Hakan Arıkan kamptan ayrılmış.

İyi de olmuş.

Hatta kampa götürülmesi hataydı.

Hakan Arıkan kaleciliğin son demlerini yaşıyordu.

Yaşı kemale ermiş, mesleğinde son virajdaydı.

Böyle bir Hakan Trabzonspor’dan yıllık 2 milyon Euro istemiş.

Vay be!

Hakan gibi bir kalecinin istediği rakama bir bakar mısınız?

Öncelikle şunu belirtelim, Onur varken, Hakan Trabzonspor için lüksün lüksüydü.

Ha, Onur olmayıp da Hakan ile devam kararı alınsaydı ona da bir sözümüz olmazdı.

Hakan Arıkan konusunda Trabzonspor’un izlediği yol sonuna kadar doğruydu.

Bir şey hariç; keşke kampa götürülmeden Hakan ile masaya oturulup görüşülseydi. 

SEN SEN OL 

Yapma hocam!

Daha geleli üç gün oldu.

“Bana sabredin Ferguson gibi olayım” diyorsun.

Ah! Bu takım, bu camia kimleri başarısız olduğu için değirmende öğütmedi ki, sana sabır göstersin?

Sonra, sen camianın tanımıyor musun?

Başarı hocam başarı!

Başarı dışındaki her şey fasa fisodur.

Bak sana bir örnek verelim...

Şenol Güneş dünya üçüncüsü olduktan sonra, Trabzonspor’da göreve başlamadan önce devlet erkânının önünde imza töreni yapılmıştı kendisine.

Sonu ne oldu?

Kimse dünya üçüncülüğüne bakmadı!

Herkesin gözü sahada, skorboard tabelasında ve oynanan oyundaydı.

Sen Ferguson’u bırak, Şota Arveladze ol.

Bu camiaya ve taraftarlara yeterde artar bile. 

CİĞERİMİN TESBİTİ 

Ciğerim Erol Birsen ile telefon görüşmesi yaptık.

Hal hatır sorduktan sonra, biraz siyasetten biraz da futboldan bahsettik.

Ciğerim Erol da yabancı oyuncuların havaalanlarında şaşalı karşılanmalarından dem vurdu bizlere.

“Yahu adamlar geliyor, üstelik tonlarca paraya. Bir de havalananında omuzlarda karşılanıyorlar. O görüntüler bana futbol ile yeni tanışan ülkeleri anımsatıyor. Allah aşkına ne oluyor? Adamları bu kadar şişirmenin anlamı ne? Sonra giderken yetim uşaklar gibi gönderiliyorlar. Trabzonspor ne yapıp edip bunu dengelemelidir. Yazık hem de çok yazık”

Ciğerim Erol da bu konuda bizler gibi düşünüyor.

Ama haksız da değil hani?

Getirirken Mehter Marşıyla getirip karşılıyoruz, gönderirken İzmir Marşı çalıyoruz.