Demiştik,

Tahmin ediyorduk ve tahminimiz doğru çıktı.

Yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu başarı gösterir ve bir gün bile koltuğa oturursa, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinde ve hatta ülkemizde vahşi bir kaos yaşanacağı belliydi.

Gözleri karardı.

Panik içindeler.

Tabii çok kolay değil. Onca senelerdir biriken yolsuzluklar, kısa zaman içinde temizleyemezlerdi. Biraz daha zamana ihtiyaçları vardı. O nedenle belediyede yaşanan yolsuzluklar gün yüzüne çıkmasın diye ülkeyi yöneten siyasi düşüncenin yetkilileri mahkemeye koştular.  Geçmiş kayıtların incelenmemesi için mahkemeden karar çıkarttılar. Utanmadan, sıkılmada ve arlanmadan. Ama her şey bir gün patır patır gerçekler dökülecek.

Yorum yapamayan, susan, mırıldanan, pasif direniş içinde olan devasa bir kitle var ülkemizde. Yerel seçimler bitti ama tehditler bitmedi. Aylarca beka sorunu halkımızın önüne kondu. Yandaş medya mide bulandırıcı manşetler atarak basın ahlakını ayaklar altına aldı ve almaya devam ediyor. Halkı tahrik eden, yalan, dolanları ile bilinçli ve planlı bir şekilde algı yaratmaya çalışan yandaş medya bunu ilk defa yapmıyor tabii.

Ve olanlar oldu.

Vahşi bir kargaşa yaşıyoruz. Şunu çok iyi anlamamız gerekir. Hiçbir zaman demokrasiyi tehditle yaşayamayız. Yerel seçimler öncesi ve sonrasında İçişleri Bakanının akıl almaz tehditleri adres buldu gibi. İstanbul ve büyük illerimizdeki yerel seçim sonuçlarını bir türlü kabul edemeyen güruh, sonunda Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanına kabul edilmez bir saldırı demokrasiyi ve adaleti sızlatmıştır. Bize göre bu saldırı Kemal Kılıçdaroğlu’na değil Türk demokrasisinedir.

Oysa seçimler geride kaldı. Ülkenin gerçek gündemine dönmek yerine AKP hala seçimleri nasıl iptal ettirmek için çirkin oyunlar içindeler. Ülke, pahalılık, rekor üstüne kırılan işsizlik, geçim dertine düşen insanların intiharı, halkın sırtına yüklenecek yeni vergiler, küçülen ekonomi, kapanan iş yerleri icralar iflaslar, borç batağındaki belediyeler ve sırra kadem basan tanzim satış çadırları gibi daha bir çok ülke sorunları dururken halkımızın rahat yaşaması mümkün değil.

Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırının temel nedeni, vatandaşların uyanıp siyasi tercihlerini değiştirmeleridir. Bize göre fatura Cumhuriyet Halk Partisi gibi görünse de seçmene kesilmiştir.

Saldırganlar elbette suçlu ama yıllardır bunların sırtını sıvazlayanlar kimler? 

Çok önemli ve halkımız yanıt bulacaktır!