// KARADENİZ ÖZEL // Tarih; 26 Nisan 2019 Cuma... Avni Aker yıkılmaya yüz tutmuş… Tribünlerinin neredeyse tamamına yakını yerlerde… Bordo-mavili yönetimin unutulmaz isimlerinden Hayrettin Hacısalihoğlu, Barcelona’ya attığı golle unutulmayan Hamdi Aslan, Trabzon basınının sivri kalemi Osman Diyadin ve Karadeniz Gazetesi Spor Koordinatörü Nihat Erence tarihe geçecek bir söyleşi yapmıştı Avni Aker’de… Bu söyleşi çok önemliydi çünkü, Avni Aker son kez ev sahipliği yapmıştı ustalara…

Tarih; 13 Ekim 2021… Yer; Avni Aker Millet Bahçesi… Karadeniz yine bir ilke imza atıp, Trabzon’un kalbinde büyük bir efsaneyi ağırladı… Zaten cümleye ‘efsane’ diye başladık ki birçoğunuz hemen tahmin ettiniz Ali Kemal Denizci ile sohbet yaptığımızı. Öyle ki bu söyleşi yeni Avni Aker’deki ilk özel söyleşiydi.. Hem de böylesine büyük bir ustayla..

Nasıl anlatmalıydık Ali Kemal Denizci’yi? Hangi özelliklerinden başlamalıydık?

Lakabı Fırtına… Kimisi; Rüzgarın oğlu da diyor… Faroz’un çocuğu yakıştırması yapanların da sayısı azımsanmayacak kadar fazla… Aslında hepsi yakışıyor Ali Kemal Denizci’ye. Çarşıbaşı’nda başlayan Yolspor’la devam eden futbol yaşamı Rizespor’la filizlendi. 2 yıl sonra gerçek yuvasına Trabzonspor’a geldi. Geliş o geliş… Trabzonspor’da Fırtına Kemal’i izlemek her sporseverin en büyük keyfiydi. Topu ayağına geçirdi mi, kolay mı bir daha alabilmek?

Yeni Avni Aker’deki ilk röportajı efsane Fırtına Ali Kemal Denizci ile yaptık, eski konuştuk yeni hedefler için neler yapılırı tartıştık.

O SENE BU SENE

Ali Kemal Denizci için elbette Avni Aker’in yeri çok farklıydı. Yeni stadın zemininde gezerken, ‘İşte en çok bu kaleye gol attım’ dedi. Abdullah Avcı ve öğrencilerine olan güveni ise, ‘Uzun yıllar sonra takım olduk. Abdullah Avcı genç ve deneyimlileri iyi harmanlamış. Ben bu takıma güveniyorum. İnşallah sezon sonunda şampiyon oluruz. O seni bu sene” sözleriyle anlattı.



Yeni Avni Aker’e o bizden daha önce gelmişti. Ne de olsa ev sahibiydi… sorularımız hazırdı elbette..Biliyorduk ki onunda söyleyeceği çok şeydi vardı. Mikrofon elimde şu anonsu yapmadan edemedim:

Ali Kemal Denizci… Türk futbolun en büyük efsanelerinden yalnız Trabzonspor’un değil Türk futbolunun en büyük isimlerinden birisi… Bugün Bizi kırmadı. Bizimle beraber yeni Avni Aker’de eski anıları konuşacağız. O dönem neler yaşandı? Şimdiki Avni Aker’i nasıl buldu? Bunların hepsini efsaneye sorduk, zaman zaman duygulandı, zaman zaman heyecanlandı.

İşte Ali Kemal Denizci ile yaptığımız o doyumsuz sohbet:

YENİ AVNİ AKER’DEYİZ DUYGULARINIZI ALALIM?

