Doç. Dr. Yeşim Bayoğlu Tekin, hayati önem taşıyan açıklamalarda bulunarak doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti. Keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz sağlık üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajımızdan kesitler şöyle:

Sizi tanıyalım?

“11 yıldır kadın doğum uzmanlığı yapıyorum. 4 yıldır da doçentim. Daha önce Trabzon’da baş asistan olarak çalışmıştım. Sonrasında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesine (RTEÜ) geçtim. Akademik kariyerime RTEÜ’de devam ettim. Son bir yıldır da yeniden Trabzon’dayım.”

GÜNLÜK 400 HASTAYA HİZMET

Buradaki işleyişten ve görevinizden bizi biraz bahseder misiniz?

“Ocak 2019’da eğitim kliniği vasfını aldık. Bu şu demek oluyor, bundan sonra asistan doktor eğitimini de başlıyoruz. Hasta ile ortak çalışma programı yürütüyoruz. 13 kadın doğum uzmanı olarak görev yapıyoruz. Güçlü bir kliniğiz, yan dallarımız var. Her türlü hizmeti hastaya sunabiliyoruz. Hem kanser hastalarını tedavi etme şansımız var hem de perinatoloji kliniğimizde yüksek riskli gebelerin takibini yapıyoruz. Bütün süreçleri hastanemizde gerçekleştirebiliyoruz. 8 tane kadın doğum kliniğimiz var. Her gün yaklaşık 400 hastaya hizmet veriyoruz.”

RİSKLİ GEBELER İÇİN MERKEZ

“Ciddi bir iş yükümüz var. 45 tane yatağımız var. Yatak sayısını 60’a çıkartacağız. Sağlık Bakanlığının talebi yönünde perinatal merkez olma yolunda ilerliyoruz. Yüksek riskli gebelerin takibinin yapıldığı ve doğumlarının gerçekleştiği merkezlerdir bunlar. Türkiye’de yaklaşık 21 tane şehirde perinatal merkez var. Bize en yakın merkez Samsun’da. Bu anlamda hastanemizin perinatal merkez olması bölge açısından çok önemli.”

Peki yatak sayısı sizce de az değil mi?

“45 yatak bizim için çok yetersiz. Bölgeye bakan bir hastane olarak 100’ün üzerinde yatağımızın olması gerekiyor. Bunu sağlamaya çalışıyoruz ne yazık ki fiziki şartlar bizi zorluyor. Ana kampüsten uzak olmamız da zaman zaman sıkıntı yaşamamıza da neden oluyor. Onun dışında hastane yönetimimizle birçok sorunun üstesinden geliyoruz.”
Bir bebeğin dünyaya gelişine şahit olmak nasıl bir duygu?

“Çok özel bir hasta grubuna hizmet veriyoruz. Kadınlara hizmet veriyoruz. Kadınlara anne olduğunun müjdesini veriyoruz. Bence hekimliğin en tatmin edici yanlarından biri. Hele ki doğurttuğum bir bebeği o annenin kucağına vermek çok mutluluk verici bir durum.”

Peki doğum kalitesini arttırmak adına sunulan hizmetler nelerdir?

“Suda doğum ünitemizi açtık yakın zamanda ve güzel talepler almaya başladık. Hastalarımız ilk başta tedirgin oldular ama bu durumu yaşayan annelerimiz daha sonra sürecin ne kadar keyifli olduğunu aktardı. Umarız suda doğum sayısını daha da arttırırız. Tabi ki doğasında doğumu destekliyoruz. Hiçbir risk faktörü olmayan anne adaylarını suda doğum için destekliyoruz. Doğum eylemi çok hızlı ilerlediği için zaten doğumu suda gerçekleştirmiyoruz sadece ağrıyı azalttığı için su da ön aşamanın geçmesini sağlıyoruz.”

Normal doğum mu sezaryen mi?

“Her gebe için ilk başta söyleyeceğimiz normal doğum tabi ki. Bizim gözümüzde sezaryen hayat kurtarıcı bir ameliyattır. Artık annelerde bilinçlendi. Bizde gebelerimizi eğitmeye başladık. Çünkü insan bilmediği şeyden korkar. Bizim gebe okulumuz var. Buraya kayıtları oluyor, isteyen eşi ile birlikte geliyor. Burada pilates egzersizleri yaptırıyoruz. Doğum süreci, bebeğin bakımı, emzirilmesi bunlar anlatılıyor. Gebe bilgilerini arttırarak bu süreci yaşadığı için doğumdan da korkmuyor. Doğumhaneyi bile gezdiriyoruz. Tüm bunların neticesinde çoğu kişi normal doğum yapmak istiyor.”


3 GÜN ELİNİ TUTTUM

Bir hekim olarak unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

“Bir doğum anına şahitlik etmek bizim için her gün bir mucize. Her biri ayrı bir anı. Tabi biz daha çok ölmek üzereyken hayata döndürdüğümüz annelerimizi hatırlıyoruz. Bir hastamı hiç unutmam Ardeşen’den bize sevk geldi. Normal doğum sonrası aşırı kanamadan hastanın kalbi durmuştu. Hemen orada müdahale edildi ve hasta bize ambulansla çok hızlı bir şekilde sevk edildi. Geldiğinde bilinci açıktı fakat tekrar bilinci kapandı.  3 gün yoğun bakımda elini tutarak hayata dönmesini bekledim. Hastaneden çıktığımda arabamı park ettiğim yeri bulamadım. Şimdi çocuğuyla birlikte ziyaretlerime geliyor.”

ORTAK KARARA SAYGI DUYARIZ

Gebelik takibi ve anne karnında bebeğin sağlığına müdahale etme durumu nedir?

“Dünyada gebelik takibi 4 kez iken bizde 15 ile 20’yi buluyor. İlk 3 ay takibimiz var. Bebek ya da anne odaklı değil, ikisini birlikte takip ediyoruz. Tarama testlerimiz var. Özellikle down sendromu gibi bir takım şeyleri kan testleri ile sağlıyoruz. Eğer ilk 3 ay içinde bunlarda bir sorun yoksa sonraki aylarda 2’li, 3’lü testlerimiz var. 18 ile 22 hafta arası ayrıntılı ultrason çekimimiz var. Burada bebeğin bir anomalisi var mı yok mu diye bakıyoruz. Bir yandan da aylık takipler devam ediyor. 24-26. haftalarda da özellikle şeker testini çok önemsiyorum. Sonrasında bebeğin sağlıklı büyüyüp büyümediğine odaklanıyoruz. NST gibi testlerle de bunlara bakıyoruz. Eğer bir sorun var ise ve gebelik sonlandırılmak isteniyorsa anne ve babanın ortak kararına saygı duyuyoruz.”

RÖPORTAJ: MERYEM AKGÜN