SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tehlikeli Tırmanış
6.02.2021

Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanan kişiye karşı yapılan protestolar demokratik hak olarak yorumlanırken araya kaynak yapan provokatörler, gelişmeleri başka yöne doğru kaydırma gayretine girdiler. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin, rektörlüğe atanan Melih Bulu’ya karşı yaptıkları eylemlerle tepki göstermelerinde sabırlı olmak, bu provokatörlerin oyununa gelmemek gerek.


Ülkemin evlatlarının birbirine karşı kışkırtılarak kaosun yaratılmasına da izin verilmemeli. Bu anlamda provokatörlük yapanlara da eylemciler ile emniyet güçlerimiz dikkat etmeli. Polislerimizi öğrencilerin üzerine gönderip, sopa attırmak yerine onları korumak ve bu tür provokasyonlara karşı önlem almalı.

Ülke olarak ne çektiysek baskı, şiddet ve yıldırma politikalarından çektik. Düşüncelerini dile getirenlere karşı saldırı, eylem yapana karşı yaptırım, sesini yükseltene karşı sopalı önlem inanın ülkemize geçmişte olduğu gibi zarar vermeye devam edecek; bunlardan medet umanlar ise gün gelecek bunun zararını görecekir.

Bakın gündemin arasında kaynayan provokatörlerin iş tehlikeli boyutlara ulaştırmak için zırvaladıklarını görüyoruz. Dayatma ve zorla kabul ettirme anlayışının tepki görmesine gösterilen tekme, tokat ve coplu önlem tedbirlerinden cesaret alıp Boğaziçi öğrencilerinin eylemlerine karşı sosyal medyada, “Boğaziçini içindekiler ile birlikte bombalayacaksın” paylaşımının yapılmasına neden oldu. Bu provokatör ile ilgili gerekli yaptırımın zaman geçirilmeden hayata geçirilmesi şart oldu.

Ülke olarak hep bu tip sözlere ‘bu tek kişi, bir şey olmaz’ gibi abuk sabuk yaklaşımlar yüzünden son olarak 15 Temmuz 2016’da bedel ödedik. Provokatörün biri ya da çoğu olmaz, onlara umursamaz yaklaşımla bakanlar da en az provokatörler kadar ülkeye ve millete haksızlık etmiş olur. Bir de o bomba tepkisi bu tip yaklaşımlarda bulunanlara yapılsa acaba ne yaparlar, sanırım kaçacak delik ararlar.

Atamanın yarattığı kriz döneminde vatandaşlar ne istiyor diye sorarsanız yüzde 73’ü seçilmiş rektör istiyor, atama usulü rektör isteyenler ise yüzde 18. Biraz demokrasi anlayışı var ise Bulu istifa eder, hükümet de üniversitelerimizde öğretim üyelerinin kendilerini idare edecek rektörü seçme ya da herkesin kabul edeceği bir isme  bu görevi verir.

KÖY OKULLARI AÇILIYOR MÜJDE!

Ey Allah’ım sen nelere kadirsin! Milletin aklı ile dalga geçilmesine izin verme ne olur Ya Rabbim. Salgın nedeniyle kapanan okullar ile ilgili alınan ilk karar köy okullarımızın açılması oldu. Aleni milletle dalga geçiliyor. Kasabada, köylerde kaç okul kaldı ki eğitim öğretim başlatılacak?

25 bini ilkokul olmak üzere özel okullar, okul öncesi eğitim olmak üzere 69 bin civarında okulun bulunduğu Türkiye’de 17 bini aşkın köy okulunun kapısına taşımalı eğitim diyerek kilit vurulduğunu millet unuttu mu sanıyorsunuz? Kalan sayı ise 6 bin 200. 1 milyonu aşkın öğrenci taşımalı eğitim adı altında başka okullara götürülüp getiriliyordu. Gidip gelemeyen öğrenciler ise eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.

Taşımalı sistemin sakıncalı olduğunu söyleyenler hunharca saldırıya uğradı. Okul kapandı, köylü çocuklarını taşıtma yerine kendilerini taşıdılar, köyler boşaldı. Halbuki bir öğrenci de olsa o köye öğretmen gönderilmesi gerekiyordu.

Köye giden o öğretmen o köyün ışığı olacaktı, bilgisi ile çocukları eğitecek milletin efendisi olan köylümüz ile omuz omuza gelişime, büyümeye, kalkınmaya ve aydınlanmaya katkı koyacaktı. Ne yapıldı ‘olmaazzz’ denildi, köy okullarının kapısına kilit takıldı. Bir başka olumsuzluk ise yatılı okulların sayısının dibe vurması oldu. Halbuki bu okullarda çocuklarımız eşit eğitim imkanı buluyordu. Ona da olmaaazz denildi, birçok okulun kapısına kilit vuruldu.

Sadece okullar mı, köy enstitülerinin de kapılarına kilit vurdular. Kızlı erkekli aynı okulda okuyup, aynı elbiseyi giymesi, yan yana çalışması, birlikte eğitim öğretim görmesinin çıldırttığı kafalar enstitülerin kapılarını tek tek kapattılar, toprak ağalarının dediğini yaptılar.

Halbuki onlar o köyün Ayşeleri, Fatmaları, Alileri, Ömerleri nasıl okuyup adam olurum, ülkeme, milletime nasıl faydalı olurumun çabası içerisindeydiler. Hele hele Enstitünün kızları bin yıldır ezilmiş, hakları çiğnenmiş Anadolu kadınının onurunu kurtarma çabası içerisindeydiler. Bugün köy okullarını kapatan el ile dün Köy Enstitülerini kapat el eğitimde işleri Arap saçına çevirdi. Şimdi bir avuç köy okulunda eğitim ve öğretime başlayacağız, hayırlı olsun.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap