Gazetecilik gerçekten zor bir meslek. Gazetelerde yazı yazmak ise bin kat daha zor.

Bir konu hakkında eleştiri yaparsınız, beğenilir veya beğenilmez. Zira herkes taraftır. Doğru, biz bir tarafız. Ancak, bizim taraflılığımız doğrudan yana, halkın çıkarlarından yana ve ülkenin bütünlüğü cumhuriyetten yanadır.

Eleştiremeyen gazeteci veya köşe yazarları ya yandaştır  ya da çıkarcı. Oysa ülkemizde gazeteler özellikle yerel gazeteler ayakta durabilmeleri için önemli olan gerçekleri görmez olabiliyorlar. Belki de buna mecbur kalıyorlar. Haklılık payları çok büyük. Zira kendisinin devamlılığını ve çalışanının nafakasını düşünmek zorundadır. Gazetecinin görevi yanlış bulduğu konuları eleştirmektir. Tüm okurlar da eleştiri hakkına sahiptir. Ama gerçekleri asla gizlemeden...

Bir süre önce mart yerel seçimlerini yaşadık. Kimi belediye başkan adayları kazandı, kimileri yarışmayı kaybetti. Bu konuda birçok yazı yazdım. Tüm olumsuzlukları yazmaya çalıştım. Görüşlerime katılan da oldu katılmayan da. Bazı okurlarım, yanlı olduğumu ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni desteklediğimi vurguladılar. Evet, herkes bir siyasi kurumu destekler. Ancak, desteklediği kurumların yanlışlıklarını da eleştirmesi şarttır. Bendeniz CHP'nin yanlışlıklarını yazdığım zaman bana gönül koyan partililer kadar, zıt fikirlerde olan arkadaşlar alkış tuttular mı acaba?

Şimdi yerel seçimlere bir göz atalım. Bölgemizde iktidar partisi büyük başarı kazanırken, İstanbul’daki, yaşanan hukuksuzluk demokrasi ayıbıdır. Bir Hint atasözünü hatırlayalım. “Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa, kesinlikle altında bir şeyler aramak lazım” der. İnsanların özgür iradesine karşı olmak demokratik olmaz. Bu kadar zorlama hayır getirmez. Ekrem İmamoğlu’nu ciddi manada mağdur durumuna düşürerek toplumda refleks oluşur ki, AKP daha okkalı bir kayıp yaşayabilir.

Biraz da üyesi olmaktan gurur duyduğum Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nin kongresinden söz etmek istiyorum. Seçim öncesi başkanımız Yusuf Turgut ile yaptığım kısa konuşmada, "Ben üyelerimi ezdirmedim ama sizler beni koruyamadınız" sitemi beni gerçekten çok üzdü. Olaylara vakıf olamadığım için Yusuf Turgut’tan özür dilerim. Yeni yönetime başarılar dilerken, Hikmet Aksoy abimizin yaptığı tespitleri herkesin okuyarak cemiyete saygınlık kazanmasını sağlasınlar.

Tüm halkımıza güzel günler dileğimizle...