SON DAKİKA
SON DAKİKA


Dolar yada petrol ver su almak kolay olmasa gerek
3.12.2020

Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun Katar’a satılması beraberinde yeni tartışmaları da getirdi. Tank Palet Fabrikası’nın satışı üzerinden kopan fırtınaya borsadan hisse satılması da eklendi. Katar ne hikmetse Türkiye’den satın alma işlerine çok hevesli bir ülkü. Bu ülkenin Türkiye’de satın alma yolunu seçmesine başka bir açıdan da bakılıyor.


Su kaynağı yetersiz olan bu ülkenin deniz suyunu arıtarak kullandığını biliyoruz. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye ile imzaladıkları su yönetimi anlaşması dikkat çekti. Katar’la su anlaşması yapan Türkiye’nin barajlarda doluluk oranının yüzde 25’lere düştüğü bu dönemde bu ülkeye su nasıl verilecek soru işareti.


Bu iş salgın dön eminde maskeye milletin ihtiyacı varken bir çok ülkeye maske ve tıbbı malzeme göndermemiz gibi olmaz inşallah. Su anlaşmasında  neler olduğunu Tarım ve Orman Bakanlığı açıkladığı zaman net olarak göreceğiz.

Bu anlaşmanın içeriğinde ülkemizdeki yeraltı su kaynakları, suyun kalitesi ve güvenliği gibi konular olduğu öğrenilen bilgiler arasında yer almakta. Petrol zengini ülke olan Katar’ın yapılan anlaşmalarla gelen dolarları can simidi olur mu bilinmez ama sularımızın bu ülkeye can simidi olacağının söylenmesi ise yanlış değil. Çünkü dünya iklimi kuraklık adına sos verdiğini bilmeyen yok. Doları yada petrolü verip suyu alma bu kadar kolay olmasa gerek.

Su fakiri ama petrol zengini olan Katar’ın ülkemizde yaptığı alım satım işlerini yakından takip etmek, yapılan anlaşmaların şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşılması şart. Son olarak Kanal İstanbul Projesi’nin yapılacağı güzergahtaki Katar’a ait mülkler üzerinden yapılan yaklaşımlar ise çok tartışma götürecek biline.


Avrupa ile Anadolu yakasının tam göbeğine yapılacak olan Kanal İstanbul’un Katar’ın yaptığı yatırımların da önünü açma adına önemli olduğunu çizilen karikatürlerden bile anlamak mümkün. Sonuç itibari ile su fakiri Katar’ın ülkemizin suları etrafında mülk sahibi olması önümüzdeki zaman diliminde farklı sancıların doğmasına neden olmaz.


YASAKLAR ÇAREMİ


Salgın nedeniyle alınan yasaklar sağlık açısından yeterli mi değil mi tartışıladursun. Yasakların getirdiği çaresizlikler olduğunu söylemek gerek. Yasak, kapadık, çalışamazsın denilen milyonlarca işyeri ve mağdur olan milyonlarca vatandaş ve öğrenci var.

Eğitim karman çorman oldu. Televizyon ve bilgisayar ekranlarından dersler verilecek dendi, gelin görün ki evinde bunların eksikliği bulanan öğrenciler eğitim alamaz oldu. İlköğretimin yanı sıra üniversite öğrencileri de mağduriyet yaşamaya başladı.


Uzaktan eğitim deniliyor, olsa olsa bu uzaktan denetim olur. Öğrencinin bilgisayarı yok interneti yok sistemde bir çok çarpıklık var. Yasakladım, uzaktan eğitim dedik ama, alt yapısı yok. Sorunları sıralamaya sütunlar yetmez.

Bir yıl olacak neredeyse eğitim adına yaşanan çarpıklıklar sonuç olarak yeterli donanıma sahip olmayan öğrencilerin yetişmemesi için şimdiden gelecek adına planlamaların yapılması gerektiğini hatırlatmak isterim. Salgın dönemi ülkemiz için olduğu gibi öğrenciler adına kayıp yıllar olmaması için bunun şart olduğunun altını çizmek isterim.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap