“Bazıları gibi gelip geçici değiliz. Onlar geldiler, çalıştılar, paralarını aldılar gittiler. Ben Trabzonluyum. Trabzonsporluyum. Benim mezarım burada olacak. İmza atarken de bunu söyledim” dedi...

Trabzonspor’un unutulmaz golcülerinden ve eski hocalarından Hami Mandıralı Karadeniz’e konuştu. Mandıralı Trabzonspor’daki günlerini masaya yatırırken birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.

Mandıralı’nın açıklamaları şöyle:

EĞER BÜYÜK KULÜPSEN...

“Mustafa hoca gittikten sonra ben devam ettim. Ben ekibe sonradan katılmıştım. Bana da yönetim ‘Hami sen devam ediyorsun’ demedi. Sonra bir baktım takım bize emanet edildi. Her şey kendiliğinden gelişti. Yönetimin yeniden bizimle sözleşme imzalaması, şartları iyileştirmesi gerekirdi. Trabzonspor’un hocası ne 100 liraya çalışır ne 30 liraya. Mustafa hocaya da verilen para azdı. Sen büyük kulüpsen Mustafa hocayı 100 liraya çalıştırmayacaksın. Başkasına ne veriyorsan ona da vereceksin. ‘Benim uşağım, ben getirdim’ demeyeceksin.

ARKADAŞ GİBİYDİM

“Bizim dönemimizde küskünler bile maça gelmeye başladı. Arkadaşlık yaptık. Ben hocadan çok futbolcularımla arkadaş gibi oluyorum. Hepsiyle bire bir konuşurum. Odama bile çağırır bire bir görüşürüm. Başka yerlerde de konuşurdum. Çocuklar da, bu iyi yaklaşımıma sahada cevap veriyorlardı. Ben her şeyi oyuncuyla paylaşıyorum. Antalyaspor’da da bunu yaptım. Oyuncular odamdan çıkmıyordu. İnsanlar art niyetli olunca her şeyi yakıştırıyorlar sana.“

ZEKİ’DEN NEFRET EDİYORLARDI

“Zeki Yavru bizim evladımızdı, onu kazanmak istiyorduk. Her şeyi açık bir şekilde yüzüne karşı konuşuyordum. Bir keresinde ona ‘Trabzon erkekleri senden nefret ediyor. Bu antipatiyi sempatiye çevirmek senin elinde. O da performansla olur’ dedim. Zeki de bunu yaptı. Trabzonspor gibi şampiyonluğa oynayan bir takımda Zeki her maç 90 dakika oynayabilir mi? Bu tartışılabilir. Zeki, ciğerli, enerjisi olan bir çocuk. Mücadele gücü yüksektir. Ne görev verilirse yapar. Biz de Zeki’ye şans verdik, kendisi de çıktı aslanlar gibi oynadı.”



Mandıralı, Spor Yazarımız Miraç Özağcı'ya konuştu...

BEN KADRO DIŞI BIRAKMADIM

“Malouda’yı ben kadro dışı bırakmadım. Ben Colman ve Zokora’yı kadro dışı bıraktım. Henrique de düğüne izinsiz gitti. Bana haber geldi. Ben de onlara, ‘Sizi idmanda istemiyorum. Yan sahaya gidip orada çalışın’ dedim. Henrique benim konuşmam bitmeden gitmeye başladı. Kendisinin suçlu olduğunu düşünerek hareket etti. Colman benimle konuştu, izin vermedim. Zokora’nın düğününden zaten kulüp başkanı, yönetim, takım arkadaşları ve hocasının haberi yoktu.

MİLLETİ İNANDIRAMAM!

“Ünal abi benim kiracım. Aramızda bir problem yok. Akşamları beraber yemek yiyorduk. Çıkacağım televizyonlara ‘Ünal abiyle kankayız, her gün beraberiz’ diyerek milleti inandıracağım öyle mi? Ben Trabzonluyum. Trabzonsporluyum. Benim mezarım burada olacak. İmza atarken de bunu söyledim. Bazıları gibi gelip geçici değiliz. Onlar geldiler, çalıştılar, aldılar paralarını gittiler.”

ONURSAL BAŞKANIM HADLERiNi BiLDiRiRDi

“Ben futbolculuk dönemimde TV’lerde Trabzonspor’u haksız yere eleştirenler olduğunda Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ı arardım. Başkanımız da TV kanallarına bağlanıp açıklamalar yapardı. Yerden yere vururdu. ‘Haddinizi bilin’ derdi. O zaman kendimizin sahibi olduğuna inanırdık. Bizlere çok daha güven geliyordu. O dönem hem sahada hem de masada çok güçlüydük. Mehmet Ali Yılmaz futbol dünyasında en önemli isimlerdendir. Onun olduğu yerde Trabzonspor’a saldırmak, Trabzonspor’u eleştirmek mümkün değildi. Eleştirenler de cevabını alırdı. Şimdi öyle mi, Allah’ını seven eleştiriyor.”

KİM OYNATIRDI?

“Benim dönemimde Trabzonspor’da genç ve kendi evlatlarımız forma şansı buldular. Zeki’yi oynatmak için Malouda’yı taca attığımızı söylediler. Hatta daha ileri giderek, Zeki ile akraba olduğumu ifade ettiler. Bana Zeki yüzünden benden nefret ettiklerini bile söyleyenler oldu. Zeki benim babamın oğlu olmadığı gibi, onunla akrabalığım bile yoktu. O günkü şartlarda Mustafa Akbaş’ı, Caner’i, Kadir’i kim oynatırdı? Bu oyuncuların oynamasında imzam vardır. Bir gerçeğin altını daha çizmek istiyorum. Şampiyonluğa oynayacaksam bu arkadaşları her maç oynatmam. Ancak, bu arkadaşları takımda tutarım. Bunların takımı sahiplenme, paylaşma duyguları var. Kazanma duyguları çok fazla.”

MALOUDA YÜZÜME BAŞKA ARKAMDAN BAŞKA KONUŞTU 

“En sıkıntılı oyuncuların başında Malouda geliyordu. Kendisiyle konuşmamda ‘Seni Chelsea’de izledim, iyi oyuncusun ancak bu tempoyla olmaz’ dedim. ‘Hocam haklısın’ dedi bana. ‘Ben de olsam 24 kişinin tarafını tutarım’ dedi. Ama sonradan yaşananları başkana farklı anlattı. Başka şeyler söyledi. Ben Malouda’nın düşmanı değilim. Bosingwa ile Malouda’yı dağa getirdim. Et yedik. Hepsi şahane. Bosingwa takımı sahiplenmiş, forması için çalışıyor; ancak Malouda takıyor kulaklarına müziği dinliyor. Hiçbir oyuncuyla kişisel problemim olmadı.”

BU YAPIYLA OLMAZ DEDİM

“Ben kaçamak oynamıyorum. Geçenlerde Güngören Taraftarlar Derneği bizi kahvaltıya çağırdı. Ben ‘biz büyük takımız. Bu zihniyetle büyük kulüp olamayız’ dedim. Bu yapıyla olamayız. Her birimiyle güçlü olmalıyız. Resmi çerçeve edip parçalarıyla öyle doldurmalıyız ki herkes sorumluluk almalı. Altını da doldurdum. Ancak adam ‘Hami: Trabzonspor büyük takım ama büyük kulüp olamaz’ yazdı.”

BURAK GÜRDAL FUTBOLUN F'SİNDEN ANLAMAZ!

“İsimli oyuncu almakla başarı yakalanmıyor. Yönetici, başkan transferin içerisinde olup oyuncu almayacak. Transferi hoca isteyecek, yönetim yapacak. Halilhodzic bence hiçbirini istemedi. Bunların hepsini Burak Gürdal aldı. Trabzonspor transfer politikasını futboldan anlayan insanların yapması gerekir. Burak Gürdal gibi futbolun F’sinden anlamayan biri yapmamalı. Bu işi bilen doğru insanları bir araya getireceksin.“

SAYGISIZLIK YAPMADIM FORMAYA İHANET ETMEDİM

“Önce Trabzonspor gelir. Trabzonspor’un değerlerini kim ayaklar altına almaya çalışıyorsa, Trabzonspor formasını kim iyi temsil etmiyorsa o gider. Benim ilkelerim varsa ve Trabzonspor büyük takımsa bunu yapmalı. Hiçbir oyuncu Trabzonspor’dan büyük olamaz. Şampiyonluğum olmasa da rekorları olan biriyim. Futbolculuk hayatımda hiçbir gün hocalarıma saygısızlık yapmadım. O formaya ihanet etmedim.”

ŞAMPİYONLUĞA OYNARDIK

“Devam etseydim, kadroyu bozmaz 5-6 oyuncu isterdim. Kurulmuş bir kadromuz vardı. Tespit ettiğimiz, izlediğimiz oyuncular vardı. Bunun listesini de verdik. Şampiyonluğa oynardık. Trabzonspor’un zaten en kötü hali şampiyonluğa oynuyor. Sadece forması bir puan diyoruz. Bizim verdiğimiz isimler genç, dinamik ve bize skor olarak katkı sağlayacak ve yarınlarda onlardan para kazanabileceğimiz isimlerdi. Başarıya aç oyunculardı. Mevcut kadrodan kaç tanesini satabilir ve para kazanabiliriz?”

KULÜBÜN ZARAR GÖRMESİNİ İSTEMEDİM 

Ben üç oyuncuyu kadro dışı bıraktıktan sonra Aysun’u, Metin Kazancıoğlu’nu arka bahçeye toplayıp ‘Ben bunları düşünmüyorum ancak ne yapabiliriz? Ne yaparsak bize az zararı dokunur’ dedim. Oyuncularla konuştum. Kadrodaki isimler oyuncuların o tavırlarından dolayı onlara tepkiliydi. Ben de çoğunluğun tarafında olmam gerekiyordu. Kulübüm de zarara uğramasın diye çalıştım.” 

VAHİD İÇİN NEDEN DEMEDİLER

“Genel Sekreter Köksal Güney ‘Hami hoca bize zarar verdi’ diye açıklama yaptı. ‘Colman’la Malouda’yı oynatmadı’ dedi. Tamam bu oyuncular altın gibi kıymetli adamlardı. Eğer bunlar bu kadar değerliyse neden bir yere gitmediler? Altın çamura da düşse altındır. Kimse neden bunları istemedi? Geldi Vahid hoca önce Colman’ı sonra Malouda’yı kadro dışı bıraktı. Niye ona demiyorsun da bana diyorsun. Benim için en kıymetli Trabzonspor’dur. Trabzonspor’un menfaati önemlidir. Genç ve deneyimsiz olarak bu kararları aldım, verdiğim kararların arkasında durdum.“

BAŞARI BÖYLE GELDİ

“Adrian sıkıntılıydı. Kendisini çağırdım. ‘Ben olduğum sürece seni her maç oynatacağım’ dedim. Colman’a da aynısını dedim. Ancak Colman’dan istediğimizi alamadık. Adrian bu dönemde süper oynadı. Yusuf, Caner, Özer, Mustafa’nın performansları arttı ve o dönem başarıyı bizler böyle yakalamış olduk.”