselim TELEFONA ZAM yapıldı.
Yüz yüze eğitim internette yükü
çok arttırdı İNTERNETE ZAM yapıldı.
ZAM… ZAM… ZAM.. ZAM..
MİLLETİN AKLINI ALDINIZ BE.
Oh ne ala değil mi? Vurun
abalıya misali zam furyası ile yükü vatandaşın sırtına yüklemek işin kolayı.
Yukarıda söz konusu olan her şeyin ülkemizde var olmasını sağlayan kaynakları
sorsak hepsi satılmış.
Vallahi Billahi milletin
nevri döndü zamları takip etmekten ve cebindeki kuruşları hesaplamaktan.
Oynamayın milletin rızkı ile. Milletin gözünün içine baka baka size 500 lira
zam verdik diyerek milletin
aklı ile dalga geçmeyin artık.
Millete verilenler
hesaplanıyor, ballandıra ballandıra anlatılıyor da, şu yapılan harcamaları
kimse söylemiyor. Kaynak yaratmak için satılmadık fabrika kalmadı, sıra
arazilere geldi. Üretim yapmadan tüketen topluma dönüştük, dışa bağımlı hale
geldik.
Beton ekonomisi ne hallere
getirdi milleti. Askıda ekmeğe talim eder olduk. Bırakın kasabın önünden
geçmeyi markete gitmeye korkar oldu millet. Bunları iktidar görmüyor, işitmiyor
mu? Herkesin kullandığı klasik bir söz vardır, “Asgari ücret rakamını tespit
edenler gelsinler de birkaç ay geçinsinler” diye.
Şimdi çıkar bir bilen ‘Bunları
biz yapmadık serbest piyasa gereği’ der, işin içinden sıyırılırsa da
şaşırmayın. Siyaset böyle bir şey.
Bu tablo karşısında millet
kemer sıkmaya devam ederken, ülkemizi yönetenler masrafları kıstılar, fazlalık
araçları garajlara çektiler, lambaların yarısını söndürdüler, giderler
azaltıldı, karşılamayı, ağırlamayı, uğurlamayı yasakladılar, uçuklar otomobilleri
azalttılar mı sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz.
Hiçbiri olmadı. Ne oldu derseniz; Meclis’e 69 yeni otomobil alıyorlarmış. Ne diyelim,
hani bir söz vardır, “Yakarsa dünyayı garipler yakar” diye, işte bu gariplerin
ettiği dualarla yeni bir güne merhaba diyorsunuz haberiniz ola.