Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

"Uygarlıkla özdeşleşmemiş, halen barbar eğilim taşıyan toplum ve ülkeler vardır... Utanmadan medenilik pozu verirler, husumetle süslenmiş mızraklarını çuvala sokamazlar. Batı'nın durumu budur. Türkiye - Yunanistan sınırında yaşananlar, insanım diyen herkesi ürkütmüştür... Masumları durdurup söven, döven hatta öldürenler ortadadır. Bu ülke insanlık değerlerini alanen çiğnemektedir...

Yunan zihniyetinin ipliği pazara çıkmıştır. Yazık, ayıp, rezalet değil midir? Bu barbarlık değilse o halde barbarlık nedir? Avrupa masumlara kapalıdır... Türkiye'nin göç meselesini siyasi amaçla kulandığını iddia etmek asılsız ve ahlaksız bir yakıştırmadır. Avrupa, Türkiye'yi anlamaktan uzaktır. İnsan haklarını yok sayan, sınırlarını gelen mazlumlara düşmanca saldıran Yunanistan'a arka çıkılması, barbarlıkla ortaklıktır... 

"HANİ İNSAN HAKLARI"

Yunanistan'ın sığınmacılara ateş açması, ölümlere neden olması haydutluk, hayasızlık ve hukuksuzluktur. Uluslararası sözleşmeler, zulüm karşısında başka ülkelere sığınma hakkı tanımaktadır; hani insan hakları... Bu tabloya sessiz kalamazdık, bebeklerin ve çocukların durumlarını atıl şekilde seyredemezdik. Geçen hafta Edirne'de 0-10 yaş gurubu için kreş kurmak amacıyla devreye girdik. Tutacak el bekleyen çocukların temel ihtiyaçlarını Edirne'ye gönderdik. Türk milletinin gıpta edilecek vasfını gösterdik... Zalimin zulmü bir gün mutlaka kedisine dönecektir, zalimin düşmanı Allah'tır... Çocuklar örselenmesin, bebekler ölmesin!.. 

"TÜRKİYE YOL GEÇEN HANI DEĞİLDİR"

Tarih boyunca göçler sonucunda bir yanda yeni devletler kurulurken, diğer yandan imparatorluklar yıkılmıştır. Bugünkü çağda sorunlar artarak devam etmektedir. Binlerce insan Avrupa topraklarına sığınabilmek amacıyla hayatlarını kaybetmişlerdir... Açlık, kıtlık, yoksulluk ve güvenlik tedbirleri, milyonlarca insanın başka yerlere gitmek amacının temel motivasyondur... Aylan bebeğin suçu neydi?.. Allah bunun hesabını mutlaka bir gün soracaktır. Bizim duamız, dünya gözüyle dileğimiz kesinlikle budur... 

Sınır kapılarının açılmasından önce ülkemizde yaklaşık 5 milyon sığınmacı bulunuyordu. Sadece 2019 yılında yakalanna düğzensdiz göçmen sayısı 373.468'dir... 27 Şubat'ta İdlib'de yapılan kanlı saldırı sonrası, isabetli şekilde sınır kapıları açılmıştır... Türkiye taahhütlerin hr zaman yerien getirmiştiç. Sözünü tutmayanların kimler olduğu ortadadır. 

Türkiye sığınmacı deposu, göçmen barınma alanı değildir... Külfet tamamen Türkiye'nin sırtına yüklenmiştir, buna kimsenin hakkı yoktur. 18 Mart mutabakatı kapsamında vatandaşlarımıza vize serbestisi sağlancaktı, Gümrük Birliği için resmi müzakereler başlayacaktı, Suriyeli göçmenlere 6 milya euro destek olunacaktı. Bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Avrupa Birliği bir kez daha aldatmıştır. Tüürkiye açık kapı politikası ile gereğini yapmış, laftan anlamayan Avrupa ülkelerinin paçası tutuşmuştur.  Türkiye yol geçen hanı değildir, bizim başımızı sokacağımız başka yuvamız yoktuy. Mazlumları sahipsiz bırakmayız ama Türk milletini geleceğini yabana atamayız.