Siz gelmeden ben 5 dakika önce geldim Böyle hayallere daldım. Şurada sahaya çıkıyorduk. Şurada Faroz tribünü. Şu kaleye önemli goller attım. Böyle hayallere gittim geldim. Hüzünlendik mi bilemiyorum. Artık çağa ayak uyduruluyor. Yeni Stadyumunlar yapılıyor. Avni Aker burada kalsa çok daha farklı olabilirdi. Tüm şehirlerde dışarı stadyumlar yapılıyor. Ama dediğim gibi yeni arayışlar oluyor. Burayı çok güzel değerlendirdiler. İnsanlara bakıyoruz Parklar’da açık hava şehir nefes alıyor burayı çok güzel yapmışlar. Yapanlardan Allah Razı olsun. Tabi Avni Aker, yerinde kalsaydı daha güzel olurdu. Ben Faroz mahallesinde büyüdüm. Bizim mahallemiz stada 5 dakika yürüme mesafesindeydi. Trabzonspor maçlarına geliyorduk. Ne yapıyorduk o zamanlar tabi garibanlık vardı o zamanlar zengin yoktu. İnsanlar, birbirine yardımcı oluyordu.Para diye bir dert yoktu. Geçim sıkıntıları olan bir dönem yaşıyorduk. Bizde o ailelerden birinin çocuğu olarak maçlara girmeye çalışırdık. Maç kuyruğunda birinin önüne geçer ‘abi beni içeri atar mısın?’ derdik. 3 kapı vardı. Bizim yerimiz maratondu. Uyanıklık mı diyelim, garibanlık mı diyelim bilemedim. Birine önüne geçer ‘abi beni içeri atar mısın?’ derdik. Aynı kapıdan içeri girer bir daha dışarı çıkardık. Köfte ekmek alacağım geri döneceğim. Abi sen beni tanımazsın bir yırtma bilet ver de gelirken rahatça içeriye gireyim derdim.Oda verirdi. Ben de o bileti satardım yine birinin önüne geçerdim. Bileti satar köfte ekmek alırdım ve içerisi girerdim. Su satardık o zamanlar statlarda. Daha sonra Trabzonspor maçlarını izliyorduk. Ahmet abi vardı o zaman sağ açık oynardı. hastasıydım onun çalımlarına. Ben de geldim Trabzonspor’da oynamaya başladım. Ahmet abinin yerini aldım, daha sonra tabi şöhret olduk. Milli takımda Metin Kurt vardı onun yerine oynayabilir miyim diye düşünürken o ayrıldı onun yerine oynadım. Avni Aker bizim doğuşumuz bizim için çok farklı yeri var. Avni Aker bizim için çok önemliydi. Önemi şöyle tarif edebilirim; Bugünlerle kıyasladığımız zaman dünyamız burada geçiyordu ama birbirimize bu maç ne olur diye konuşmazdık. Avni Aker’e girdiğimiz an rakip kim olursa olsun 2-3 tane atalım gidelim muhabbetimize bakalım derdindeydik.  Yani Avni Aker bizim için güven veren bir yerdi. Belki futbol oynayamıyoruz ama Akyazı bize o rahatlığı biz vermiyor. Burada sanki halkla daha iç içeydik.



HANGİ KALEYE EN ÇOK ATTINIZ?

O dönem Faroz tribünü karşıdaydı o tarafta oynadığım zaman coşuyordum. Beni durdurana aşk olsun. Şu an aklıma geliyor da Allah vergisi çabukluğum vardı, kendime güveniyordum. Sen beni benden daha iyi bilirsin. Şu vardı bende müthiş bir güven vardı. Takım arkadaşlarımda da o güven vardı. Rakibi karşıma aldım mı rakibi mi hemen geçerdim. Benim en büyük eksikliğim altyapıydı. Altyapımız olmadan bir yere geldik.  Kalenin ağzında durmak yerine. Ben orta sahadan topu alıp 2-3 kişi geçip gol attırmayı severdim. Gol atmaktan çok atmaktan çok attırmayı düşünen bir yapım vardı o dönem.

ŞAMPİYONLUKLAR YAŞADINIZ BURADA BUNLARIN İÇİNDE EN ÖZELİ HANGİSİYDİ?

BİRİNCİ şampiyonluk çok önemliydi. Birinci Lig’e çıktığımızda ilk sene 10’uncu olduk. Kıbrıs’ta düzenlenen Barış Kupasında büyükleri yenip şampiyon olunca bize bir güven geldi.  Biz burada büyükleri yenebiliyorsak neden Türkiye liginde yenmeyelim dedik. Neden şampiyon olmayalım. O güveni biz yakaladık. İkinci senemiz kolay değildi 3 büyüğü yenmek. Avrupa tecrübesi olan takımlardı. O zaman bir ben A Milli Takıma gidiyordum. Trabzonspor’un ilk A Milli futbolcusu benim. Dediğim gibi Fenerbahçe’nin elinden o şampiyonluğu almak kolay iş değildi. O şampiyonluğu aldıktan sonra bizim elimizden şampiyonluğu almak kolay değildi. Benimle birlikte başlayan kulübün ihtiyacı için yapılan satışlar Trabzonspor yabancılaşmaya başladı.

İSTANBUL'A TRANSFERİNİZ ÇOK KONUŞULDU, GÖNÜLLÜ MÜ GİTTİNİZ?

O zaman bende çok kızdım ama daha sonra baktım ki daha sonra tabi Trabzonspor’un paraya ihtiyacı vardı. Her takımın isteyeceği bir futboluyum. O zaman dönem ben çok iyi biliyorum Şamil Ekinci başkan çok verdi kulübe ama artık tükendi.  Adamın işine bile sekte vuracak duruma geldi. Ne yapsın maaş verecek prim verecek hali kalmadı.  O dönem yönetimdeki büyüklerimizin hepsini severim sayarım ama bana göre Trabzonspor’a gelir getirecek bir proje ortaya koyamadılar.

FENERBAHÇE’YE GİDERKEN KÜFÜR EDE EDE İMZAYI ATTIM!

