Hüseyin Tok, “Hiç birliktelikleri olmamış oyuncuları toplayıp, o topladığınız kadrodan başarı beklemek, hayalcilikten başka bir şey olmaz” dedi.

Trabzonspor’un efsane futbolcularından Hüseyin Tok, Karadeniz’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ekonomik anlamda Bordo-Mavili ekibin zor günler geçirdiğini vurgulayan Hüseyin Tok, iskelet kadronun oluşturulmamasının başarının önünü kestiğini vurguladı. İşte Tok’tan çarpıcı pasajlar… Yeni kurulan bir kadroyla ‘şampiyonluğa oynarım’ demek hataydı. Düşünebiliyor musunuz, kadro yapısı tamamen değişen bir takımın şampiyon olması bu kadar kolay mı? Hiç birliktelikleri olmamış oyuncuları toplayıp, o topladığınız kadrodan başarı beklemek, hayalcilikten başka bir şey olmaz, nitekim de olmadı. Aslına bakarsanız eldeki oyuncular da eleştirildikleri kadar kötü futbolcu değiller. Zamanla daha iyi olacaklarına inanıyorum.

Harcanan rakam çok büyüktü

Bana göre eleştirilerin bu kadar büyük olmasının tek nedeni var, o da harcanan paranın çok olmasıdır. Yani çok borçlanma yapılıp, transferler yapılmıştır. Alınan futbolcuların ederlerine baktığınız zaman, bu kadar büyük rakamların verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. O rakamlara çok daha iyi oyuncular alınabilirdi.

İskelet bir türlü oluşmadı

‘Fazla transfer yapmak’ demek, ‘şampiyon olacağım’ demek değildir. Trabzonspor'un kadrosunun, şampiyonluğa taşıyacak yeterlilikte oyunculardan kurulu olduğunu görmüyorum. Sezon başından beri bir türlü iskelet oluşmadı. Bununla birlikte bütün oyuncular gerçek performanslarının altında kaldılar. Bu nedenle de istenilenleri bir türlü sahaya yansıtamadılar.

‘Neden geldin’ diye sorarlar

Hep derler ya; gelen yönetim kurulu zaman istemeli, ‘biz iki-üç yıl şampiyonluğa oynamayacağız’ diye. O zaman adama demezler mi; ‘Süre isteyecektin, neden geliyorsun?’ veya ‘Geldin neden süre istiyorsun?’ diye? Trabzonspor ligin dört büyük takımından birisiyse her sezon zirve yarışında olmalıdır. Ha şampiyon olur veya olmaz ama mutlaka o yarışın içerisinde olmalıdır.

Sefa’nın alınmasını ben de istedim

Trabzonspor yerli oyuncularla yoluna devam etmelidir. Şu an Kayseri'den alınan Sefa'nın alınmasını isteyenlerdenim. Ümit Milli Takım’da seyretmiştim Sefa'yı. ‘İlerisi için çok iyi olacak’ diye düşünüyorum, onda o yetenek var. Bu oyuncu için ‘biraz zaman’ diyorum. Baktığında, Sefa zaman zaman istenileni veremiyor. Bir kere oyuncular ‘şampiyon olacağız’ söyleminin altında ezildiler. Bizler bile teknik adam olarak, zihinsel olarak yoruluyoruz, futbolcular yorulmaz mı?

İyi yönetilmelidir

Şu an gördüğümüz ekonomik tabloda Trabzonspor'un bu borçların altından kalkması zor görünüyor. Yönetimler kurulurken, mutlak suretle yönetimlere ekonomist yöneticiler alınmalıdır. Artık Trabzonspor'un yönetimsel anlamda ‘pardon’ deme şansı kalmamıştır. Yapılacak genel kurulda Trabzonspor'un vizyonunu taşıyacak, kulübü temsil edecek ve en önemlisi iyi yönetecek bir yönetime ihtiyacı vardır.

Freni patlamış araba gibi

Gördüğümüz fotoğrafta Trabzonspor'un hali, freni patlamış bir arabanın yokuş aşağıya gidişini gösteriyor. Elbette yaşanan olumsuzlukları sadece bu yönetime bağlamak haksızlık olur. Tükeniş ve borçlanma, önceden beri süregelen borçlar yüzünden bu kadar hız kazanmıştır. Önceki yönetim kurullarının da bu işte veballeri vardır. Onlar da kulübü kötü yönetmişlerdir.

Durum çok daha kötü olabilir

Bir kere Trabzonspor'da sen-ben kavgası acilen bitirilmelidir. Gruplaşmalar, ötekileşmeler Trabzonspor'a çok büyük zararlar veriyor. Aynı zamanda bu hal tehlikeli bir duruma gelmektedir. Eğer bu konularda önlem alınmazsa, durum bugünkünden çok daha vahim olabilir. Herkesin elini taşın altına sokma zamanı gelmiştir.

Çok aday zarar veriyor

Yapılacak genel kurulda aday olmak isteyenler bir araya gelip, güçlü bir yönetim kurulu oluşturmalıdırlar. Belli ki çok adaylı bir genel kurul, Trabzonspor'a yarardan çok zarar veriyor. ‘En fazla iki-üç adaylı bir genel kurul yaşanmalı’ diye düşünüyorum. Bir de yönetimlere mutlaka futbolun içerisinden gelenlerle, temsil gücü olan kişiler de katılmalıdır.

Büyük rakamlar istiyorlar

İzleme komitesinde biz de çalıştık. Türkiye'ye gelecek olanlara bakıyoruz, ya 30 yaşın üzerinde olanları getirebiliyorsun ya da kendisini ispat etmek isteyenleri almak zorunda kalıyorsunuz. Kısacası kendisini ispatlamış, isim yapmış, futbolun baharında olan oyuncuları getirmek oldukça zor oluyor. Ya büyük rakamlarla gelmek istiyorlar ya da gelmiyorlar.

Çok para verdik ama gelmedi

Ben Lewandowski'yi izleyip Trabzonspor'a santrfor olarak önerdim. Bu oyuncuya fazla para vermemize rağmen, oyuncu tercihini Dortmund'dan yana kullandı. Dedim ya; Dortmund'dan çok daha fazla para vermemize rağmen Lewandowski tercihini Alman takımından yana yaptı. Nitekim doğru bir tercih yaptığı da şimdi görülüyor.

Akıcı ve zevk veren futbol oynanmıyor

Bu sezona baktığımızda Ersun Yanal Trabzonspor için en uygun hocaydı. Bize de sorsalar onun ismini verirdik. Ancak Ersun Yanal geldi, oyun anlamında Trabzonspor'da bir şey değişmedi. Buna paralel olarak, umut vadeden oyuncular da olmadı. Trabzonspor, Yanal ile birlikte akıcı ve zevk veren futbol da oynamıyor. O zaman diyorum ki; “Bir yerlerde bir sıkıntı var.”