SON DAKİKA
SON DAKİKA


İşte O Zaman Devletin Sonu Görünür
20.08.2021

İstanbul Topkapı Sarayı’nda sergilenen bir mektubun anlattıklarını günümüzle endeksleyerek iyi analiz edersek harika bir örnek olduğunu görürüz. Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait yaşananları hep birlikte okuyalım;

“Kanuni Sultan Süleyman’ın aklına takılan ve onu yoran bir soru vardır.

Çok güçlü bir duruma getirdiği Osmanlı Devleti’nin akıbetini hayâl eder, günün birinde “Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı?” diye…

Bu sorunun cevabını almak için donemin ünlü̈ Türk alimi Yahya Efendi’ye Sadrazamını gönderir. Sadrazam gider, sorar ve döner.

Kanuni; “Ne dedi?” diye sorunca Sadrazam cevabı söyler; “Neme lazım dendiği zaman!.”

“Başka bir şey söylemedi mi?” 

“Hayır efendim. Bir tek cümle söyledi.”

Bu cevabı uzun bir süre düşünen Kanuni, sonunda ünlü alime mektup yazar, bunun ne anlama geldiğinin açıklanmasını ister. “Çeşitli yorumlar yapıyorum, ama doğrusu nedir, onu ancak siz söylersiniz” der.

Ve ünlü̈ alim Yahya Efendi de bir mektup yazıp, Kanuni’ye gönderir.

Mektup şöyle;

“Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzluk sıradan bir hale gelirse, işitenler de “neme lazım” deyip uzaklaşırsa, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yerse. Bilenler bunu söylemeyip susarsa ve gizlerse.

Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkar, bunu da taslardan başkası işitmezse.

İste o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır. Halkın güven ve itimadı sarsılır. Asayişe itaat hissi kaybolur. Halkın umutları yok olur, böylece devletin yıkılması mukadder ve kaçınılmaz hale gelir..”

AŞI MUAMMASI

Ülkemizi tehdit eden pandemi krizini bile yönetemedik, iktidarın tutarsız politikaları sonucu esnaftan, çiftçiye, iş insanından esnafına kadar herkes büyük yara aldı. Aç kapa yapılırken labalep kongreler düzenlendi. Kısaca milletin aklı ile dalga geçildi, sonuçta bugünlere geldik.

Hala aşı tartışması yaşıyoruz. Millet, “Aşı üreten firmalar sorumluluk almıyor, yöneticileri ve çalışanları da aşılanmıyor, aşıların yan etkilerinden ve aşı kaynaklı ölümlerden Bilim kurulu, Sağlık Bakanı sorumlu olduklarını noterden kayıt altına aldırsın” diyor. O kadar kafaları karıştırdınız ki, millet sağlıkta yaşananlar nedeniyle bedel öderken işin başında olanlara da böyle bir çağrı yapıyor. İster gülün, ister ağlayın ama bunlar gerçek.

HİÇBİR ŞEY BİRBİRİNİ TUTMUYOR

Şöyle arkanıza bir yaslanın. Aşağıda Ayhan Maloğlu’nun sıraladıkları satırları tek tek okuyup düşünüp hep birlikte günümüzle eşleştirerek düşünelim. İnanın hepimiz bu satırlara hak verip bir kez daha kim yada kimler olduğumuzu gözden geçireceğiz.

“Birbirine uzak. Ve birbirine zıt şeylerin. Bu kadar iç, içe olduğu. Başka bir ülke ve toplum görmedim.

-Yere düşen bir parça ekmeği. Öpüp bir kenara koyarlar. Ama çöpe tonlarca ekmek atarlar.

-Domuz eti haram deyip yemezler. Ama işçinin, yetimin, halkın hakkını çekinmeden tıka basa yerler.

-Namus, namus, deyip cana kıyarlar. Ama özel yaşantılarında, iş ve sosyal yaşamlarında, namussuzluğun her türlüsünü pervasızca yaparlar.

-Vatan, toprak, bayrak derler. Sınırlar serbest olsa cümbür cemaat Avrupa’ya kaçarlar.

-İlimden, bilimden, irfandan uzak. Hayat inşa ederler. Başlarına bir şey gelince de. Kader deyip. İnandıkları tanrıya suçu atarlar.

-Kafalarına kuş sıçsa kısmet deyip. Kahve fincanının içinde yarınlarını ararlar.

-Türküm, kürdüm, lazım derler. Arapça selam verip. Arap gibi düşünüp. Arap kültürünü yaşatıp. Çocukların Arap isimleri koyarlar.

Nesiniz, kimsiniz. Hiçbir şey, birbirini tutmuyor.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap