YSK millete ramazan ayındaki ilk iftarını çok gördü.
31 Mart'ta ülke genelinde yapılan yerel seçimlerden halk ve
ülke olarak bir beklentimiz vardı. Ülkemiz ve demokrasimiz için bir arayışa ihtiyacımız
vardı. Huzur bulmaya çalışıyorduk. Ülkemizin bütünlüğü için, çocuklarımızın,
torunlarımızın geleceği için, hukuk için ama bir türlü olmuyor. Başta iç
barışımız olmak üzere milli dayanışmamız çok yara aldı.
Yerel seçimlerde tüm gözler İstanbul’u gözlüyordu. Mevcut
iktidarın güvencesinde halkın tercihi kazanırken, kişiye göre hukuk vicdanları
ağlatmaya başladı. YSK tarafından iptal edilen İstanbul Belediye Başkanlığı
seçimleri hukukun keyfiyete göre olmuştur. Oysa YSK Başkanı Sadi Güven 2014
yılında şöyle diyordu: Kesinleşmiş seçmen listelerinin yeniden incelenmesi
mümkün değildir. Mazbatanın iptali istenemez. Yolsuzluk tespit edilirse, seçim
yenilenmez, yolsuzluk yapanlar ceza mahkemesinde yargılanır.
Peki, İstanbul seçimleri neden iptal oldu?
Hesap basit.
Hukuktan kaçmak isteyen küçük adamlar, 'İstanbul seçimlerini
kazanamazsak boynumuzu aşan yolsuzluklara battık, seçim mutlaka alınmalıdır'
diye düşünüyorlardı. Demokrasi kuralları içinde boğulacaklarını da
biliyorlardı. Ama kul hakkı yemeyi hiç düşünemediler. YSK darbesi birilerinin
yüzlerini güldürdü. Ülke umurlarında bile değil. İstanbul’u allem kallem alma
dertleri para ve iktidarda kalma telaşıdır! Ama maymunun gözü açıldı.
Bu ülkeye İmamoğlu tarzı lazım. Resmen koca ülkeye ders
verdi. İki ay sonraki zoraki seçimde Ekrem İmamoğlu, sabırlı, sevimli ve düzgün
duruşu ile sadece İstanbul’a değil tüm ülkeye başkan olacağını gösterdi.
Senelerce ülkemizde yaşanan siyasetin yüksek geriliminden kurtaracağını
halkımıza inandırdı. YSK Başkanı vermiş olduğu yanlı ve hukuksuz kararıyla Türk
demokrasi tarihine kara leke olarak geçmiştir. Bugün ülkemizde demokrasiden söz
etmek hayalden başka bir şey değildir. Her zaman nasıl bir demokrasi, kime göre
demokrasi sözleri havada kalmıştır.
İşte demokrasiyi de, kutuplaşan halkı da, ülkede yaşanan
ekonomik sıkıntıları da kurtaracak yeni liderimiz hazır görünüyor gibi. İyi,
güzel ne varsa birlikte yaşamak çok yakın. Ramazanın ilk iftarında halkımıza
yapılan işkencenin sorumlusu kul hakkından nasıl kurtulacak? Şunu hiç unutmayalım.
Bir ülkede demokrasi varsa yasak yoktur. Şimdi ülkemizin batmış olduğu
yolsuzlukları kurtarma oyunlarını halkımızın bozacağına inanıyorum.
En büyük güç halkın gücüdür.