Milli Piyango çekilişinde büyük ikramiyenin 75 milyon lirası
Varlık Fonu’na kalınca bu paranın omurilikte bulunan ön boynuz motor sinir
hücrelerini etkileyerek hareket kabiliyetini kısıtlayan bir kas hastalığına
yakalanan SMA’lı çocuklarımız için kullanılması yönünde sosyal medyada paylaşım
üzerine paylaşım yapıldı.
İktidar cephesinden bu paylaşımlara, “Bilimsel kurullar
onaylarsa çocuklar o tedaviye de alacak. Bu milletin çocuklarıyla, o annelerin
duygularıyla oynamak, siyasi muhalefet yapmak yakışmaz. Tedavi onaylanırsa,
cumhurbaşkanımızın açık talimatıdır. O çocuklara her türlü imkan
sağlanacak" şeklinde açıklama geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı denilerek
tartışmaya nokta konulması sevindirici elbette, ancak yaşanan gelişmeler
doğrultusunda cumhurbaşkanının talimatını mı beklemek gerek, topu hep Erdoğan’a
yuvarlamak yerine ilgilisi olan aynı doğrultuda adımların atılması yönünde
karar verip bu tartışmaya son vermeliydi.
Cumhurbaşkanı talimat elbette verecek. Ancak her konuda onun
talimatını beklememek gerek. Herkes sorumlu olduğu alanda atılması gerekenleri,
millet, ülke adına attığında sorun çıkmayacağı bilinmesine rağmen böyle bir
yolu izlemek bütün eleştirilerin, ya da okların Erdoğan’a dönmesine neden
olmakta. Bu nedenle artık her topu cumhurbaşkanına paslanılmasından
vazgeçilmesi gerekir.
KADIN CİNAYETLERİ
Kadınlar her türlü saldırıya maruz kalıyor. Yaşananlar yürek
yakıyor. Kalkan her el kadınlarımıza zarar veriyor hayatlarını alıp götürüyor.
Bu konuda neler yapılıyor derseniz hükümet yapılması gerekenler konusunda her
adımı atmaktan imtina etmiyor.
Bu yetmez, her kesimin tek yumruk olması kaçınılmaz
olmuştur. Bu iş sadece iktidarın atacağı adımlarla çözümlenmeyeceği bir gerçek.
İktidar muhalefetle kadınlar için bir araya gelmeyi başarmalı. Diğer taraftan
bütün kadınlar ayrışmadan yaşananlara karşı bir ve bütün olmalı.
Bir akademisyenin öldürülmesinin ardından feryat edildi, ne
oldu gündem değişti unutulmaya yüz tutarken Kocaeli’nde çocuklarının gözü
önünde bir kadın daha cinayete kurban gitti.
Kadın cinayetleri ile mücadele, terör örgütü ile yapılan
mücadele kadar önemlidir. Çünkü bu cinayetleri işleyenlerin teröristlerden
farkı yok. Kim bu konuda arka planda kalırsa bu vebalin en büyük sorumlusu
olur. İktidarda, muhalefette kadın cinayetleri konusunda yaptıkları önerilere
sırtını dönme hakkına sahip değildir. Çünkü bu yara büyük. Hadi baylar bayanlar
cumhurbaşkanı talimat vermeden bu konuda bir araya gelin de dinsin artık bu
gözyaşı ve acı.
PROVOKATÖRLERE DİKKAT
Türkiye’nin gözbebeği üniversitelerinden olan Boğaziçi
Üniversitesi rektörlüğüne AK Parti’den milletvekili aday adayı olan bir kişinin
atanması üzerine öğrenciler ve akademisyenler ayaklanarak karara tepki
gösterdi.
Cumhurbaşkanının bu tercihi yaparken partisinden aday adayı
olmuş birisinin rektör seçmesinin bu kadar tartışma yaratacağını düşündüğünü
umuyorum. Böyle bir atama dayatma ya da kutuplaştırmaya neden olduğunu kime
sorsanız söyler. Bunu neden söyledim derseniz, gazeteci Bekir Coşkun’un isminin
parka verilmesine önce evet, ardından hayır demek bu düşüncenin doğmasına katkı
sağlamıştır.
Geçmişte yapılan yanlışlara aynı yanlışları yaparak karşılık
vermenin kazanım değil, daha fazla tepki yarattığını artık bilmek ve anlamak
gerek. Siyaset adına her yerde benden olana yer vardır anlayışı ile gönüller
kazanmak, ya da o gönüllere girmek mümkün olmaz biline.
Bu arada tepki gösterenlerin arasına karışan provokatörlere
dikkat. Her taşın altından çıkan bu kişilere karşı tepkilerini dile
getirenlerinde dikkat etmesi gerekir. Onların da oyunlarına gelmemek
gerektiğinin altını çizmek isterim. Hele hele üniversite kapısına kelepçe
takarak kara bir leke oluşturanlar için gereğinin yapılması kaçınılmazdır.
Polisime hakaret edenlerin ise affedilmesi mümkün değil.