Cümle alem tarikat ve cemaatlerin ülkemizde her zaman
sorun olduğunu söylüyor. İşte bunun son örneğini devletin resmi imamı olan
kişinin sözleri ile yaşıyoruz. FETÖ
denilen hain örgütün ülkemize ve milletimize yaşattığı acılar hala tazeliğini
korurken cemaat ve tarikatlar konusunda duyarsız kalmak yarın farklı acıların
yaşanmasına neden olacağını bilmek için falcı olmaya gerek yok.
Bakın İstanbul Beylikdüzü Müftülüğüne bağlı Hz. Hamza
Camii’nde görevli resmi imam Selahattin Yurtlu, sosyal medya hesabından aba
altından sopa gösterir misali tehdit ve darbe imalarında bulunmuş.
Bu kişi, “Takip edecekler mazgallardan girecekler, en
derin odana kadar girecekler. Hiç kurtuluşun yok. Asker ağam gelince yarelerim
iyi olur! Asker ağam seni izliyor asker ağam! Sen bu vatanı sahipsiz mi
zannettin! Bu saatten sonra bunların yanında olan hiçbir insan kurtulamaz.
Hiçbir tanesi kurtulamazlar. Aklı olan tövbe etsin kaçsın evine. Allah nurunu
tamamlayacaktır” ifadelerini kullanarak, toplumsal infiale milleti
sürükleme suçu işlemiştir.
Bu sözlerin sahibi devletin resmi imamı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdine, hepimize bu sözler. Bu
adamın derdi rejimle cumhuriyetle. FETÖ ile geçmişte iş tuttuğu söylenilen bu
ifadelerin sahiplerinin bugün yeniden 15 Temmuz gibi bir emelin peşinde olduklarını
bu sözler göstermekte.
Bu zat bunlarla kalmamış ,“Bu üstadımızın bir ihbarıdır.
Orduda bir nur var ileride inkişâf edecek diyor. Nur nedir? Röntgen şua
gibidir. Her şeyi görüyor. Sana bakınca anlıyor seni. Bu nur ileride inkişaf
edecek. Ordu milletle ittihad edecek. Birleşecek. Omuz omuza verecek. Adalet-i
hakikiyeyi temin edecek. Alem-i İslam’ı güldürecek. Adaleti temin etmek nedir?
Sahte iş yapanları cezalandıracak” diyerek gözdağı vermiş.
Devletin resmi imamı sözlerle tehditler savurmuş. Uyanın
artık uyanın!
FETÖ hainlerinin açtığı iyileşmeyen yaralarımız, dinmeyen
acılarımız tazeliğini hiç ama hiç yitirmeyeceğinin bilinmesine rağmen bu
kişilere nasıl fırsat veriliyor anlamak mümkün değil.
Sürdürülen FETÖ temizliği ile boşalan alanları tarikat ve
cemaatlerin doldurduğu işte bu nedenle söyleniyor, dikkat çekiliyordu.
Kalkışma teşebbüsünde bulunan FETÖ’ye karşı herkesten çok
mücadele veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kişinin ve arkasında
kimler olduğunun bulunup çıkarılıp, gerekli yaptırımın uygulanması konusunda
talimatı vermesi gerekir.
Aba altından sopa gösteren bu kişi kimden almış bu
cesareti. Tehditler savurmuş, darbe olacağını şimdiden haber verme görevini
üstlenmiş. Ordu, asker sözleri ile dile getirdiği tehditleri Milli Savunma
Bakanı Hulusi Akar’ın bu zat ile ilgili yaptırım adımlarının atılmasına
önderlik etmesi kaçınılmaz olmuştur.
Ülkemizin içinden geçtiği bu zor günlerde teröre karşı
verilen mücadelede elde edilen dağlara taşlara yazılacak başarı elde edilmesine
önderlik eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun FETÖ gibi bir terör örgütü
gibi bir tehlikenin işaretlerini veren bu zat ile ilgili gereğini yapmaktan
imtina etmemeli.
Bu vesile ile 17 Aralık 1927’de Meclis’te yaptığı, "Efendiler,
biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip
yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden
batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime
dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya
gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa
geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca,
unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan
geri kalmayacaktır" konuşmasını tekrar hatırlatıyor, atılacak adımları
millet olarak dört gözle beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
İnandığım bir gerçek var oda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,
Bakan Akar ve Bakan Soylu’nun bu alanda da vereceği mücadelede millet olarak
herkes yanında olacaktır.