Sağlıklı uyku süresinin genel olarak 6 ile 10 saat arasında kabul edildiğini belirten Şenel, “Aslında kişiye özgü olarak bu sürelerin daha az ya da fazla olması normal kabul edilebilir. Genetik olarak ayarlandığı ve herkesin geni farklı olduğu için uyku süresi kişilere göre değişir. Genelde 6 saatten az uyuyan ‘kısa uykucu’ dediğimiz veya 10 saatten fazla uyumak zorunda olan ‘uzun uykucu’ dediğimiz bireyler var. Bunlar genetik olarak belirlendiği için çok değiştirilebilen şeyler değil.” diye konuştu.

Uyku ile ilgili sorunlar kişiseldir

Bunun dışında uykunun bozulmasına yol açan hastalıkların tanımlanması ve tedavi edilmesi gerektiğine dikkati çeken Şenel, uykuyu hem içsel hem de dışsal nedenlerin etkilediğini dile getirdi. Gürültü ve ışık gibi her türlü dış etkenin uykuyu etkilediğini anlatan Şenel, “Hekimler olarak bizim daha çok ilgilendiğimiz içsel yani kişiyle ilgili nedenler. Uyku hastalığı, uykunun içeriğini, kalitesini ve sağlığını bozabilir. Bunlar arasında uykusuzluk hastalığı, uyku aknesi dediğimiz horlamanın altında yatan nefes durması gibi seyreden ciddi hastalıklar, huzursuz bacak sendromu ya da uyurgezerlik gibi çok farklı rahatsızlıklar olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Enfeksiyonların tedavisinde uykunun rolü oldukça büyük”

Kovid-19 salgını sürecinin uyku sağlığına etkisine değinen Şenel, sadece Kovid-19’un değil bütün enfeksiyonların uykuyla yakın ilişkisi olduğunu bildirdi.

Bağışıklık sistemi ile uyku arasında ilişki bulunduğunu belirten Şenel, şöyle devam etti: “Bağışıklık sistemi etkilendiği zaman bir enfeksiyonla karşılaştığımızda, farklı maddelerin üretimi sonucunda kendimizi biraz daha uykuya meyilli hissederiz. Bu durum, uykunun hastalıklarla savaşmada düzenleyici olmasıyla alakalı. Uyuduğumuz zaman bağışıklık sistemi mekanizmaları düzenlenir ve enfeksiyonlardan daha rahat kurtulabiliriz. Enfeksiyonların tedavisinde uykunun rolü oldukça büyük. Uyku esnasında bağışıklık sistemi düzenlendiği için sağlıklı uyku enfeksiyonlardan korur. Kovid-19 döneminde de her enfeksiyonda olduğu gibi bu etkileri gördük. Bunun yanı sıra salgın süreci endişeyi artıran bir tablo ortaya çıkardığı için uyku hastalıklarında artış yaşandığını gözlemledik.”