SON DAKİKA



Haber > Spor > Kayserispor maçının koçu Şota idi

Kayserispor maçının koçu Şota idi

18 Eylül 2015 Cuma - 09:29








Tartışmasız evet öyle idi. İlk yarıda Kayserispor karşısında bir Trabzonspor var idi ki, sanki bundan üç hafta önce rakibini bunaltan, açıklardan top taşıyan, savunmasına ve forvetine destek veren bir orta saha gitmiş, yerine ‘al gülüm - ver gülüm’ orta sahası gelmiş. Erkan yine kendini sol tarafta gizlemiş. Constant kendisine top gelirse idareten kullanıyor, M’bia da bu maçta paslarında etkisiz kaldı. Gelelim kanatlara...

Soldan hayır yok. Yusuf ise aldığı toplarla, sağ açıktan sol ayağı ile rakip kaleye doğru verdiği kavisli ortalarının rakip kalecilere gittiğinin halen farkında değil. Bizim bildiğimiz, ortalar kaleden uzağa, arkadaşına dönen bir şekilde ters kavisle ortalanır ama yok. Takımda aşırı ve gereksiz sayıda geri pas. Güya rakibi kendine çekeceksin ama, rakip yemiyor. O zaman biz de kendi kendimizi oyalayıp durduk. Rakibin de istediği bu değil mi idi? Şota oyunun gittikçe batağa saplandığının (saha kenarındaki hareketleri ile) farkında. Düşünüp duruyor “Ne yapsam?” diye. Forvette tüm umudumuz N’doye, bu maçta ne yazık ki rakip savunma arasına sıkışıp kaldı...

Yok. İlk yarıda Kayserispor da sahada yok ama, Trabzonspor’un da onları -dostluk havasından olacak- rahatsız etmeye niyeti yok(!). Yani maç adeta gazozuna oynanıyor. Oysa ki Trabzonspor’un haftaya kendi sahasında Aslan gibi bir rakibi var, üç puan ekmek-su gibi gerekli. Şimdi n’olacak? İkinci yarı yaklaştı, hakem düdüğüne bakıyor, da bu rölanti ile oynayan Bordo-Mavili takım ikinci yarıda da bir şey yapacağa benzemiyor. “Takıma ille de bir vites değişikliği gerekiyor.” Fakat şoförümüz Şota halen düşünüyor, “Acaba ne düşünüyor?” diye de merak ediyorum. Dakikalar ilerlerken, nihayet Şota’dan vites değişikliği hareketleri gelmeye başladı.

Önce Marko, sonra Cardozo, sonra da Özer’i peşi sıra oyuna aldı. Mehmet’ten iki lâf edelim. Sanki tüm ikbalini ikramvari verilmesi muhtemel serbest atışlarla hem kendini hem de takımını kurtarmaya programlamış. Olmaz Mehmet; sen oyna, faul gerekirse sonra gelir, “Ama yok, beleşe yatmak yok, futbolda bu yok”. Evet, şimdi oyuncuları bir tarafa bırakalım, gelelim Şotamıza, şoförümüze.

İşte on dakika içerisinde yaptığı üç değişiklik. Adam olarak, dakika olarak ve oyunun akışına müdahale itibarı ile tam isabet. Oyunun akışını on ikiden vuruyor. “Bir teknik direktörün maçı almadaki katkısı yüzde kaç ola ki?” diye soru sorulduğunda, cevabınız en fazla “%25 idi” değil mi? Hayır, işte Şota bu maçtaki oyuna müdahaleleri ile videolu, resimli, teorik ve uygulamalı değişiklikleri ile ölü oyuna adeta hayat verip, futbol literatürüne geçecek bir ders ortaya koydu. “Teknik direktör gerektiğinde maçın alınmasında %100 etkili olabilir” tezini devreye sokup, bu iddiayı ispat ederek, futbol literatüründe bir devrim yaptı. İşte bu kadar. Teknik adamlık budur.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap