İstanbul sözleşmesi ile ilgili ileri geri konuşup millete
hakaret yağdıranları unutanlar CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıkaya’nın
sözlerine eleştiri getirmek için sıraya girmişler. Bir durun yahu, sizin
nasırınıza mı basıldı da avaz avaz bağırıyorsunuz.
Söz konusu kadın olunca kendine paye çıkaranlar piste çıkıp
oynamaya başlıyor. Ulan sizlerin annesi kadın değil mi? Ne kadar aymaz ve
saygısız insan oldunuz Allah aşkına. Nazlıkaya, “Erkekler, İstanbul
Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir
kadına şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler rahatsız"
demişti. Bence az bile demiş. Bu sözlerin altına imza atmayanlar, sözleşmeye
imza koyanlar ve destekleyenlere hakaret eden Abdurrahman Dilipak ve Fatih Tezcan’dan
farkı yoktur.
Ülkemin kadınlarına, çocuklarına en iğrenç saldırılar
yaşanırken sesleri çıkmayan sosyal medya kahramanları sanki bir yerden
düğmelerine basılmış gibi hakarete varıncaya kadar ağız ishali olmuş şekilde ne
olsa söylüyorlar.
Kadın’ın ve çocukların haklarının partisi olur mu Allah
aşkına. Açık sözlülükle söylüyorum, kadınlara ve çocuklara bugüne kadar
yapılanları görmezden gelen, iğrençlikleri ortalığa saçılanlara karşı kapı
arkasına saklanan aymazlar, Nazlıkaya’ya da saldırmışlar.
Nazlıkaya, "2011 yılında imzalanan ve kadına yönelik
şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Sözleşmesi,
bugün tam olarak uygulanıyor olsa idi birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı.
Birçok kadın evde ekonomik şiddet görmeyecekti; psikolojik şiddete uğrayıp
susmayacaktı ve hatta bu yüzden hayatına son vermeyecekti" dedi. Alın size
bir doğru daha.
Yalan mı sözleşmeyi savunanlara saldıran ahlaksızlar. Açık
ve aleni söylüyorum. Dinim üzerinden olmak üzere, ortaya deli saçması ifadeler
atarak, kadınların sorumlu birey olarak toplumda herkesle eşit olarak hayatını
sürdürmesine kim dil uzatıyorsa bilin ki onun bir ayıbı vardır.
Buradan bu sözleşme üzerinden ahkam kesip hakaret
yağdıranlara sesleniyorum, Türkiye’nin iç ve dış politikada yığınla sorunu var
gelin onlarla ilgilenin, sosyal, ekonomik ve kültürel yığınla sorun birikmiş
gelin onlara dikkat çekin. Bunlardan uzak kalıp kadınlar ve çocuklar üzerinden
ağız ishali olmuş şekilde laf üretenlere diyeceğim, susun da motorunuz soğusun.
İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?
Kendini rakamlarla genç görenler, büyüklerine ihtiyar diye
seslenir, yada yaşlısın sen artık biraz nefes al rahatla, arkana yaslan, emekli
oldun git torun bak gibi sayısız ifadeler kullanırlar. Şunu unuturlar onların
ne yaşayacaklarını ihtiyar dedikleri bilirler ama onlar ihtiyar diye önerilerde
bulunduğu büyüklerinin ne yaşadığını bilmezler bu doğrultuda William
Gladstone’nin, "Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda
50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını
geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73
yaşındaydı.
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala
işinin başındaydı.
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani
82 yaşında bitirmişti.
Nobel ödüllü Alman doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyat yapıyordu.