O dönem çok popüler bir futbolcuyum, Fenerbahçe’den teklif geldi. Fenerbahçe ikinci başkanı Yüksel Günay geldi önüme parayı koydu. Çıkardı peşin para çeki önüme koydu. Gittim 1 saat düşündüm hüzünlendim geldim küfür ede ede imzayı attım çeki aldım. Bazı şeyler istemeden oluyor. O dönem insanlar Ali Kemal parayı tercih etti dediler. Mümkün değil paramız yok, evimiz yok arabamız yok. Ben o parayla Trabzon’dan 10 daire alırım. Şöyle anlatmak istiyorum şimdi kendi kendime diyorum. Yani bu kadar önüne fırsat gelmiş gittiğin takım Fenerbahçe, ağlayarak gittim o dönem.

FENERBAHÇE’DE ARADIĞINIZI BULDUNUZ MU ?

Fenerbahçe’de aradığımı bulsam orada kalırdım. Her sene direk oynamama rağmen takımdan kaçmak için yer aradım. O zaman Fenerbahçe’nin yapısı çok kötüydü. Hep onlarla ters oldum. Sürekli terse gittim. Üç sene sonra Beşiktaş’a gittim. Hayatımı yaşadım, benliğimi buldum. Arkadaş ortamı buldum.  Trabzonspor’da bulduğum aile ortamını orada buldum. Beşiktaş 15 yılın üzerine şampiyon oldu o sene.  Orada sadece futbolculuk değil abilikte yaptım oyunculara. Görünen bir şey vardı yani Fenerbahçe-Galatasaray maçı onlar için önemliydi ben takmazdım. Ben kamptan kaçardım yola giderdim. Ben isterdim ki beni kovun yok. Allah’ı var Aziz Yıldırım Başkan o kötü düzeni kendine getirdi.

TÜRK FUTBOLUNDAKİ BU DÜŞÜN NEDEN?

Aynı kadro Şenol Güneş yönetiminde Fransa’yı yendi, Norveç’i yendi, Hollanda’yı yendi. Daha sonra takım içerisinde ne olduysa çok büyük bir gerileme oldu. Bana göre takım içerisinde bir sıkıntı var.

Bunlar tabi bir sene sonra belki ayyuka çıkacak. Bazı yerlerde futbolcuya dayalı bir sistem var. Güven sorunu var takım içerisinde. Acaba dediğin zaman sen kendini kaybedersin. Mesela Abdülkadir Ömür’ çok üzüldüm. Taraftara çok kızdım. Bu senden doğan senin çocuğun bize ne kazandıracaksa bu oyuncu kazandıracak. Bütün tribünler çocuğu ıslıkladı. Çıktım gittim stadyumdan. Bunların olmaması lazım. Kendi çocuklarıma sahip çıkmalıyız. Çok büyük değer vermeliyiz. Eskisi gibi çok da oyuncu çıkmıyor. İskeleti kendi evlatlarından kuracaksın. Ondan sonra ne gerekiyor sana eksikliğin yabancıyı ona göre alacaksın. Uğurcan dünya kalecisi. Biraz daha kendini verebilirse Uğurcan gibi bir kaleci az gelir. Bu boyla bu fizikle müthiş kaleci performansı ortaya koyuyor.

BİRAZ DA BUGÜNÜ KONUŞALIM… TARAFTAR VE CAMİA ŞAMPİYONLUĞA ÇOK İNANIYOR, BU SENE O SENE Mİ?

Buraya gelmeden önce Abdullah hoca ile konuştum. Özgüveni öylesine fazla ki bu beni mutlu etti. Elbette önemli bir rakibe karşı mücadele verecek ancak ‘Abi bu maçı kazanacağız endişe etme’ dedi. Abdullah hoca takımına güveniyor. İyi bir kadro oluşturuldu. Kaliteli ayaklarımız var. Genç oyuncularımız var. Açık söyleyeyim Abdullah Avcı’nın bu sözlerinden sonra benim de içim kıpır kıpır. Çok iddialı olacak ama Fenerbahçe’yi kolay yeneceğiz. İçime öyle doğuyor. Futbol elbette skor oyunu. Sahada iyi oynarsınız ancak kazanamazsanız bu işe yaramaz. O nedenle bizim iddialı konuma geçmemiz için Fenerbahçe’yi yenmemiz gerekiyor. Abdullah hoca ve öğrencileri bu işe inanmış. Bizleri de inandırıyorlar. İnşallah özlediğimiz şampiyonluk bu sezon gelir.

MEHMET ALİ YILMAZ BAŞKAN TRABZONSPOR’U AVRUPAYİ HAVAYA SOKTU

Mehmet Ali Yılmaz ilk geldiği zaman tesisleşme falan kimsede yoktu. Trabzonspor’u farklı bir konuma soktu. Avrupai bir havaya soktu. Trabzonspor bir anda büyüdü. Transferleriyle harcamasıyla olay çok farklılaştı. Trabzon’da bir kesim Mehmet Ali Beyi küstürdü. Kırgınlıklar onu biraz yıldırdı. Mehmet Ali bey farklıydı. Trabzonspor’u 4 büyük arasına soktu. Trabzonspor’a çok büyük hizmetleri olan bir büyüğümüz. Kendisi çok büyük emekleri verdi bu kulübe.